X

Şeflera Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Şeflera çiçeği, harika bir tropikal ev bitkisidir. Şemsiyeyi andıran yapısıyla uzun, parlak, oval ve yeşil yaprakları olan şeflera çiçeği olgunlaştığında bitkinin tek bir sapından 12 ila 16 yaprakçık çıkmaktadır.

Şeflera çiçeği iklimin soğuk olduğu yerlerde genelde iç mekanda yetiştirilse de daha sıcak iklimli bölgelerde açık havada da yetiştirilebilir. Bununla birlikte iç mekanda bakılan bitkilerin nadiren çiçek açtıkları göz önünde bulundurulduğunda şeflera çiçeğinin mümkünse dış mekanda yetiştirilmesi daha iyi olacaktır.

Şeflera çiçeğine dair merak ettiğiniz her şeyi ve şeflera çiçeği bakımında dikkat etmeniz gereken püf noktalarını bu yazıda okuyabilirsiniz.

Şeflera Çiçeği Nedir?

Şeflera çiçeği, anavatanı Tayvan olan tropikal bir bitkidir. Dış mekanda bakıldıklarında hızlı bir şekilde büyüyen bitkiler iç mekanda bakıldıklarında daha yavaş büyüme gösterebilir. Şeflera çiçeğine bahçede bakacaksanız, havanın çok sıcak olmadığı ilkbahar veya sonbahar aylarında dikim yapmaya özen göstermelisiniz. Bitkiyi dikeceğiniz yeri belirlerken şeflera çiçeğinin zehirliliğini de göz önünde bulundurmalısınız. İnsanlar için hafif derecede toksik olan şeflera çiçeği, evcil hayvanlar için daha ciddi derecede toksik olabileceğinden dolayı bitkiyi dikeceğiniz yere dikkat etmelisiniz.

Şeflera çiçeğinin genel özellikleri ve ihtiyaçları şu şekildedir:

Botanik adı: Schefflera spp.

Aile: Sarmaşıkgiller (Araliaceae)

Türü: Geniş yapraklı, yaprak dökmeyen

Olgunlaştığında ulaştığı ölçüler: 120-180 cm yüksekliğinde, 90-180 cm genişliğinde

Güneş isteği: Parlak, dolaylı

Toprak isteği: Zengin, ortalama neme sahip toprak

Toprak pH’ı: Hafif asidik

Çiçeklenme dönemi: Yaz (Dış mekanda)

Çiçek rengi: Beyaz, pembe, kırmızı

Kökeni: Tayvan

Toksisite: İnsanlar için hafif, evcil hayvanlar için yoğun derecede zehirlidir

Şeflera Çiçeği Nasıl Bakılır?

Şeflera çiçeği iç mekanda bakıldığında 150-180 cm yüksekliğe ulaşabilmektedir. Çok uzayan ve zayıflayan bitkileri budamak mümkündür. Budamak için en uygun zaman genellikle ilkbaharın başları olmaktadır. İç mekanda bakıldığında genelde çiçek açmayan bu bitkiler ancak doğada olduklarında düzenli bir şekilde çiçek açmaktadır. Şeflera çiçeğine başarılı bir şekilde bakmada en önemli nokta, büyüme dönemi boyunca toprağı nemli tutmaktır.

İç mekanda ve dış mekanda şeflera çiçeği bakmak için dikkat etmeniz gereken noktalar şu şekildedir:

Işık ihtiyacı

Şeflera çiçeğinin aydınlık bir ortamda olmaya ve dolaylı güneş ışığı almaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle saksıda baktığınız bitkileri yaz aylarında doğrudan güneş ışığı alamayacakları bir yere taşımalısınız. Uzun ve zayıf görünen bitkiler yeteri kadar ışık alamıyor olabilir. Yoğun ve doğrudan güneş ışığı bitkide yanıklara neden olabileceği için şeflera çiçeğini dolaylı olarak güneş ışığına maruz bırakmaya dikkat etmelisiniz.

Su ihtiyacı

İç mekanda bakılan şeflera çiçeklerinin sulamalar arasında kuruması iyidir. Sulama sırasında toprağı suya tamamen doymasına dikkat etmelisiniz. Bitkiniz toprak saksıdaysa bu saksılar nemi daha fazla emdiği için bitkinizi daha sık sulamanız gerekir. Bitkinin bulunduğu saksı ne kadar küçükse toprak o kadar hızlı kuruyacağı için sulama sıklığını iyi ayarlamalısınız.

