dummy

Şarapla iç içe geçen bir aşk hikayesi: MonoVino ile Dionysos’un sofrasına yolculuk

“Açılmışken nasılsa mutluluk gülün
Niçin elinde kadeh yok böyle bir gün?
Şarap iç, can düşmanındır geçen zaman:
Bir daha bu fırsatı bulman ne mümkün?”
-Ömer Hayyam

dummydummy

Havaların soğuması ile birlikte kapalı mekan etkinlikleri daha cazip bir hale geliyor. Tiyatrolar, konserler, sergiler sonbahar atmosferi ile birleşince alınan keyif de bir başka oluyor. Uzun yaz günleri sonrasında şehrin hiç bitmeyen koşuşturmacasına sanatla mola vermek, ruhumuzu dinlendirmek ve yeni deneyimlere alan açmak için bu mevsim adeta mükemmel bir fırsat değil mi?

Siz de böyle düşünüyorsanız eğer harika bir etkinlik önerisinde bulunacağım bugün. Geçtiğimiz günlerde katıldığım aynı zamanda benim için yeni bir keşif olan MonoVino’dan bahsedeceğim.

Sanat ve şarabın bir araya geldiği, şarap tadımını tiyatro performansı ile harmanlayan Monovino; sonbaharın sıcak atmosferinde hem ruhunuza hem damak tadınıza hitap edecek yeni bir keşif olacak.

Şarap tadımı ve tiyatro buluşursa ortaya nasıl bir hikaye çıkar dersiniz?

Antik Yunan mitolojisinde şarabın ve tiyatronun tanrısı olarak bilinen Dionysos’un bir şölenine davetli olduğunuzu düşünün. Sanırım Zeliha Kaya da böyle düşünmüş olacak ki MonoVino projesini hayata geçirmiş. Hayallerinin peşinde bir fikirden girişimciliğe uzanan hikayelere bayılıyorum. MonoVino’da böyle bir hikâyenin ürünü olması nedeniyle epey ilgimi çekmişti. Canlı canlı izledikten sonra bir fikirden buralara uzanan yolcuğa ayrıca mutlu oldum.

Kısaca bu girişimcilik hikâyesinin arka planından bahsedip hemen etkinlik detaylarına geçeceğim. Zeliha Kaya, şarap üretim teknolojisi ve gıda mühendisliği çıkışlı yıllarca şarap üretiminde çalışmış MonoVino’nun kurucusu ve başarılı bir kadın girişimci. Şarapların dümdüz anlatıldığı klasik şarap tadımlarından sıkılarak yeni bir deneyim yaratmak istiyor. Ve şarapları tiyatro performansı ile anlatmanın hayalini kurduğu MonoVino’yu 2023 yılında seyircisi ile buluşturmayı başarıyor.

İşte o buluşmanın detayları ve MonoVino hikayesi

Monovino isim hikayesi, monolog ve vino birleşiminden doğmuş.

Çoklu duyusal bir deneyim olarak kurgulanan bir tadım etkinliği de diyebiliriz Monovino için. Bu etkinlikte katılımcılar üç farklı şarap tadımını Melis Öz’ün tek kişilik interaktif performansı eşliğinde yapıyor. Enerjinin hiç düşmediği bu performansta aşk, şarap ve tiyatro aynı sahnede birbirini besliyor.

Üzüm ile Tanen’in aşk hikayesini dinlerken zaman zaman katılımcılar da hikâyeye dahil olarak, akşama ayrı bir neşe katıyor. Bir sohbet havasında kahkahaların havada uçuştuğu etkinlikte her yudumda yeni bir macera da hikâyeye dahil oluyor.

Monovino 3 bölüm olarak tasarlanmış. İlk bölüm “Aşk ayaklarını yerden keser” başlıklı. Bu bölümü eşleştirdikleri Turasan Öküzgözü şarap tadımı ile hikaye başlıyor. İkinci bölüm “Şarapta hakikat vardır.” Kav Boğazkere ile eşleştirilmiş bu kısım. Son bölümde “Hayat güzel ama şarap daha güzel” temalı. Bu bölümde Tuğra Boğazkere ile kapanış yapılıyor.

Etkinlik girişinde katılımcılar için seramik bir bileklik de düşünülmüş. Bu hediye bileklikler ile oyuna giriyorsunuz.

Monovino genel konsepti -çok hikâyeye dair spoiler vermeden- özetle bu şekilde. Kurucusu Zeliha Kaya demiştim fakat şunu da eklemek istiyorum. Bu iş bir ekip işi ve tamamı yetenekli kadınlardan oluşuyor. Performans ve hikaye anlatıcılığında Melis Öz, yazar ve yönetmenlikte Başak Kıvılcım Ertanoğlu yer alıyor. Onları da eklemeden geçmeyelim.

Dionysos’un sofrasından kalkarken son söz

O günden aklımda kalan şu sözlerle yazıma son vermek istiyorum.

“İyi bir şarapta iki şey önemlidir, içiminin kolay olması ağızda güzel bir tat bırakması… Hayat da şarap gibidir… Yaşadıklarını öyle güzel hissederek yaşamalısın ki ağızda güzel bir tat bıraksın.”

Merak edenler için etkinlik bilgilerini de aşağıya bırakıyorum.

Etkinlik yeri ve bilgileri: MonoVino etkinliklerini takip etmek ve bir sonraki etkinliğe katılmak için Decollage Art Space web sitesinden detayları inceleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İstanbul’da kahve ve sanatseverlerin yeni buluşma alanı: Decollage Art Space

Seda İstifciel: Mehabalar, ben Seda. 2014 yılından beri çeşitli markalara ve e-ticaret alanında içerik uzmanlığı yapmaktayım. Ege Üniversitesi Felsefe bölümünü bitirdikten sonra kısa bir öğretmenlik tecrübem oldu. Sonrasında sosyal medya, SEO ve blog tarafında farklı mecralarda ve markalarla çalışmaya başladım. Okumak ve yeni yerler keşfetmek sanırım bu hayatta en keyif aldığım şeylerin başında geliyor. Burada görmekten keyif aldığım yerleri ve okuduğum kitaplarla ilgili etkilendiğim, sorgulamayı sevdiğim konuları paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Doğayı, tüm hayvanları özellikle de kuşları, huzurlu ve şirin mekanları fotoğraflamayı, buralarda kahve içip hayaller kurmayı seviyorum.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp