İtalya’nın en fazla turist kabul eden şehri olarak bilinse de, Venedik sanatseverler için San Marco Meydanı, Rialto Köprüsü ve Büyük Kanal’da yapılan gondol keyfinden çok daha fazlası demek…
Dönüşümlü olarak Sanat ve Mimarlık bienalleriyle gündemden düşmeyen büyülü şehirde bu yıl çanlar sanat için çaldı ve bienal her tek sayı yılda olduğu gibi 2017 yılında da Sanat Bienali’ne ev sahipliği yaptı.
İlginizi çekebilir: Aşkın ve flörtün şehri: Venedik güncesi
Bu sene 57.’si düzenlenen Venedik Sanat Bienali’nde koleksiyonerler, küratörler, sanatseverler ve sanata bir şekilde ilgisi olan yarım milyona yakın insan, 51 ülkeden 120 sanatçının çeşitli eserleriyle tanışmak için şehre akın etti ve sanat hiç olmadığı kadar şehirle bütünleşti, sokaklara taştı.
Bu yıl Centre Pompidou baş küratörü Christine Macel tarafından belirlenen bienal teması “Viva Arte Viva” yani “Yaşa Sanat Yaşa” oldu ve sanatçılar ana tema üzerinden eğlenceli ama kışkırtıcı eserlerini ortaya koyarak sahnedeki rollerini belirledi. Venedik’e yolunuz düşerse; şehre yayılmış olan enstalasyonlar ile beraber Giardini ve Arsenale bölgesini 26 Kasım tarihine kadar gezebilirsiniz.
Şehre yayılan sanat eserlerinden bazıları
İtalyan sanatçı Lorenzo Quinn’in Ca’Sagredo Hotel cephesine yerleştirdiği “Destek” heykeli. Büyük Kanal’dan çıkarak binanın cephesine tırmanan iki büyük el ile sanatçı aslında küresel ısınmaya dikkat çekmek istiyor.
1976 yılında Amerikalı sanatçı James Lee Byars tarafından tasarlanan 20 metre yüksekliğindeki bu Altın Kule ilk kez bir kamusal alanda sergileniyor. Bienal boyunca Büyük Kanal üzerinde yer alan Campo San Vio’da onu ziyaret etmeniz için bekliyor olacak.
Pae White’ın Qwalala enstalasyonuna San Giorgio Maggiore Adası’nda yer alan Le Stanze del Vetro ev sahipliği yapıyor. Eser yapısını ve kıvrımlı şeklini Kuzey Kalifornia’da yer alan bir nehir olan Gualala’dan alıyor.
Ünlü İtalyan tasarımcı Ettore Sottsass’ın az bilinen seramik eserleri, 1957 yılında ünlü İtalyan mimar Carlo Scarpa tarafından renove edilen Olivetti Showroom’unda sergileniyor. Sottsass’ın doğumunun 100. yılını anmak adına düzenlenen serginin amacı bu iki büyük İtalyanı bir araya getirmek.
Damien Hirst ve oldukça tepki alan son sergisi “İnanılmazın Enkazından Hazineler” sergisi Büyük Kanal üzerinde yer alan Palazzo Grassi ve Punta della Dogana binalarında 5000 m2’lik bir alana yayılıyor. 190 eser arasında en dikkat çekici olanı Palazzo Grassi Binası girişine yerleştirilmiş 18 metre yüksekliğindeki “Kase Taşıyan Şeytan” heykeli.
Ulusal pavyonlar
3 İtalyan sanatçının İtalya Pavyonu’nda, hayal gücünün dönüştürücü gücü ve sihrinin etkisiyle ortaya koydukları yerleştirme: “Il Mondo Magico”.
Nordik Pavyonu için 6 farklı sanatçı tarafından hayata geçirilen “Mirrored” sergisi.
Avusturya Pavyonu’nda yer alan Erwin Wurm and Brigitte Kowanz’ın eserleri.
Sanatçı Xavier Veilhan’ın kocaman bir ses heykeline dönüştürdüğü Fransız Pavyonu’nda bütün dünyadan sanatçılar ve müzisyenler sahneyi özgürce kullanıp, bienal boyunca eserlerini kayıt yapma şansı buluyorlar.
İlginizi çekebilir: Tasarım dünyasının yıldızlarına ve ikonlarına isimleriyle hitap edin
Yazarın diğer yazıları için tıklayın.