Toprak ihtiyacı

Şeflera çiçekleri tınlı, besin açısından zengin saksı topraklarını sever. Bitkiniz için nemi tutan ancak aynı zamanda kök çürümesini engellemek için fazla suyun akmasını sağlayan bir toprak seçmelisiniz. Toprakta drenajı arttırmak için bol miktarda organik madde olduğundan emin olmalı ve nem tutan kristaller olmamasına dikkat etmelisiniz. Ancak toprağın suyu çok hızlı dışarı attığını fark ediyorsanız, bitkinizi içinde drenaja yardımcı daha az malzeme bulunan yeni bir toprağa yerleştirmeniz gerekebilir.

Sıcaklık ihtiyacı

15-25°C arası iç mekan sıcaklığı şeflera çiçeği için idealdir. Bu bitkiler soğuğa karşı hassas olduğundan dolayı şeflera çiçeklerinin 12°C’nin altındaki sıcaklıklara maruz kalmadığından emin olmanız gerekir.

İlginizi çekebilir: Şebboy Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Nem ihtiyacı

Şeflera çiçeği, nemi seven bir bitkidir. Bu nedenle iç mekan nemini yüzde 60’ın üzerinde tutmanız, bitkilerinizin daha iyi gelişmesine yardımcı olacaktır.

Gübre ihtiyacı

Şeflera çiçeği yoğun bir şekilde gübrelenmeye ihtiyaç duymaz. Ancak bitkilerinizi büyüme dönemi boyunca ¼ oranında seyrelttiğiniz sıvı gübre ile besleyebilirsiniz. Gübreleme öncesi bitkilerinizi sulamayı unutmamalısınız.

Şeflera Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

Şeflera çiçeğini ilkbaharda çoğaltmak iyi olacaktır. Bu sayede bitkinin çok fazla karışması engellenir ve yeni bitkiler elde edilebilir.

Şeflera çiçeğini çelikle çoğaltmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Bir sap seçin ve keskin bir makasla sapın yaklaşık 15 cm’lik bir kısmını 45 derecelik açıyla kesin. Sapın üst kısmında bulunan 4-5 yaprak dışındaki yaprakları çıkarın.
  • Kestiğiniz kısmı köklendirme hormonuna batırın ve ardından içinde saksı karışımı bulunan bir saksıya yerleştirin.
  • Toprağı nemli tutun ve saksının üzerine şeffaf bir poşet geçirin. Ardından saksıyı aydınlık ve dolaylı olarak güneş ışığı alan bir yere yerleştirin.
  • Toprağın nemli olduğundan emin olmak için saksıyı her gün kontrol edin.
  • Bir ay sonra kökler oluşmuşsa poşeti çıkarın ve bitkiyi yetiştirmeye devam edin. Kökler oluşmamışsa bitkiyi atın ve yeni bir parça keserek yetiştirin.

İlginizi çekebilir: Şakayık Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Şeflera Çiçeği Saksısı Nasıl Değiştirilir?

Şeflera çiçeğinin saksısını yılda bir kez veya ihtiyaç duyuldukça değiştirebilirsiniz. Bitkiniz saksısına göre çok büyük boyutlara ulaştıysa bitkinizi yeni bir toprağa ve saksıya almanız gerekecektir.

Saksı değişimleri arasındaki süreyi uzatarak ve bitkilerin kök salmalarına izin vererek saksı değiştirme süresini uzatabilirsiniz. Bunu yaparak bitkinizin büyüme hızını yavaşlatabilir ve çok fazla büyümesini engelleyebilirsiniz.

Şeflera çiçeğinizin saksısını değiştirmeniz gerekiyorsa bitkinizi saksıdan çıkarmalı ve köklerini hafifçe gevşetmelisiniz. Köklerdeki topraktan mümkün olduğunca kurtulmalısınız. Bunun için kökleri suya batırabilir ve sonrasında bitkiyi yeni saksısına geçirebilirsiniz. Yeni saksının drenaj deliklerinin olduğundan ve eskisine göre daha büyük bir saksı olduğundan emin olmalısınız. Saksıyı toprak ya da plastik seçtikten sonra içini torf gibi drenajı arttıran malzemelerle doldurabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale