dummy

Sessizliğin içinde yankılanan hayatlar: Sally Rooney’den Intermezzo

Edebiyat dünyasının sesi hiç bu kadar alçak ama bu kadar çarpıcı olmamıştı. Sally Rooney, yeni romanı Intermezzo ile yine olağanüstü gündelikliğin içine dalıyor ve karakterlerinin sıradan görünen ama içsel olarak fırtınalı dünyalarını ince ince işliyor. Eğer Rooney’nin daha önceki eserlerini okuduysanız – Normal People ya da Beautiful World, Where Are You – bu kitabın tonunun daha karanlık ve sessiz olduğunu hemen fark edeceksiniz.

dummydummy

İki erkek, bir kayıp, sessiz bir çöküş

Intermezzo, babalarının ölümünün ardından duygusal olarak çırılçıplak kalan iki erkek kardeşin hikâyesini anlatıyor: Peter ve Ivan. Peter, satranç dünyasında yükselmek isteyen genç bir oyuncuyken, Ivan ise içe kapanık, zihinsel olarak mücadele içinde olan bir karakter. Rooney bu iki karakterin hayatlarını klasik anlatı yapılarından uzak durarak çiziyor. Diyaloglar eksiltili, karakterler ketum ve duygular çoğu zaman mimiklerin, boşlukların ya da satır aralarının içine gizlenmiş.

“Kardeşlik burada bir bağdan çok, bir yük gibi duruyor. Rooney, bu yükün ağırlığını müthiş bir dinginlikle anlatıyor.” –The Everygirl

Rooney’nin “sessiz acı” estetiği

Rooney, duyguların patlayarak değil, içe doğru çöktüğü bir dünyada yazıyor. Intermezzo bu anlamda onun en ‘sessiz’ ama belki de en yankılı romanı.

The Guardian eleştirmeni kitabı “sessiz bir felaketin edebi versiyonu” olarak tanımlıyor. Ve bu tanım çok yerinde: olaylar büyük değil, ama duygular devasa. Kardeşler arasında geçen her küçük konuşma ya da kaçamak bakış, adeta bir buzdağının görünen kısmı gibi işliyor. Derinlerde yatan travmalar, sorulmamış sorular ve hissedilmemiş yaslar, satırların altından sızıyor.

“Rooney, hayatın nasıl hissettirdiğini, olup bitenlerin değil, olup bitmeyenlerin insanı nasıl şekillendirdiğini yazıyor.” –The Guardian

Satranç ve duygular: zihinsel bir savaş alanı

Kitapta satranç sadece bir arka plan değil, duyguların bir metaforu. Peter’ın satranç dünyasındaki yükselişiyle, içsel yalnızlığı arasında derin bir bağ var. Ivan’ın zihinsel durumuyla Peter’ın stratejik oyunu arasında Rooney, adeta iç içe geçmiş bir duvar örüyor. Her hamle, karakterlerin duygusal zırhında bir çatlak yaratıyor.

Intermezzo, bazen bir açmaz, bazen bir bekleme anı gibi. Tıpkı satrançta olduğu gibi, bu kitapta da en güçlü hamleler çoğu zaman yapılmayanlar.

Rooney’nin en olgun romanı mı?

Sally Rooney, Intermezzo ile kendini tekrar etmiyor, aksine olgunlaşıyor. İkili ilişkilerin yerine kardeşliği, romantizmin yerine yas sürecini, çarpıcı cümlelerin yerine fısıltıyı koyuyor.

Bu kitap, Rooney’nin okuyucularını alışılagelmiş konfor alanlarının dışına çıkardığı; ancak sonunda çok daha derin bir yankıyla geri getirdiği bir ara bölüm.

İlginizi çekebilir: Bedeninize ve zihninize iyi gelecek wellness kitapları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!
İlgili Makale
whatsapp