X
    Kategoriler: EXPLORE UP

Sen kuşları boşver, en güzeli Seabird Airlines’la uçmak

Seabird Airlines – Deniz Uçağı

“Uzaklara uçma kuşum, uçup da gitme yorulursun” devri artık bitiyor. “Uç kuşum, uç diyesim geliyor!” derken, bu satırları yazarken vallahi de billahi de sarhoş değilim. Seabird Airlines’la mesafeler iyice kısalıyor, uçuşlar daha da keyifli bir hale geliyor, bambaşka bir boyuta taşınıyor.

İstanbul kanatlarımın altında…

Girişimci dediğin böyle olur!

Yıllardır Amerika’da havacılık sektöründe çok kral deneyimler edinen, genç ve tatlı patron Kürşad Arusan; 2-3 yıldır üzerinde çalıştığı projesini, kanunlar, prosedürler ve daha bir sürü şey silsilesinden sonra geçtiğimiz yaz yürürlüğe koyabiliyor. Kürşad’ın deneyimi, işinde çok iyi olması ve özellikle de severek yapması, kendine güveni, çalışanlarına da geçmiş ki, tüm profesyonellikleriyle bize harika bir deneyim yaşattılar. Pilotlar, belirli bir eğitimden geçtikten sonra Seabird Airlines’da pilot olabilme hakkına erişiyorlar. Kolay değil, hem Türkiye’de bir ilk, hem de öyle bizim bildiğimiz uçaklara benzemiyor. Vapura, tekneye biniyormuş gibi bir iskeleden uçağa binip, suyun üzerinden kalkıp bulutların arasına karışmak gerçekten bambaşka bir duygu.

 

Kürşadcığımla

Biz Nisan ayının ortalarında resmen başlatmayı düşündükleri turistik İstanbul turu yaptık Kürşadcığımız ve değerli pilotlarımızla. 20 dakika boyunca İstanbul’u boydan boya tepeden izlemek çok güzel bir his. Ne helikopter, ne bildiğimiz uçak, Seabird Airlines işte. Fazla söze gerek yok! Şehirler arası yolculuğun yanı sıra, böyle bir İstanbul turu fikri benim acayip hoşuma gitti. Eğer seyahat ettiğim bir ülkede böyle bir fırsat olursa, mutlaka tatmak isteyeceğim bir deneyim. Hele bir de Seabird Airlines’ınki gibi uçuk olmayan fiyatlaraysa tadından yenmez! Hem yerli, hem yabancı turistlere hitap edecek, çok güzel bir turistik atraksiyon.

 

Tepeden başka bir güzelsin

Hamilelik 3 aya inmez ama İstanbul- Bursa arası 18 dakikaya iner, valla!

 

Bozcaada’ya gitme sözü alınırken                      Zeyno’yla mutluluk sarhoşuyuz

17 yolcu kapasiteli bu tatlı deniz uçaklarıyla İstanbul – Bursa 18 dakikaya iniyor! Düşünsenize telefondaki arkadaşınıza “Birazdan oradayım” deme lüksünüz var artık. Hafta sonları gideyim de ayağımı iki denize sokayım deyip, uzun yolundan dolayı yakınıp, gidemediğim Bozcaada’ya artık 70 dakikada gidebilecek olmam ve daha da güzeli uçaktan indiğimde başka bir vasıtaya binmek durumunda kalmayacağımı bilmek inanılmaz bir lüks. Çeşme ve Bodrum için de aynı şey geçerli oluyor tabii. Deniz uçağının kerametleri! Bu uçakların altı kızak gibi olduğu için de, kışın Kartalkaya’ya da uçuşların başlaması Seabird Airlines’ın güzel planları arasında. O gittikçe bitmeyen, kıvrıla kıvrıla çıktığımız dağ yolu da artık tarih olacak gibi! Direk dağın tepesine konup, kayağımızla aşağı bile inebiliriz artık!

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul

Kürşad Arusan; ne iyi etmiş de böyle bir girişimde bulunmuş. Hem güzel yurdumuza inanılmaz bir yenilik kattı, hem de dünyanın sayılı yerinde olan bir güzelliğe İstanbul’u da eklemiş oldu! Ben İstanbul turuna doymadım doyamadım. “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” diye diye hayallere daldım uçuş boyunca. Tarifeler başlar başlamaz beni Seabird Airlines’ın uçuşlarında bulabilirsiniz. Artık böyle bir lüksümüz varken, neden öğle yemeğini Bozcaada’da, akşam yemeğini Çeşme’de yemeyelim ki! Şimdiden önceden alınmış normal uçak biletlerinizi iptal edin, kendinize bir güzellik yapın ve Seabird Airlines’la İstanbul’u tatil beldelerine daha kısa sürelerde bağlayın. Çok güzel bir deneyim olacak. Hem bana hem de Seabird Airlines’a güvenin, pişman olmayacaksınız. İyi uçuşlar…

Pilotlar, bizim pilotlarımız

Önemli Detaylar:

  • Yolcu kapasitesi 17 kişilik dediysem bavulsuz, tek tabanca gideceğinizi sanmayın. Yapın tatlı tatlı bavulunuzu, ama anneannemin Bodrum’a gittiği gibi peynirinizi, zeytininizi de almayıverin yanınıza. Yapın bir tane bavul, pır pır gidin…
  • Söylemeyeyim, söylemeyeyim dedim ama yine tutamıyorum ağzımı. Seabird Airlines yakında Yunan Adaları’na da uçmayı planlıyor. Hadi yine iyisiniz!
  • Pilotların hepsi birbirinden deneyimli, bir o kadar eğitimli. Korkmayın, heyecan yapmayın. Yaslayın sırtınızı profesyonel pilotlara, uçuşunuzun keyfini çıkarın.
  • Bu İstanbul turunu sadece turistik atraksiyon olarak algılamayın. Bence sevgiliye, eşe, dosta yapılabilecek çok klas bir sürpriz de olur. Bak yine hayatınızı kurtardım!
  • Seabird Airlines Haliç’ten kalkıyor ve bulutlara karışıyor. Aman efendim bulamadım, nereden kalkıyor bilemedim demeyin…

Artistik patinaj

 

Yazarın tüm yazıları için tıklayın.

Irmak Yazım: Irmak Yazım // 1987’de İstanbul’da doğdum ama kendimi Rio’da veya Havana’da doğmuş gibi hisseden değişik bir canlıyım. Rio’nun Irmak demek olduğunu hesaba katarsak çok da garip gelmemeye başlıyor bir yerden sonra. Kapı gıcırtısına oynarım, gülmeyi, spor yapmayı, yemek yemeyi, insanları, hayvanları, kitapları, filmleri ve daha bir sürü şeyleri çok severim. Bir daha mı geleceğiz dünyaya bakış açısından yola çıkarak dünyayı gezmeyi kendime bir borç bildim. Hayatta kendimi en mutlu hissettiğim anların gezilerimi anlatırken olduğunu anlamamla birlikte bu mutluluğu sizlerle de paylaşmak istedim…

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.



21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale