X

Seksi ve güzel kadın vücudu insan olarak değil, obje olarak algılanıyor

Güzel ve seksi kadın vücutlarının, geçmişten günümüze reklam dünyasında kullanılan en başarılı ve etkili pazarlama stratejilerinden biri olduğundan daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Alkolden fastfooda, kıyafetten ilaca, sektör farkı gözetmeksizin tüm reklam kampanyalarının vazgeçilmezleri çekici ve güzel kadın vücutları.

  

Kadının medyada cinsel bir obje olarak görülmesi ve yıllardır reklam dünyasının klasikleşen stratejilerinden biri olarak kullanılması, kadına toplum tarafından atfedilen değeri ve kadın vücudunda kitleleri çeken şeyin ne olduğunu merak eden psikoloji araştırmacıları için de zengin bir alan. Geçtiğimiz günlerde bu konu üzerine yapılmış olan yeni bir araştırmanın sonuçları, medyada kadına atfedilen değerin toplumdaki kadın algısını ve kadına nasıl davranıldığını fazlasıyla etkilediğini gösteriyor.

Bireyin ‘obje’ ve ‘insan vücudu’ algısı arasındaki farklılıklar

Karşımızdaki şey insan vücudu olduğunda ve bu kişiye baktığımızda üç boyutlu bir algılama sistemi kullanıyoruz. Örnekle açıklamak gerekirse, birinin yüzüne baktığımızda yüzü tanımlayan ve bir yüzde olması gereken iki adet göz, bir burun, burnun altında bir ağız gibi yüze dair her şeyin en, boy ve derinlik bağlamında birbirleriyle olan ilişkisini inceliyor ve o bireyi kafamızda ‘kişi’ bağlamında değerlendiriyoruz.

Ancak objelere baktığımızda, objeyi oluşturan parçalar arasında böyle bir ilişki kurmamız söz konusu değil. Bu farklılığın bir sonucu olarak, bir insan görüntüsü ters çevrildiğinde (yani başı aşağıda, ayakları yukarıda olacak şekilde konumlandırıldığında), zihnimizdeki insan figüründen çok farklı bir görünümle karşılaşıyor, üç boyutlu konumlandırma yapmakta zorlanıyor ve bu nedenle de o kişiyi ‘insan’ olarak algılamakta zorluk çekebiliyoruz. Objelere baktığımızdaysa böyle bir problemle karşılaşmıyoruz. Çünkü obje algımızda, objenin parçaları arasında üç boyutlu bir ilişkilendirme yapmıyoruz. Bu nedenle de, obje ters çevrildiğinde, o objenin ne olduğunu kolaylıkla algılayabiliyoruz.

Kısacası, insan vücudu ters çevrildiğinde, düz haline göre daha zor algılanabilen bir görüntüyken; objeler ters de çevrilseler düz halde de olsalar aynı kolaylıkla algılanabiliyorlar.

Seksi kadınlar, seksi erkekler, seksi vücutlar

Obje ve kişi algısı arasındaki bu ayrımı yaptıktan sonra, asıl konumuza geri dönebiliriz. Araştırmada, erkek ve kadın üniversite öğrencilerine cinsel içerikli bazı görüntüler gösteriliyor. Her görüntüde seksi iç çamaşırları giymiş kadın ve erkek görüntüleri yer alıyor. Bu görüntülerin yarısı katılımcılara düz şekilde gösterilirken, diğer yarısı ters çevrilmiş şekilde, bir kaç saniyeliğine gösteriliyor. Her görüntü ekrana yansıtıldıktan sonra, aynı görüntüler katılımcılara ters ve düz şekilde tekrar gösteriliyor ve daha önce görmüş oldukları görüntünün hangisi olduğunu belirtmeleri isteniyor.

Görsel temsili olup, araştırmada kullanılan görselle herhangi bir ilişkisi yoktur.

Araştırmanın sonuçlarına göre, hem kadın hem de erkek katılımcılar, içeriğinde erkek vücudu olan görüntülerin düz hallerini ters hallerinden daha kolay algıladıklarını ifade ediyorlar. Kadın vücudu içerikli görüntülere gelindiğindeyse, görüntü ne şekilde verilmiş olursa olsun, hem kadın hem de erkek katılımcılar görüntüyü gayet net algıladıklarını belirtiyor. Obje ve kişi algısı konusunda yaptığımız tanımlamaları göz önünde bulundurursak, yapılan araştırmanın sonuçları seksi bir erkek vücudunun ‘kişi’ olarak algılanırken, seksi kadın vücudunun obje olarak konumlandırıldığını gösteriyor.

Araştırmadan çıkan bir başka çarpıcı sonuçsa, kadın vücudunu objeleştiren ya da obje olarak algılayanların yalnızca erkekler değil, kadın katılımcılar da olması. Yani, kadını metalaştırma genel yargının aksine yalnızca erkek psikolojisinin bir ürünü değil. Cinsel obje olarak sunulan kadın vücuduna kadınlardan gelen tepki de, erkeklerin verdiği tepkiyle aynı boyutta.

Araştırma, seksi kadın ve erkek vücudunun neden farklı algılandığına dair herhangi bir bulgu içermiyor. Bu konu hakkında yüzlerce görüş ortaya sunulabilir, ancak topluma medya tarafından obje olarak sunulan ‘kadın’ algısındaki değişimin yine medya yoluyla pozitif olarak dönüştürülebileceğinin altını çizmekte fayda var.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

 

Kaynak:

Bernard, P., Gervais, S. J., Allen, J., Campomizzi, S., & Klein, O. Integrating sexual objectification with object versus person recognition: The sexualized-body-inversion hypothesis.Psychological Science.

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale