X

“Ses şifası ve grup meditasyonu” Uplifers deneyimi

Geçtiğimiz Mart ayında Kolektif House Levent‘te gerçekleşen Meditasyon varyasyonları ve gong ile ses banyosuKolektif House Levent‘ etkinliğine Uplifers ekibi olarak biz de katılmıştık ve bu deneyimden oldukça memnun kalmıştık. Kolektif House Levent ve Rida Kıraşı işbirliğinde gerçekleştiren bu güzel etkinliğin devamı, Kolektif House Levent’te ayda bir gerçekleştirilen “Ses Şifası ve Grup Meditasyonu” etkinliğiyle geldi. Biz de Uplifers olarak bu yolculuğa dahil olmak istedik. Hem de bu etkinlik yalnızca birkaç adım ötemizde gerçekleşecekti, kaçırmak olmazdı…

Her zamanki gibi ofislerinden heyecanla çıkan katılımcılar, etkinliğe dışarıdan gelen diğer hevesli katılımcılarla KoLounge’da bir araya geldi. Biz de ofisimizin ışıklarını kapatıp, örtülerimizi alıp KoLounge’a doğru yola çıktık. İlk karşılaştığımız görüntü bizi etkilemeye yetti. 20’ye yakın rengarenk mat KoLounge’ın ortasına daire oluşturacak şekilde serilmiş, ışıklar loşlaştırılmış, mumlar yakılmıştı. Sırf o atmosfer bile günün stresini kafamızdan atmaya yetti. Meditasyon varyasyonları ve gong ile ses banyosundan farklı olarak Rida bu kez yumuşak ses tonuyla “matlarınızın üzerine uzanın ve en rahat pozisyonu alın lütfen” diyerek seansı hemen başlattı. Söylediğini yaptık ve uzandık. Sonrası mı? Sonrası anlatılmaz yaşanır… Biz size deneyimimizi elimizden geldiğince aktarmaya çalışacağız tabii.

Ses şifası terapilerinde kullanılan enstrümanlarla, üzerinde durulmak istenen konuya ve kişiye özel bir ses yolculuğu tasarlanıyor.

Ama önce nedir bu “ses şifası terapisi” biraz ondan bahsedelim.

Ses şifası terapisi her duygu, düşünce, rahatsızlık ve fiziksel engelin bir titreşim olmasından yola çıkıyor ve çeşitli enstrümanların zengin titreşimleri ile beden, zihin ve ruh bütünlüğü üzerindeki uyum ve dengeyi bireye hatırlatmayı amaçlayan bir meditatif yöntem. Rida’nın tabiriyle bu bir “yolculuk”.

Seanslar bu etkileyici yolculuğun katılımcıda yarattığı rezonans (frekansların uyumu), rezistans (direnç) ya da rahatlama üzerinden yansıtıcı ve bilişsel bir soru-cevap ve çözümleme ile sonuçlanıyor.

Ses şifasi terapisi bedensel, zihinsel ve duygusal olarak 3 seviyede çalışıyor. Ses şifası terapisinin fiziksel seviyede kan basıncını ve kortizol seviyelerini düşürdüğü ise araştırmalar ile kanıtlanmış. 

Bu seanslarda çeşitli tonlar, fasılalar ve armonikler ile duygusal beden üzerinde, yansıtıcı bilişsel soru-cevap bölümünde de zihinsel seviyede açılım sağlanarak bütünselliğe ulaşmak amaçlanıyor.

Az çok fikir sahibi olduysak kendi deneyimlerimize geçebiliriz…

En son matlarımıza uzanmıştık. Rida bize gözlerimizi kapamamızı söylemeden hemen önce ortak salonun ışıkları tamamen kapatıldı. Seansa kısa bir Pranayama meditasyonuyla başladık. Seansın başında Rida bir uyarıda bulundu ve dedi ki:

“Enstrümanların çıkardığı sesler zaman zaman sizi keyiflendirse de bazen çok rahatsız edebilir, seslerin size hissettirdiklerine ve karşılık geldiği duygulara odaklanın. Titreşimler size neyi hatırlatıyorsa onu çözümlemeye çalışın.”

Ses şifasi terapisi bedensel, zihinsel ve duygusal olarak 3 seviyede çalışıyor.

Biz nefes egzersiziyle bedenimizi tararken, Rida bir mantra mırıldanmaya ve enstrümanları çalmaya başlamıştı bile. Gözlerimiz kapalı olduğu için hangi enstrümanın çaldığı hakkında pek bir fikrimiz yoktu. Dolayısıyla o benzersiz sesleri hangi enstrümanın çıkardığını merak ederken, bir süre sonra o merakı yenip Rida’nın bize söylediklerini hatırlayarak hislere odaklanmaya başladık. En azından seans bittikten sonra konuştuklarımız öyle olduğuna işaret ediyordu…

Biz titreşimlerin yardımıyla çoktan başka yerlere gitmiştik bile. Bazen kendimizi fazla düşünürken, bazen de titreşimlerin yaydığı enerjiye ayak uydururken bulduk. Bununla birlikte ayaklar, eller ve bacaklar çoktan gevşemiş, ağırlık hissi kaybolmuştu. Kimi zaman daha küçük, ince ve zayıf tınılar, kimi zaman da gong gibi güçlü enstrümanların yoğun sesleri ses şifası terapisine neden “yolculuk” dendiğini anlatır nitelikteydi. Kendimizi bir yerden bir yere yavaşça gidip gelirken bulduk, en azından biz öyle hissettik. 

Seansın sonlarına geldiğimizi anlamadan Rida bizimle tekrar konuşmaya başladı ve bizden sağ tarafımıza yatıp cenin pozisyonuna gelmemizi, o pozda bir süre beklememizi istedi. Cenin pozisyonunda bekledikten sonra “kendi zamanımızla” gözlerimizi açabileceğimizi ve rahat bir oturma pozisyonuna gelebileceğimizi söyledi. Dediğini yaptık. Gözlerimizi açtığımızda diğer katılımcıların suratındaki yumuşamış ifadeyle karşılaşmak paha biçilemezdi. 

Söylemeden geçmeyelim; ses şifası terapilerinden sonra sessiz kalmayı tercih etmek ve soru-cevap bölümüne dahil olmamak oldukça normal bir sonuçmuş. Yani bedeniniz ve hisleriniz size ne söylüyorsa ona göre davranın. 

“Ses şifası terapisi ve grup meditasyonu” Kolektif House etkinliği

Biz Uplifers olarak bu yolculuktan oldukça keyif aldık. Denemenizi, deneyimlemenizi mutlaka öneriyoruz. Ve bu düşünceli işbirliği için Kolektif House Levent’e içtenlikte teşekkür ediyoruz. 

Kolektif House hakkında daha fazla bilgi ve gelecek etkinliklerden haberdar olmak için buraya tıklayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Meditasyon varyasyonları ve gong ile ses banyosu Uplifers deneyimi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale