Ses diyaloğu: Kafamızdaki sesleri tanımak
Hepimizin, bazen alt kişilikler olarak tanımlanan, birtakım iç seslere sahip olduğunun farkında mısınız? Herkes, içinde bir sürü karakter taşır. Bütün bu karakterlerin ne kadar farkında olursak, hayatımız da o kadar iyi olur. Zira içindeki seslerden en sağlıksız olanının, hayatını otomatik pilota alıp yürütmesini kimse istemez.
Kuzey Kaliforniya’daki iki klinik psikoloğu Dr. Hal Stone ve Dr. Sidra Stone, “Ses Diyaloğu” olarak bilinen bir terapi tekniği geliştirdiler. Ana fikir, iç seslerimizden kurtulmak değil, onlara gelişmelerinde ve daha mantıklı olmalarında destek olmak. Bu teknik, insanları bilinçsiz olarak oynadıkları rollerden kurtarmaya, davranış seçimlerinde, olgun olmayan ya da yıkıcı bir sesin baskın olmasını önlemeye ve bir takım sağlıklı, alternatif seslerle haşır neşir olmalarını sağlamaya çok yardımcı oluyor. Terapist ve yaşam koçu Christyn Nelson’ın bu konuda kendi blog sayfasında paylaştığı bilgileri, Uplifers olarak sizlere sunuyoruz.
Ses diyaloğu nedir?
Ego ya da zihnin düşünen kısmı, ilk olarak “Koruyucu/Denetleyici” bir rol geliştirir. Bu, biz henüz küçük bir çocukken gerçekleşir. Daha sonra ise, aile ilişkilerimize ve çevre koşullarına bağlı olarak, daha fazla alt kişilik ortaya çıkar. Örneğin, ilkel benlikler, okulu bitirmenizi ya da işe gitmenizi sağlayan “İtici Güç” ya da başkalarıyla iyi geçinmenizi ve her şeye rağmen nazik olmanızı sağlayan “Memnun Edici” gibi karakterler yaratır. “Kuralcı”, bize, kendimiz de dahil olmak üzere, insanların ne yapması gerektiğini söyler. Eleştirmen, davranışlarımız ve eylemlerimiz için beklentiler dayatır. Asi olan alt kişilikse, meydan okumak ve diğerlerinin beklentileriyle kısıtlanmamak ister.
İlkel alt kişiliklerin, aynı zamanda zıt ya da “reddedilmiş” kısımları da vardır ve çoğu bunun bilincinde değildir. Örneğin, “İtici Güç”ün, rahatlamak, tekrar canlanmak ve eğlenmek için zaman ayıran, “Rahatlatıcı” dediğimiz, bir zıttı vardır. Gereğinden fazla ciddi ve işkolik olan insanların, “Rahatlatıcı” seslerini reddedip, “İtici Güç” seslerinin hayatlarını kontrol etmesine izin verdiklerini söyleyebiliriz. Buna benzer şekilde, karşıtı Proaktif benlik olan bir “Oyalanmacı” ses vardır. Bazı insanlar, “Kendine Güvenmeyen” bir sese sahiptir ve bunun zıttı da, reddedilmiş olan “Güven” sesidir. Bazıları da “Entelektüel” sesleri baskın olduğu için, “Tecrübe Eden / Duygusal” benliği reddederler.
Ses diyaloğunun amacı, reddedilenler de dahil olmak üzere, iç seslerinizi düşünceli bir şekilde gözlemleyebilme becerisi geliştirmektir. Bu da, kendinizi daha fazla kabullenip, daha büyük bir iç huzura sahip olmanızı sağlayacaktır. Benlikleriniz bir çatışma içine girdiğinde bunu fark etmek istersiniz. Eğer sesler aynı fikirde değilse, bu bir gerilim yaratır. Benliğin farklı yönlerinin daha fazla bilincinde olmak, hatta daha sağlıklı seslerin, sağlıksız seslerle bir diyaloğa girmesini sağlayabilmek, kendinizi daha hafiflemiş ve mutlu hissetmenizi sağlayabilir. Erken çocukluğunuzda geliştirdiğiniz otomatik programlamadan çıkabilmenizi sağlar. Bizimle erken yaşlarımızda ilgilenen insanların davranışları ve inanışları, bizim için referans noktası olabilmektedir.
İçinizdeki seslerin geri kalanıyla tanışın
• Eleştirmen: Haklı olmak zorundadır, özgüveninizi çalar, tartışmaktan hoşlanır, diğerlerine ve kendine karşı eleştirel yaklaşır. Eleştirmenin reddedilmiş olan karşıtı Şefkatli benliktir. Cesaretlendirir, empati duyar ve hem kendine hem diğerlerine karşı naziktir.
