X

Şeker yerine kullanılabilecek 5 sağlıklı alternatif

Bir elinizde rengarenk ambalajıyla ilave şeker içeren gofret, diğer elinizde elma, çocuğunuz hangisini seçecektir?

Pek çoğu gofreti tercih edecektir. Şeker ve ilave şeker içeren besinler çocukların reddetmeyeceği besinlerden.

Çay şekeri olarak adlandırdığımız şeker, şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilmektedir. Önceleri sadece şeker kamışından üretilebiliyordu, zenginlik göstergesiydi. Şeker üretimi o kadar fazla kazanç sağlıyordu ki şeker kamışı tarlası olanlara altın tarlası varmış gözüyle bakılıyordu. Hatta bir dönem “beyaz altın” olarak adlandırılıyordu. 1800’lü yıllarda şeker pancarından da elde edilebileceği keşfedildi ve şeker üretimi hızla yayıldı. Hem üretimi hem de tüketimi arttı. ABD’de 19. yüzyılın sonlarına doğru yıllık kişi başı şeker tüketimi 2,3 kg iken günümüzde 45,9 kg’a kadar yükseldi. Türkiye’de ise bu miktar kişi başı yıllık 12,7 kg. Gazlı içecekler, hazır sebze suları, şekerlemeler, dondurmalar, kekler, kurabiyeler, çikolatalar ve reçeller ilave şeker ile hazırlanmış besinler arasında yer alıyor ve bizler bu kadar fazla şeker içeren gıdaları tükettiğimizi fark etmiyoruz.

İlave şekerler diyetle aldığımız toplam enerjiyi artırırken, diyetin besin içeriği kalitesini azaltır.

Önceleri zenginlik göstergesi sayılan, beyaz altın olarak adlandırılan şekerin artık sağlıklı yaşamda yeri yok. Peki ne oldu da şeker tahttan indirildi, neden bu kadar kötü?

  • Güncel makaleler, şekerli gıda alımının aynı eroin ve diğer opioidler gibi beyindeki opioid reseptörlerini aktif hale getirdiğini ve madde bağımlılığına benzer bir dürtü ve ödül sistemini etkinleştirdiğini söylemektedir. Günümüzde çocuklarda şeker bağımlılığı çok sık karşılaştığımız durumlardan biri.
  • İlave şekerler diyetle aldığımız toplam enerjiyi artırırken, diyetin besin içeriği kalitesini azaltır. Çünkü ilave şekerlerin herhangi bir besleyici değeri yoktur ve boş enerji kaynaklarıdır. Bu nedenle, ilave şeker içeren besinlerin aşırı miktarda tüketilmesi dengesiz beslenmeye sebep olur.
  • Yüksek şeker içerikli besinlerin tüketimi kan şekerini hızla arttırır, pankreas yükselen kan şekerini regüle etmek adına aşırı insülin salgılar. Bu da kan şekeri seviyemizin aniden düşmesine yol açar. Kan şekerindeki ani düşüş ise tekrar acıkma hissine ve şeker ihtiyacına neden olur.
  • Şekerli besinlerin aşırı miktarda tüketimi yağ dokusunda artışlara neden olur. Ayrıca şeker tüketimi doyma sinyalini beyne ileten leptin hormonunun işlevini bozar ve doyma sinyali beyne ulaşmadığı için besin alımı daha fazla olmaktadır. Tüm bunların beraberinde artan yağ dokusu kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi çeşitli hastalıkların görülme riskini yükseltir.
  • Şeker içeren yiyecek ve içeceklerin sık aralıklarla tüketimi ve bu besinlerin ağızda uzun süre kalması ağız bakterilerinin şekeri kullanarak diş çürüklerine yol açan asit oluşumunu arttırır.
  • Aşırı miktarda şeker tüketimi sağlıklı bağırsak florasında mantar ve parazitlerin çoğalmasına neden olur ve bu da bir takım sağlık problemlerine yol açarak immün sistemi zayıflatabilir.

Amerikan Kalp Birliği önerilerinde 2 yaşına kadar çocukların ilave şeker içeren hiçbir yiyecek ve içecek ile tanışmaması gerektiğini bildiriliyor. Şeker ve şekerli besinlerden çocuklarımızı uzak tutmak zor olsa da mümkün. Mutfağımızda beyaz şeker yerine kullanabileceğimiz sağlıklı alternatiflere bir göz atalım:

Bal

Bal arısı tarafından üretilen, altın renkli ve kıvamlı bir sıvı olan balın yüzyıllardır faydaları bilinmektedir. Yaklaşık olarak %17 su, %82,5 karbonhidrat, %0,5 protein içerir. Ayrıca niasin, riboflavin gibi vitaminler ile kalsiyum, magnezyum, demir, fosfor, potasyum, çinko gibi mineraller barındırır. Antioksidanlardan zengindir. Tüm bu özellikleriyle şeker ile kıyaslandığında çok daha sağlıklıdır fakat unutulmamalıdır ki bal da basit karbonhidrat kaynağıdır. Bu nedenle tüketim sıklığına ve miktarına dikkat edilmelidir. Bal ısıl işleme tabi tutulmamalıdır yani kek, kurabiye gibi fırınlama ve pişirme işlemi gerektiren yiyeceklerde kullanılmamalıdır. Balı soğuk veya ılık sütlerinizi, meyve salatalarınızı veya tam buğday unu ile hazırladığınız pancakelerinizi tatlandırmak için kullanabilirsiniz.

