X

Şebboy Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Bahçenizde güzel kokulu çiçekler yetiştirmek istiyorsanız, şebboy çiçeklerine şans verebilirsiniz. Şebboy çiçeği, oldukça hoş kokulu ve güzel çiçeklere sahip bir bitkidir. Çiçeklenme dönemi ilkbahar başlarından yaz sonuna kadar devam eden şebboy çiçekleri, kış aylarının çok soğuk geçmediği yerlerde çok yıllık olarak yetiştirilebilir.

Şebboy çiçeği, uygun koşullar oluşturulduğunda yalnızca ilkbahar ve yaz aylarında değil, yılın diğer zamanlarında da çiçek açabilir. Güneşli ortamları seven şebboy çiçeğine iyi bir şekilde bakmak için drenajı iyi bir toprak hazırlamak, toprağı sürekli olarak nemli tutmak ve solan çiçekleri koparmak gerekir. Yaşadığınız yerde kışlar çok soğuk geçiyorsa bitkilerinize korunaklı bir yerde bakmayı deneyebilir ve bitkinin köklerini korumak için malç uygulaması yapabilirsiniz.

Şebboy çiçeği hakkında merak ettiğiniz her şeyi ve şebboy çiçeği bakımında dikkat etmeniz gereken püf noktalarını bu yazıda okuyabilirsiniz.

Şebboy Çiçeği Nedir?

Şebboy çiçeği, tatlı ve baharatlı kokusu olan bir bitkidir. Pembeden turuncuya, kırmızıya ve mora kadar çeşitli renklerde çiçeklere sahip olan şebboy çiçeğinin boyu genelde 30-60 cm arasında olmakla birlikte bazı çeşitleri 90 cm’ye kadar büyüyebilir. Bitkinin çiçekleri dikenli gövde üzerinde sıkıca kümelenmiş ya da daha gevşek bir şekilde bulunabilir. İki yıllık yaşam döngüsüne sahip olan şebboy çiçeği ekildiği ilk yılda kök, gövde ve yapraklarını geliştirirken ikinci yıl çiçek açar ve ölmeden önce tohum verir. Tohumdan yetiştirebileceğiniz şebboy çiçeğine bol güneş ışığı alan bir yerde bakmaya başlayabilirsiniz. Şebboy çiçeğinin çiçeklenmesi bitip ömrünün sonuna geldiğinde ise bitkiyi topraktan çıkarabilir ve kompost hazırlamak için kullanabilirsiniz.

Şebboy çiçeğinin genel özellikleri ve ihtiyaçları şu şekildedir:

Botanik adı: Matthiola incana

Aile: Turpgiller (Brassicaceae)

Türü: İki yıllık veya yıllık

Olgunlaştığında ulaştığı ölçüler: 30-110 cm yükseklik

Güneş isteği: Tam, kısmi

Toprak isteği: Zengin, drenajı iyi toprak

Toprak pH’ı: Nötr (6,8-7,5)

Çiçeklenme dönemi: İlkbahar başından yaz sonuna kadar

Çiçek rengi: Pembe, turuncu, mor, mavi, beyaz

Kökeni: Akdeniz başta olmak üzere Avrupa

Şebboy Çiçeği Nasıl Bakılır?

Şebboy çiçeği genelde iki yıllık bir bitki olmakla birlikte bazı bölgelerde tek yıllık da olabilir. Doğrudan güneş ışığına maruz kalmayı seven şebboy çiçeğine yaz aylarının çok sıcak olduğu yerlerde öğleden sonra gölge bir ortam sağlamak gerekir. Nemli ve drenajı iyi toprak seven şebboy çiçeğine hem bahçede hem de saksıda bakmak mümkündür. Şebboy çiçeğini tohumdan yetiştirmek mümkün olmakla birlikte bitkinin çiçek açması, tohumlar ekildikten sonraki ikinci yılda gerçekleşmektedir. İkinci yılda bitkinizin daha fazla dal üretmesini ve çiçek açmasını sağlamak için büyüyen dalların uçlarını elinizle kopartabilirsiniz. Bitkiniz çiçek açtıktan ve çiçeklenme dönemi bittikten sonra topraktan çıkarabilir ve hazırladığınız kompostun içine katabilirsiniz.