• Endişeli: “Eğer şöyle olursa…” dediğiniz durumlar ve ne olursa olsun asla baş edemeyeceğiniz korkular konusunda sizi kaygılandırmaktan hoşlanır. Reddedilmiş zıttı, kendine güven duyan Metanetli benliktir.
• Bakıcı: Başkalarının ihtiyaçlarını ön plana koyar, benliğini korumak için hiç bir sınır koymaz ve birilerini hayal kırıklığına uğratmaktan korkar. Reddedilmiş karşıt karakteri ise İlgilenen’dir. Hem kendiyle hem başkalarıyla ilgilenir, ancak kimsenin sorumluluğunu üstüne almaz, suçluluk duymadan ‘hayır’ diyebilir.
• Suçlayıcı: Geçmişin ve kontrol edilemez şartların sorumluluğunu başkalarına yüklemekten hoşlanır. Herhangi bir sorunda ya da çatışmada, kendi payına düşeni görmekten acizdir. Suçlayıcı, hiç bir davranışını değiştirmekle ilgilenmez. Bazen Asi benlik gibi davranıp, güvensizliklerinin üstünü, başkalarına saldırarak kapatır. Bunun alternatifi, daha objektif olan ve olaylarda hem başkalarının hem kendinin payını görebilen Sorumlu benliktir.
• Kurban: Farklı olmaktan, yanlış anlaşılmaktan ve takdir görmemekten şikayet ederler. Bazı insanlar gerçekten kayıp, hayal kırıklığı ya da ihanet yaşamışlardır, ancak bu sabit rolden bir türlü çıkamazlar (çıkmayacaklardır). Bu konuda oldukça eğlenceli kombinasyonlar yapılabilir; eşit derecede sağlıksız bir hayat sürmek için Kurban, güçlerini Eleştirmen, Asi ya da Suçlayıcı ile birleştirebilir. Karşıtı Sorumluluk Sahibi benliktir. Çoğu insanın hayatında çeşitli zorluklar ve kayıplar yaşadığını ancak ne kadar güç olursa olsun, olabilecek en iyi hayatı kurma konusunda sorumluluk aldıklarının bilincindedir. Sorumluluk Sahibi benlik İyimser benlikle birleştiğinde, ortaya harika şeyler çıkabilir.
• Zorlayıcı/Kuralcı: Katı, bağışlamayan ve serttir. Hem kendi hem de çevresindekilerin hayatı üzerinde olabildiğince kontrolcü olmaya çalışır. Hata aramaya bayılır. Korkuları ve güvensizlikleriyle baş edebilmek için her konuda kurallara ihtiyaç duyar. Tam tersi olan benlik rahattır, gevşektir, rehberlik edilmesinden hoşlansa da, güvende hissetmek için kurallara ihtiyacı yoktur. Bu, Rahat/ Esnek benliktir.
• Asi: Bütün yetkinin kendisinde olduğunu düşünür, her şeyi kendi yapmak ister ve öz disiplin uygulayamaz ya da kendine sınır koyamaz. Alternatifi Sağlıklı benliktir. Bize, sürekli yapmak istediklerimize değil, sahip olduğumuz değerlere göre hareket etmemiz gerektiğini hatırlatır.
• Karamsar: Her şeyi, mutlak bir olumsuzluk perdesinin arkasından görür. Her durumda neşeyi öldürür, uzun uzun düşünür ve hep olacakların en kötüsünden bahseder. Karamsarların etrafında olmak çok yorucudur. Yeni bir şeyler denemek konusunda sıkıntı yaşarlar, çünkü hep başarısız olacağını hissederler. Zıttı olan İyimser benlik ise, zorlukları bir öğrenme yolu, olayları da geçici durumlar olarak görürler. Olumlu bir değişim yaratabilmek için ne yapmaları gerektiğine odaklanırlar.
• Bahane Yaratan: Neden sağlıksız ya da olumsuz hareketlerde bulundukları konusunda bahaneler yaratır, bunlara bir kılıf bulup mantık çerçevesine oturtmaya çalışırlar. Burada reddedilmiş taraf, Sorumluluk Sahibi benliktir.
Kendi kişisel iç seslerinizin kimliğini belirleyerek, onları, sağlıklı ve destek olan bir benliğe doğru itmeyi başarabilirsiniz. Böylece çocukluğunuzdan ya da hayattaki deneyimlerinizden kalma benliklerin kontrolünde yaşamaktan kurtulursunuz.