Kapıyı çalan yaz mevsimi sadece kış aylarında aldığım kiloları değil, özellikle bacak bölgemde yoğunlaşan selülitleri de hayatımın gündemine yerleştirdi. Hemen her kiloda ve vücut tipinde görülebilen selülit problemi, hareketsizlik, yanlış beslenme, kan dolaşımının yavaşlaması ve hormonlar gibi birçok farklı sebepten kaynaklanabiliyor. Buna rağmen, etkili çözüm önerileri oldukça kısıtlı.
Masajın selülit ile savaşma konusunda en faydalı yöntemlerden biri olduğu biliniyor. Hele de profesyonel eller tarafından, kahvenin canlandırıcı etkisinden yararlanarak uygulandığında, olumlu sonuçları kısa sürede gözlemlemek mümkün. İşte bu yüzden Grand Hyatt İstanbul, bikini sezonu öncesi portakal kabuğu görünümünden kurtulmak isteyen herkesi Gaia SPA’ya davet ediyor. Detoks yapan ve enerji veren kahve masajı hem selülit ile savaşıyor, hem de muhteşem bir vücut peeling’i görevi görerek yaza pürüzsüz girmenizi sağlıyor.
Gaia SPA’nın atmosferi, insanı girer girmez içine alıyor. Sade ve zarif dekorasyon, loş ışıklar ve aromatik kokular sayesinde, rahatlamaya seans öncesinde başlıyorsunuz. Kişiye özel seans odaları oldukça ferah ve temiz. Soyunma odalarında ise her şey sizin yerinize düşünülmüş. Bornoz, havlu, duş terliği ve yedek iç çamaşırı gibi ihtiyaç duyabileceğiniz pek çok şeyi bulabiliyorsunuz. Size düşen tek görev, kendinizi seansın rahatlatıcı etkisine bırakmak oluyor.
Selülit masajı denince, sadece bacak ve kalça bölgesine yapılan bir masaj olduğunu düşünmeyin. Selülitin vücudun her bölgesinde oluşabileceğini göz önünde bulunduran Gaia SPA’da, selülit masajı tüm vücuda yapılıyor. Bu sayede, portakal kabuğu görünümü kol ve karın bölgesinde yoğunlaşanlar bile bu masajın tedavi edici etkisinden yararlanabiliyor.
Masajın asıl etkisini gösterebilmesi için minimum 10 seans yapılması gerekse de, ben daha ilk seansta faydasını gözlemleyebildim. Masaj sonunda duşa girdiğimde şaşkınlıkla farkettim ki, bacak ve kalça bölgem aynı spor sonrasındaki gibi sımsıkıydı. Seans boyunca pasif bir şekilde uzandığımı sanıyordum, fakat gerçekte masajın etkisi ile kaslarım kasılmış ve harekete geçmişti.
Masaj sırasında kullanılan kahve özlü vücut peeling’i, cildi besleyen ardıç, servi, biberiye, sedir ve greyfurt gibi birçok aromaterapi yağı da içerdiğinden, duş sonrasında cildim yumuşacıktı. Ölü hücrelerden arınmış cildinizi güzelce nemlendiren bu yağlar sayesinde, seans sonunda hem pürüzsüz hem de yumuşak bir tene kavuşmuştum.
Gaia SPA’ya uğramışken, mutlaka saç spası da yaptırmanızı öneririm. Saç maskesi uygulaması sırasında yapılan masaj, tüm negatif düşünceleri söküp alıyor adeta. Hemen ardından sıcacık bir havlu ile saçlarınız sarılıyor ve gözlerinizi kapatıp, kendinizi bir süre sakin müziğe bırakıyorsunuz. Seans sonunda saçlarım günlerce nemli kaldı ve mis gibi koktu. Özellikle kuru saçlara inanılmaz yardımcı olacak bu terapiden çok memnun kaldım.
Seansınız bittiğinde, dinlenme odasında sizi çok lezzetli bir bitki çayı ve atıştırmalıklar karşılıyor. Rahatlamış kaslarınızı bir süre uzanarak dinlendirirken, çayınızın tadını çıkarabiliyorsunuz.
Modern dünyanın getirdiği stres ve hareketsizlikle baş etmek için kaçabileceğiniz en güzel mekanlardan biri Gaia SPA. Programınız ne kadar yoğun olursa olsun bir saatinizi bu terapiye ayırmak, hem vücudunuzu hem de zihninizi arındırmanıza yardımcı olacaktır.