İç mekanda ve dış mekanda şebboy çiçeği bakmak için dikkat etmeniz gereken noktalar genel olarak şu şekildedir:

Işık isteği

Şebboy çiçeği doğrudan güneş ışığı almayı sevse de günde en az 2-3 saat güneş ışığı aldığı sürece gölgeli koşullarda da gelişebilir. Bitkinin çiçek açması için dolaylı güneş ışığı alması yeterlidir. Çok fazla sıcak ve doğrudan güneş ışığı, bitkinin bunalmasına yol açabileceği için bitkinizi sabah güneşine maruz bırakmanız, öğle güneşine maruz bırakmanızdan daha iyi olacaktır.

Su isteği

Şebboy çiçeğini sıcak yaz aylarında düzenli olarak sulamanız önemlidir. Ancak fazla sulama yaprakların sararmasına neden olabileceği için bitkinizi aşırı sulamaktan kaçınmanız gerekir.

Toprak isteği

Şebboy çiçeği, nötre yakın pH derecesine sahip, besin bakımından zengin ve drenajı iyi toprak sever. Şebboy çiçeğinin toprağı asidik gibiyse nötrlemek için kireç veya odun külü kullanabilirsiniz. Saksıda baktığınız çiçekler içinse piyasada bulabileceğiniz saksı karışımlarını tercih edebilirsiniz.

Sıcaklık ve nem isteği

Şebboy çiçeği, sıcaklığa karşı hassas bir bitkidir. Şebboy çiçeği serin havaları sevse de soğuk geçen kış ayları, bitkinin çok yıllık olmasını engelleyebilir. Havanın çok fazla nemli olmasını sevmeyen şebboy çiçeği için hafif nemli tropikal ortamlar idealdir.

Gübre isteği

Şebboy çiçeği özel olarak gübrelenmeye ihtiyaç duymasa da toprağının iyi bakılmasını ister. Şebboy çiçeğinize uygun koşulları sağlamak için doğal bir malç tabakası hazırlayabilir ve bu sayede yabani otların büyümesini azaltırken toprağın nemli ve serin kalmasını sağlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Şakayık Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Şebboy Çiçeği Tohumu Ne Zaman Ekilir?

Şebboy çiçeğini tohumdan yetiştirmek kolaydır. Tohumları yaz aylarının başında içinde saksı karışımı bulunan bir tepsiye ekebilir ve üzerine vermikülit serpiştirebilirsiniz. Sonrasında tepsinin üzerini şeffaf bir poşet ile örtebilir ve tohumlar yaklaşık on gün sonra çimlenene kadar sıcaklığın 18-20ºC arasında olmasını sağlayabilirsiniz. Fidelerin üzerinde yapraklar oluşmaya başladığında fideleri saksılara dikebilir ve sonbahar başlarında 8-10 cm’ye ulaştıklarında kalıcı yerlerine taşıyabilirsiniz.

Çiçeklerinizi fide şeklinde aldıysanız, Eylül ayında toprak hala sıcakken bitkilerinizi dikebilirsiniz. Bitkiler, ilk don olaylarına kadar kök ve yaprak oluşturmaya devam edecek ve sonraki bahar ve yaz aylarında çiçek açacaktır.

Şebboy çiçeğini geliştikten sonra taşımak için kökünün iki katı büyüklüğünde bir çukur açıp bitkiyi yavaşça çukurun içine yerleştirebilirsiniz. Ardından deliği toprakla doldurabilir ve el alttaki yaprakların toprak seviyesiyle aynı olmasını sağlayabilirsiniz. Bitkilerinizin arasında en az 25 cm aralık olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca bitkilerinizi düzenli olarak sulamayı ihmal etmemelisiniz.

İlginizi çekebilir: 

Kahve Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Latin Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Kurdele Çiçeği Bakımı Nasıl Olmalı?

Hosta Çiçeği Bakımı

Gardenya Çiçeği Bakım Kılavuzu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale