X

Şehir yaşamında doğayla yeniden karşılıklı bağ kurabilmenin yolları

Parçası olduğumuz doğayla her an iletişimde kalabilmek tüm canlılar gibi biz insanlar için de oldukça önemli. Doğada yapılan uzun yürüyüşler, gün doğumları ve gün batımları, taze çiçekler, yemyeşil bitkiler ve ağaçlar; insan eliyle yapılmış olan herhangi bir şeyin veremeyeceği kadar huzur, mutluluk ve tatmin duygusu yaratabilecek güce sahip. Tabii ki değerini bildiğimiz, elimizden geldiğince koruyabildiğimiz, ondan aldığımız kadarını ona vermenin sorumluluğunu almayı üstlenebildiğimiz sürece…

Karşılık beklemeden iyilik yapmanın, zorluklar karşısında yılmadan mücadale etmenin ve anda kalarak var olmayı başarmanın gücünü doğadan öğrendik. Doğayla kurduğumuz bağ güçlendikçe ondan alacağımız sınırsız ilham, sayısız öğrenim var. Doğanın ucu bucağı görünmez manzaralarında, ucu bucağı olmayan, devasa bir bilgelik var!

Sakinleştiren ve dinginleştiren doğanın ve insan-doğa ilişkisinin iyileştirici gücünden Ekoterapi: İnsan ve doğa arasındaki ilişkinin iyileştirici gücü yazımızda detaylı olarak bahsetmiştik. Doğada vakit geçirmenin yaşamda karşılaşılan her türlü zorlukla başa çıkmada somut faydalarının olduğu bilimsel olarak da desteklenmiş bir gerçek. Bilim bize, doğayla kısa süreliğine bile olsa düzenli olarak bağlantı kurmanın zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde paha biçilmez bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor ve doğal dünyadan evrimleşmiş canlılar olarak onunla bağlantı kurmanın gerçek benliğimize erişmememize ve kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olması oldukça mantıklı.

Peki, parçası olduğumuz doğayla bağlantı kurabilmek neden bu kadar zor?

Özellikle insanlık tarihinin son 100 yılında sanayide ve teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte kırsal bölgelerden kent yaşamına geçiş yapılması, doğayla bağlantı kurabileceğimiz fırsatlardan da uzak kalmamıza neden oldu. Sosyalleşme, kültür-sanat, tüketim gibi pek çok konuda ilerleme kaydederken; binlerce yıllık bağımızın olduğu doğadan uzaklaşmanın ve bağlantımızı kaybetmenin olumsuz getirileriyle yüzleşmek durumunda kaldık, kalıyoruz.

Doğadan uzaklaştıkça insan da dahil tüm canlılara, bitkilere ve hayvanlara karşı empati duygumuzu kaybettik. Doğanın iyileştirici gücünden nasıl faydalanabileceğimizi, birbirimize karşılıklı olarak nasıl fayda sağlayabileceğimizi unuttuk. Beton duvarların arkasında daha fazla zaman geçirdikçe ormana, güneşe, çimene ve topraklanmaya daha fazla ihtiyaç duymaya başladık.

İnsan nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı günümüzde, parçası olduğumuz doğayla yeniden bağlantı kurabilmek çoğumuz için temel bir ihtiyaçken, ulaşılması da bir o kadar zor bir hedef haline geldi. Bazılarımız için doğa, yürüyüş mesafesinde olsa da; betonlaşmaya mahkum bırakılan şehirlerde doğaya kaçmanın, küçücük de olsa bir nefes alanı bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Neyse ki uzak ya da yakın, büyük ya da küçük, yeşil ya da mavi tüm büyüklüğüyle şehirde de köyde de, evde de AVM’de de, doğa her yerde!

Şehir, metropol, köy ya da orman… Nerede yaşarsak yaşayalım hala aynı topraklara ayak basıyor, aynı gökyüzünün altında yürüyoruz ve bu nedenle nefes aldığımız sürece üzerinde parçası olduğumuz doğayla daha fazla bağlantı kurabilmenin pek çok farklı yolu var. Şehrin koşuşturmacasından çok fazla uzaklaşmanızı gerektirmeden doğayla iletişim ve empati kurmanızı sağlayacak, tekrar onun bir parçasıymışsınız gibi hissetmenize vesile olacak muhteşem önerileri sizler için bir araya getirdik.

Gün doğumlarını ve gün batımlarını kaçırmayın

Gün doğumlarını ve gün batımlarını sosyal medyada gördüğünüz ya da paylaştığınız görüntülerin ötesinde, en son ne zaman gerçekten ‘kutladığınızı’ hatırlıyor musunuz? Düşünün; her sabah ve her akşam gökyüzü adeta bir tablo gibi farklı renklerle dolup boşalıyor, etrafımızı çevreleyen ışık yavaş yavaş değişiyor ve uyanma ya da dinlenme zamanının yaklaştığını bizlere haber veriyor. Ancak şehir yaşamında biyolojik döngümüzün bu kadar bağlantılı olduğu bir doğa olayından bile mahrum kalabiliyoruz.

Gün doğumunda uyanarak güne başlamak ve gün batımından sonraki zamanları dinlenmeye, yenilenmeye, uyumaya ayırmak binlerce yılda evrimleşen biyolojik döngünüzün doğayla uyumlanmasının en iyi yollarından biri. Sirkadiyen ritim olarak adlandırılan, doğayla bağlantılı bu biyolojik sürece dair daha detaylı bilgi edinmek için Sirkadiyen ritim nedir: Sirkadiyen beslenme, sirkadiyen uyku düzeni ve sirkadiyen yaşam yazımızı inceleyebilirsiniz.

Gün doğumunda uyanmak üzere alarm kurmayı ve pencerenizde, balkonunuzda ya da dışarıda yapacağınız kısa bir yürüyüşle doğanın seslerini dinlemeyi en az bir kez de olsa deneyimleyin. Sabahın erken saatleri size göre değilse gün batımlarını kaçırmamayı alışkanlık haline getirin. Ekran karşısından uzaklaşarak sadece doğanın size sunduğu güzellikleri izleyin. Bir akşam yemeğinizi çantanıza atarak, sahilde oturarak yemeyi deneyin. Kendinizi çok daha iyi, topraklanmış ve rahatlamış hissedeceksiniz.

Yeşil alanlar keşfedin

Gün boyunca yerinizden kalkmadan, bedeninizi esnetmeden, temiz hava solumadan çalışıyor olabilirsiniz ancak çoğu zaman üşengeçlikten, iş yoğunluğundan ya da çevresel koşulların uygun olmamasından dolayı, konfor alanımız içinde sürdürdüğümüz bu döngü kendimizi kapalı ve kafese sıkıştırılmış gibi hissetmemize neden oluyor.

İstanbul gibi büyük metropollerde yeşil alan bulabilmek zorlayıcı olsa da, pek çok şehirde rahatlamak ve nefes almak için ziyaret edebileceğiniz orman, koru, park, hatta futbol sahası gibi yeşil alanlar bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan pek çok araştırma, yeşil alanlarda zaman geçirmenin stresi azaltabileceğini ve hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı iyileştirebileceğini gösterdiğinden, bu yeşil alanların toplum refahı ve sağlığı için çoğaltılması gerekiyor.

Evinizin ya da iş yerinizin yakınlarında bulunan bir park, bazı sahillerde yer alan yürüyüş yolları, boş araziler ya da ormanları araştırarak bu alanlarda daha fazla vakit geçirebilir, etkilerini daha iyi hissedebilmek için bu alanlarda geçirdiğiniz zamanda dikkat dağıtıcı tüm unsurları arkanızda bırakarak sadece bitkilere, hayvanlara, güneşe, rüzgara ve su seslerine odaklanabilirsiniz.

Yemeklerinizi açık havada yiyin

Sağlıklı ve iyi yaşamı odağına alan, ideal bir günlük rutinde tüm gün açık havada olmak hem zihniniz, hem ruhunuz hem de bedeniniz için yapabileceğiniz en faydalı şey olsa da, çoğumuz için öğle yemeklerini ofis dışında yiyebilmek bile bir seçenek değil. Peki, kahvaltılarınızı ya da akşam yemeklerinizi açık havaya taşıyarak en azından güne başlarken ya da günü sonlandırırken kendinizi doğayla bütünleştirmeye ne dersiniz?

Güneşli bir yaz gününde, hava sıcaklığı henüz çok da yükselmemişken evde hızlıca hazırladığınız kahvenizi, sandviçinizi ya da küçük bir kavanoza koyduğunuz granola ve meyvelerinizi masmavi gökyüzünün altında, çimlerin üstünde ya da bir ağacın gölgesinde yemenin keyfini çıkarabilirsiniz. Doğayla bütünleşmek ve güne huzurlu başlamak için kuşların ve ağaçların seslerinden daha iyi bir seçenek olmadığını göreceksiniz.

Egzersizlerinizi açık havaya taşıyın

Açık havada ve doğada daha fazla zaman geçirerek daha fazla bağlantı kurmanın bir başka yolu da günlük hareket zamanınızı spor salonundan ya da evden dışarı taşımak olacaktır. Parkta koşmak, sahilde ya da ormanda yürümek; bisiklet, kaykay, paten sürmek, güneşi çimlerin üstünde selamlamak, ya da banklardan destek alarak esnemek…

Çevre bilimci Jo Barton ve Jules Pretty tarafından yapılan araştırmalar, dışarıda egzersiz yapmanın öfke duygusunu azaltabileceğini ve ruh halini iyileştirebileceğini; 5 dakika kadar kısa bir açık hava egzersizinin bile benlik saygısı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu gösteriyor. Hava dışarıda spor yapabilecek kadar iyi olmasa bile, hafif yağmurlu bir havada yaptığınız uzun bir yürüyüşün ardından sıcacık bir yemek ya da bir kupa çay içmek gibi ritüellerle kendinizi çok daha iyi hissedebilir, doğanın size sunduğu her şeyi içtenlikle kutlayabilir ve daha fazla şükredebilirsiniz.

Evde bitki yetiştirin

Doğada vakit geçirmek ruh halinizi iyileştirirken, doğanın sunduğu güzellikleri evinize taşımak da benzer bir etkiye sahip olabilir. Zamanınızın büyük çoğunluğunu geçirdiğiniz evinizde, balkonunuzda ya da ofisinizde bitkilerle iç içe vakit geçirmek, dışarı çıkmanın mümkün olamadığı durumlarda bile doğa ile olan bağlantınızı güçlendirmeniz için harika bir fırsat olabilir.

Bitki yetiştirmek, kendinizi üretken hissetmenin oldukça az çaba gerektiren bir yoludur ve buna karşılık konsantrasyonunuzu artırabilir ve stres seviyelerini iyileştirebilir. Ayrıca evinizin havasını temizleyerek, kan basıncını düşürmek ve hatta baş ağrıları gibi fiziksel semptomları iyileştirmek konusunda son derece işe yarar bir yöntem olabilir.

Biraz sevgi ve şefkat, su, toprak değişimi ve doğru ışıkla bitkiler sadece evinizi güzelleştirmekle kalmaz, aynı zamanda zihninizi temizler, havanızı arındırır ve açık havanın iyileştirici etkisini iç mekanlarınıza da taşır. Size de sadece yeni çıkan yaprakların, gün be gün açılması için takip ettiğiniz tomurcukların, evinizi saran mis gibi doğa ve toprak kokusunun keyfini çıkarmak kalır!

Mevsim sebzelerini kullanarak vejetaryen yemekler hazırlayın

Mevsim meyveleriyle ve sebzeleriyle beslenmenin bedeninizin doğayla uyumlanabilmesine katkı sağladığını biliyor muydunuz? Mevsim sebzelerini ve meyvelerini tüketmek, kendinizi doğayla uyumlamanın ve yemeklerinizde kullandığınız malzemelerin tadını en taze ve en lezzetli halleriyle çıkarmanın en iyi yolu olduğu gibi; aynı zamanda zengin besin öğeleriyle vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almasını da sağlar.

Mevsiminde olmayan yiyecekler sofamıza uzun yollar aşarak gelir ve bozulmamaları için genelde olgunlaşmadan toplanır. Tam olarak gelişmeden toplanan yiyecekler ayrıca çok hızlı olgunlaşmasını önlenmek için kimyasallarla kirletilir.

Ancak mevsimsel beslenme, yediğiniz yiyeceklerin tüm besinsel faydalarından faydalanmanıza yardımcı olur. Mevsimsel beslenme daha az nakliye ve işleme gerektirdiği için çok daha çevre dostudur, karbon ayak izinizi önemli ölçüde azaltır; bu da doğaya daha nazik davranarak onunla karşılıklı olarak ‘besleyici’ bir bağlantı kurmanızı sağlar.

Mevsimsel beslenmenin hem çevre, hem bedeniniz hem de doğayla kurduğunuz etkileşim üzerindeki faydalarıyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için Bağışıklık sistemini güçlendirmek için mevsimsel beslenme: Güçlü bir bağışıklık sistemi için mevsiminde sebze meyve tüketmenin önemi yazımıza göz atabilirsiniz.

Ürünlerinizi kendiniz yetiştirin

Son iki maddenin bir kombinasyonu olan bu önerimizi yaşamınızın bir döneminde mutlaka aklınızdan geçirdiğinizi düşünüyoruz. En azından mutfak pencerenizdeki ufak kavanozlarda maydanoz yetiştirmek ve kendi emeğinizle büyüttüğünüz bitkileri tüketmek bile doğaya olan saygınızı ve hayranlığınızı artıracaktır. Büyüme zihniyetini (growth mindset) geliştirmek, var oluşu anlamlandırmak ve mükemmeliyetçilikle başa çıkmak gibi sayısız psikolojik faydası olan bitki yetiştiriciliği ve bahçecilik; malzemelerinizi yaratma sürecinden geçerek ve yemek pişirmede kullanmak için kendi taze, ‘kusurlu’ ama lezzetli ürünlerinize sahip olarak bu faydaları hayatınıza entegre etmenin küçük ölçekli bir yoludur.

İlginizi çekebilir: Balkon bahçeciliği zamanı: Saksıda yetiştirebileceğiniz sebze ve meyveler

Sonuç olarak, şehirde yaşıyor olmanız doğaya şefkat duymanıza, empati üzerine kurulu bir ilişki inşa etmenize, onun bir parçası gibi hissetmenize ve ondan aldığınız kadar ona vermek için de çabalamanıza engel değil. Ormanlar, bitkiler ve hayvanlar her zaman bizimle ve her biri yaşamımızın ayrılmaz bir parçası. Onun farkında olarak karşılıklı olarak besleyici bir ilişki kurmak da, onu yok ederek kendimizi yok etmek de sadece bizim elimizde.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale