Segal Yasası karar verme süreciyle ilgili ne anlatıyor?

Modern yaşam ve koşullar, bizleri günlük hayatımızın pek çok anında farklı karar verme süreçlerine dahil ediyor. Bu süreçlerden bazılarını kısa vadede tamamlayabilsek de bazı kararları almak epey zor oluyor. Karar alma sürecinde zorluk çekme durumu ise Segal Yasası ile açıklanıyor. Bu yazımızda, Segal Yasası’nın ne olduğunu ve seçim yapma süreciyle bağlantısını sizler için kaleme aldık.

Segal Yasası nedir?

Segal Yasası, 1950’lerde Amerikalı iş insanı ve yönetici Sol Segal tarafından ortaya atıldı. Segal, ‘’Bir saati olan bir insan, satin kaç olduğunu bilir. İki saati olan bir insan ise saatin kaç olduğundan asla emin olamaz.’’ söylemini kullanarak seçenekler ve kaynaklar artıkça karar vermenin zorlaştığını vurguluyor.

Segal Yasası, seçeneklerin ve bilgilerin çok olmasının seçim yapmayı olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bir başka deyişle, zihinde tek bir bilgi yer aldığı zaman bu bilgiye güvenme olasılığı artıyor fakat bilgilerin çoğalması sonucunda şüphecilik açığa çıkıyor. Ayrıca, seçeneklerin ve bilgi kaynaklarının artmasıyla stres seviyesi yükseliyor ve yüksek stres sonucunda da karar almak zorlaşıyor. Segal’e göre, sunulan çok fazla seçenek arasından doğru olanı tespit etmek zor olduğu için seçenekleri minimuma indirmek gerekiyor.

Karar verme aşamasında çok seçenek mi az seçenek mi?

Pek çok insan, çok seçeneğin özgürlük ve çeşitlilik getirdiğini düşünse de gerçekte bu durumu pozitif bir şekilde ele alamıyoruz. Bu noktada, farklı dünya mutfaklarından bir sürü yemek sunan bir restorana yemek yemeye gittiğinizi düşünmenizi istiyoruz. Bu restoranda çok fazla seçenek olduğu için büyük ihtimalle yiyeceğiniz yemeği kısa sürede seçemeyeceksiniz ve açlığınızla baş etmekte zorlanacaksınız. Herhangi bir seçim sürecinde çok fazla seçenek bulunmasını da çok fazla yemek opsiyonu sunan bu restorana benzetebiliriz.

Çeşitli araştırmalar, çok fazla seçenekle ve bilgiyle karşı karşıya kalınması durumunda kaygının yükseldiğini kanıtlıyor. Kaygının artması da seçim yapmayı zorlaştırarak yanlış kararların alınmasına yol açıyor. Bununla birlikte, fazla seçenek arasından biri tercih edildiği zaman tatminsizlik açığa çıkabiliyor. Bir başka deyişle, birey geride bıraktığı diğer seçenekler hakkında sürekli bir ‘’acaba’’ duygusu yaşayabiliyor. Bu duygu da tatminsizliği körükleyerek günlük hayat akışını negatif bir şekilde etkiliyor. Ayrıca, çok fazla bilgiye maruz kalma durumu beyin için aşırı yük yaratabiliyor. Bu yük sonucunda da karar verme kapasitesi düşüyor çünkü bilgiler arasından önemli ve gerekli olanları ayıklamak zorlaşıyor. Kısacası, sunulan seçeneklerin ve bilgilerin miktarının artırılmasıyla kararsızlık, tatminsizlik, aşırı stres ve kaygılanma açığa çıkıyor.

Nasıl doğru karar verebilirsiniz?

Segal Yasası çok fazla seçeneğin ve kaynağın karar vermeyi zorlaştırdığını açıklıyor ve bizler de bu yasaya göre hareket ederek doğru seçimler yapma ihtimalimizi yükseltebiliriz. İlk olarak, optimal bir süreç için seçenek ve bilgi miktarını elinizden geldiği kadar sınırlamalısınız ya da düzenlemelisiniz. İkinci aşamada ise seçeneklerinizi daha iyi tanıyarak bir karara ermelisiniz; bir seçim yaptıktan sonra ikinci bir sorgulamaya girmemelisiniz çünkü ikinci kez üzerine düşünerek kafanızı karıştırıp süreci uzatabilirsiniz.

Önceliklerinizi net bir şekilde tanımladıktan sonra seçim yapmaya özen göstermelisiniz. Sizin için önemli olan şeyin farkına varırsanız buna göre karar verebilirsiniz. Bununla birlikte, ruh halinizin kötü olduğu ya da aç hissettiğiniz zamanlarda herhangi bir tercih yapmamalısınız. Bu tarz durumlar, hem bedeni hem de zihni etkilediği için yanlış adımların atılmasına yol açabilir. Doğru zamanın geldiğinden emin olduktan sonra seçeneklerinize göz atmalısınız.

Son olarak, güvenilen ve sevilen insanlardan yardım istemenin önemini vurgulamalıyız. Bu kişiler, kararı alacak ana birey olmadıkları için daha mantıklı düşünebilirler. Bu sayede, bu kişilerden akla yatkın öneriler alarak bu önerileri zihin süzgecinizden geçirebilirsiniz.

Dünya üzerinde hata yapmayan insan olmadığını unutmadan her defasında doğruyu seçemeyeceğinizi fark etmelisiniz. Hata yapmaktan korkmadan çeşitli durumları iyi veya kötü bir şekilde deneyimlemelisiniz. Her şeyi kontrol edemeyeceğinizi de bilerek kararlar almalısınız ve her süreci bir noktada akışa bırakmalısınız.

İlginizi çekebilir: Çok kararsızım ne yapmalıyım? Karar verme sürecini kolaylaştıracak öneriler

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!