X

Sen öfken değilsin: Öfkenin ötesine geçmek

Sizce de günümüzün en büyük sorunlarından biri öfke değil mi? Öfke aslında doğru şekilde yönetildiğinde son derece normal ve tüm insanlarda görülen evrensel bir duygudur. Ancak çoğu toplumda öfke sanki yanlış ve olmaması gereken bir duygu gibi ele alınmaktadır. Oysa öfke bize, kendimizle ilgili birçok şey öğretebilme potansiyeline sahip bir duygudur. Biz insanların sahip olduğu her duygunun bir fonksiyonu vardır. Örneğin sınırlarımız ihlal edildiğinde ya da haksızlığa uğradığımızda öfkelenmemiz, eğer öfkemizi doğru şekilde ifade edebilirsek, kendimizi korumamızda bize yardımcı olabilir.

Kontrol edilmeyen öfkenin kolaylıkla fiziksel ya da sözlü şiddete dönüşmesi tehlikesi vardır. Öfke kontrolünde temel amaç; saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin çevresindekilere ve kendisine zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisi kazanmasıdır (Kökdemir, 2008, Akt. Karataş, 2009). Yani önemli olan öfkeli hissettiğimiz zaman, öfkemiz yüzünden yıkıcı davranışlar sergilemekten kaçınmamızdır.

Bazılarımız çizdiğimiz imaja ters düşeceğini düşündüğümüzden öfkemizi bastırma, yok sayma yolunu seçeriz. Oysa bu bir çözüm değildir. Öfke yönetiminde önemli olan, öfkemizden korkmadan onu analiz edebilme cesaretine sahip olmamızdır. Tarihte zihnin yapısını inceleyen ilk insanlardan olduğu için, bazılarına göre dünyanın ilk psikoloğu olarak nitelendirilen Buda, öfkeyi kontrol edilemeyen orman yangınına benzetir. Buda’ya göre kontrol edilmeyen öfke, tıpkı kontrolden çıkmış bir orman yangını gibi çok çabuk bir şekilde önüne geleni yakıp yıkma özelliğine sahiptir. Peki öfkemizi kontrol altına almak için neler yapabiliriz? İşte size bu konu hakkındaki birkaç önerim…

Öfkenizi onu hiç yargılamadan gözlemleyin.

Bir daha öfkelendiğiniz zaman mümkünse kendinizle baş başa kalıp, onu hiç yargılamadan sadece öfkenizi gözlemlemeye ne dersiniz? Evet ne öfkenizi yargılayın, ne de öfkeli hissettiğiniz için kendinizi. Sadece öfkenizin varlığını kabullenin. Nefes alıp, nefes verin. Öfkeliyken kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Sizce öfke kendini vücudunuzun hangi bölgesinde belli ediyor? Dilerseniz Vietnamlı Budist rahip Thich Nhat Hanh’ın öfke egzersizini de yapabilirsiniz. Bir dahaki sefer kendinizi öfkeli hissettiğinizde şu sözleri tekrar edebilirsiniz: “Nefes alıyorum, öfkenin burada olduğunu biliyorum. Nefes veriyorum, öfkenin ben olmadığını biliyorum. Nefes alıyorum, öfkenin hoş bir his olmadığını biliyorum. Nefes veriyorum, bu hissin geçeceğini biliyorum. Nefes alıyorum, sakinim. Nefes veriyorum, bu öfkeyle başa çıkacak kadar güçlüyüm.” – Thich Nhat Hanh.

Öfkeliyken sabırlı olun ve harekete geçmeyin.

Bir olay yüzünden öfkelendiniz. Kendinizi her an patlamaya hazır bir yanardağ gibi hissediyorsunuz. Daha sonra pişman olacağınız herhangi ani bir tepki vermeden önce sakinleşmeye çalışın. Yukarda bahsettiğim tekniği düşünün ve kendinizi öfkenizle özdeşleştirmeden nefes alıp, verin. Eğer sizi öfkelendiren insana, size kendinizi nasıl hissettirdiğini ifade etmek gibi bir niyetiniz varsa, bunu kendinizi sakinleştirmeden yapmayın. Sakinleştikten sonra da sizi öfkelendiren kişiye suçlayıcı olmayan, net bir şekilde sizi nasıl ve neden öfkelendirdiğini açıklayın. Eğer karşınızdaki kişi sizi anlamamakta ısrar ediyorsa konuyu uzatmayın. Unutmayın bazı insanlar biz olaylara ne kadar sakin ve sabırla yaklaşırsak yaklaşalım bizi anlamayacaklar. Bize düşen bu gerçeği kabul etmek, ve o insanların içimizde daha da fazla öfke yaratmalarına izin vermemek.

Öfkenizi beslemeyin.

Bir hafta boyunca gün içindeki hareketlerinizi gözlemleyin. Sizce, siz öfkeyi besleyen bir yaşam tarzına mı sahipsiniz? Örneğin şiddet içerikli filmler mi seyrediyorsunuz? Ya da arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde öfkelenmenize yol açan sohbetler mi ediyorsunuz? Sosyal medyadaki kötücül yorumları okuyup kendinizi öfkeli mi hissediyorsunuz? Eğer durumunuz böyleyse, neden içinizdeki öfkeyi besler bir şekilde yaşadığınızı düşünür müsünüz? Belki de kendinizi sabote eden birisiniz ve kendinizi sabote etme şekillerinizden biri kendinizi sık sık öfkelendirecek durumlara sokmak. Yazımın başında da belirttiğim gibi öfke kimi zaman kendimizi korumamız açısından bize faydalı bir duygu olabilir. Ama eğer öfke hayatımızı ele geçirmişse, dahası yaşam tarzımızla öfke duygusunu sürekli besler bir haldeysek alarm zilleri çalıyor demektir.

Unutmayın benim yazılarım da dahil psikolojiyle ilgili yazılar okumak, okuyucuya farkındalık kazandırabilir. Ancak asıl önemli olan farkındalıklarımızın olumlu davranış değişikliklerine yol açmasıdır. Eğer sık sık öfkelenen bir insansanız, ve öfkenizle tek başınıza başa çıkamayacağınızı düşünüyorsanız biz psikologlardan destek almayı ve öfkeyle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeyi ihmal etmeyin. Sizlere öfkenizi iyi yönettiğiniz günler diliyorum.

2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Karataş, Z. (2009). Bilişsel Davranışçı Teknikler Kullanılarak Yapılan Öfke Yönetimi Programının Ergenlerin SaldırganlığınıAzaltmadaki Etkisi. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 26, 2009, ss. 12-24.
Kökdemir, H. (2008). Öfke ve öfke kontrolü. http://www.Elyadal.org/PIVOLKO/12/öfke.htm web sitesinden, Ocak 2008 tarihinde ulaşıldı.

İlginizi çekebilir: Yaşamınızı şekillendirin: Kendinize yaşatmak istediğiniz gerçekliği iyi seçin

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale