İlişkide işler yolunda gitmediğinde ve karşınızdaki size karşı fiziksel istismarda bulunduğunda bunu anlamak kolaydır. İletişim bozulur, işler yolunda gitmez, yaşanan istismar tekrarlar ve işler çok daha tehlikeli olmaya başlar.
Ancak söz konusu duygusal istismar olduğunda, bunu fark etmek bu kadar kolay olmayabilir. Yetiştirilme tarzı, kişinin büyüdüğü ortam, etkilendiği kişilere göre duygusal istismarı algılama şekli değişkenlik gösterebilir. İlişkilerde duygusal istismarın her ne kadar kesin bir tanımı olmasa ve kişiden kişiye değişse de sonuçları genelde aynıdır. Duygusal şiddet anksiyete, depresyon, travma sonrası sendrom, uyku problemleri, düşük öz güven gibi sonuçlara neden olur.
Duygusal istismar genellikle karşı tarafı kontrol altına almak için başvurulur. Duygusal istismara başvuran kişi karşı taraf üzerinde bu kontrolü sağlamak için farklı taktikler uygular. Sözlü saldırı bunun en sık görülen yöntemlerinden biri olmakla birlikte yalan söyleme, bağırma, aşağılama, tehdit etme, alay etme diğer yöntemler olarak ortaya çıkar. Örneğin çiftlerden biri, karşı tarafı ailesi, arkadaşları önünde zor duruma düşürebilecek “şakalar” yapıyorsa, bu da duygusal istismarın habercisi olarak yorumlanabilir. Bunu yapan kişi her ne kadar bu davranışının şaka olduğunu söylese de karşı taraf bunu aynı şekilde algılamayabilir.
Öte yandan ilişkilerde sevgi bağı esas olduğu için duygusal istismara uğrayan kişi, karşısındakinin bu davranışını sevgiyle örtbas etmeye veya gerekçelendirmeye çalışabilir. Hayatta değer verdiğimiz, yakın ilişki içinde olduğumuz insanların davranışlarıyla ilgili tümden doğru veya tümden yanlış yargısına kapılmak her zaman pek kolay olmayabilir. Duygusal istismar uygulayan kişi, hayatın birçok alanında başarılı, saygın, sempatik biriyse bu kişinin davranışını istismar sınırlarına dahil etmek bazen zor olabilir.
Sevdiklerine duygusal veya fiziksel istismar uygulayan kişiler, sosyal hayatta daha farklı bir izlenim yaratabilirler. Ekonomik refah, sosyal sınıf, yaşanılan ortam duygusal istismar sonucuna ulaşmayı zorlaştırabilir.
İşte böyle durumlarda sevdiğiniz kişinin sizi sağlıksız bir yöntemle kontrol etmeye çalışıp çalışmadığını sorgulamanız gerekebilir. İlişkinizde duygusal istismara uğrayıp uğramadığınızı kontrol etmenin yolları:
- Kendinizi duygusal bir hız treninde gibi mi hissediyorsunuz? Sevdiğiniz kişi bir an çok şefkatli ve sevgi doluyken birden patşamaya hazır bir bombaya mı dönüşüyor?
- Sevdiğiniz kişi duygularınızı incitmesin diye kendinizi kısıtladığınızı mı düşünüyorsunuz?
- Dikkat etmediğiniz en ufacık şey bile onun sinirlerini zıplatmaya yetiyor mu?
- Arkadaşlarınızı veya ailenizi özlüyor musunuz? Onlarla geçmişte olduğundan daha az vakit geçirdiğinizi mi düşünüyorsunuz?
- Kendinizi sebepsiz yere sadakatsiz veya suçlu mu hissediyorsunuz?
- Ortam bozulmasın diye sevdiğiniz kişinin yanındayken sürekli gülüyor musunuz?
- Sevdiğiniz kişinin yanında arkadaşlarınızdan veya ailenizden bahsetmeye çekiniyor musunuz?
- Kendinizi değersiz mi hissediyorsunuz?
- Kendinizi kapana kıstırılmış gibi mi hissediyorsunuz?
Eğer bu soruların en az birkaç tanesine “evet” tanıtı veriyorsanız, vücudunuzda hiçbir fiziksel işaret olmasa da duygusal istismara maruz kalıyorsunuz demektir. Belki başkaları bunun farkında olmayabilir ancak böyle durumlarda içgüdülerinize güvenin ve duygusal istismara uğradığınızı kabul edip buna karşı çözüm aramanın yollarına başvurun.
Kaynaklar:
PsychCentral
Psychology Today