Pekmez

Üzüm, incir, keçiboynuzu veya dut gibi meyvelerin ezilip kaynatılması ile elde edilen, Anadolu’ya özgü kıvamlı ve tatlı bir sıvıdır. Kalsiyum ve demir açısından zengindir. Kemik gelişimi ve sağlığının sürdürülmesi, diş sağlığı, sinirsel uyarı iletimi üzerinde olumlu etkileri vardır. Büyüme gelişme için önemli olan çinko minerali de içermektedir. Bal ile karşılaştırıldığında içeriğindeki antioksidan miktarı daha fazladır.

Pekmezler karanlıkta saklanmalıdır. Yine balda olduğu gibi pekmez de yüksek ısıya maruz bırakılmamalıdır. Pekmezler, 70°C’den daha yüksek ısıya maruz kaldıklarında Hidroksi metil furfural (HMF) miktarı artmaktadır. HMF’nin ise uzun vadede kanserojen etkileri bilinmektedir.

Stevia
Stevyozitler, tatlı tadı veren yaprak ekstresindeki ana bileşendir ve çay şekerine oranla 200-300 kat daha tatlıdır.

Stevia rebauidana bitkisinden elde edilmektedir. Bu bitkinin yapraklarından stevyozit A ve B, stevyobiyozit, rebaudiyozit A, B, C, D, E gibi tatlı tat veren bileşikler izole edilmektedir. Stevyozitler, tatlı tadı veren yaprak ekstresindeki ana bileşendir ve çay şekerine oranla 200-300 kat daha tatlıdır. Ancak ağızda istenmeyen bir lezzet bırakmaktadır. Bu sorun diğer bileşenlerle harmanlanarak ya da rebaudiyozit A’ya dönüştürülerek çözülmüştür. Rebaudiyozit A ağızda istenmeyen bir tat bırakmamaktadır. FDA (Food and Drug Administration) 2008 yılında saflaştırılmış rebodiozit A ve stevyoziti güvenilir kabul etmiştir. Eczanelerde ve marketlerde toz veya sıvı formlarda yer almaktadır. Kalori içermiyor ve 200 °C ısıya kadar dayanıklı bu sayede kek, kurabiyelerde kullanımı uygun.

Hurma

İçeriğinde kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, potasyum, kükürt, klor, fosfor, B grubu vitaminleri, A, C vitamini, beta-karoten bulunmaktadır. Düzenli tüketilen hurma kabızlık gibi sindirim problemlerine engel olur. Besin öğesi ve lif açısından zengin olan hurma bebek ve çocuk beslenmesinde şeker yerine kullanılabilecek en doğal alternatiflerden biridir. 2 adet küçük hurma 1 porsiyon meyveye denktir ve yaklaşık 60 kaloridir. Hurmayı kurabiyelerinizde kullanabilir ya da sıcak suda yumuşayıncaya kadar bekletip, blenderdan geçirebilir, daha sonra dövülmüş ceviz ilave edip minik toplar haline getirerek hem pratik hem sağlıklı bir tatlı elde edebilirsiniz.

Muz

B grubu vitaminleri, C vitamini, potasyum ve lifin en önemli kaynaklarındandır. 100 g muz 1 porsiyon meyveye karşılık gelmektedir ve yaklaşık 60 kaloridir. Mutfağınızda şeker yerine muzlu kek, muffin, smoothie, pancake yaparken rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

Şekersiz Browni tarifi
Şekersiz browni tarifi

Malzemeler:

  • 20 adet hurma
  • 1 su bardağı ceviz
  • 4 yemek kaşığı kakao
  • ½ su bardağı yulaf ezmesi( rondodan geçirilmiş)

Sos için:

  • 2 tatlı kaşığı kakao
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • 1 çay bardağı süt

Yapılışı: Hurmaları 1 saat kadar sıcak suda beklettikten sonra çekirdeklerini çıkarın. Yumuşayan hurmalarla beraber ceviz, kakao ve yulafı karıştırın ve rondadan geçirin. Karışımınızı cam bir kaba istediğiniz kalınlıkta yayın 2 saat buzdolabında bekletin. Sos için gerekli malzelemeri karıştırın ve cam kasenin üzerine dökün.

İlginizi çekebilir: Yemek seçen çocuklar: Picky eaters

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Işkın Akçam: Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2015 yılında Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Master eğitimine başladı. Üniversite eğitimi sonrası İzmir’de özel bir poliklinikte iki yıl boyunca kilo verme, kilo alma, sporcu beslenmesi, hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi alanlarında bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı verdi. 2016 yılında Dr. Bülent Serçin Muayenehanesi’nde Anne Çocuk Diyetisyeni olarak bireysel beslenme eğitimleri ile emziklilik döneminde annelerin, 0-18 yaş aralığındaki bebek ve çocukların beslenme takibini yapmaktadır. Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” sözüne inanarak mesleğini sürdürüyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale