X

İrem Bali’nin keşif köşesi: Sanatçı buluşmaları, ekoterapi, “iyi yaşam” podcastleri ve “iyi ki” listesi

Merhaba! Ben İrem. Kendini aldığı eğitimden, mesleğinden ve benzeri detaylardan önce tutkularıyla, hayata dair merakları ve heyecanlarıyla tanımlayan bir insanım. Tam bir keşif tutkunu ve doğa aşığıyım. Merakım, ilgim her şeye ve herkese. Hikaye peşinde koşarım, keşfettiklerimi paylaşmak benim için en büyük mutluluk! Seyahat, gastronomi; yoga, meditasyon, farkındalık ile ilgili konular, doğa, sinema, sanat, müzik… Aklınıza gelebilecek her konuya bitmek tükenmek bilmez bir merakım var.

Instagram’daki @irembali hesabımda topluyorum tüm keşfettiklerimi. Bu köşede ise, iyi yaşama dair keşfettiklerimi paylaşıyorum: Farkındalık pratikleri, ritüeller ve çok daha fazlası. Şu an okuduğunuz yazı her ay yeni keşiflerle güncelleniyor, hep taze, hep yeni kalıyor!

Hadi başlayalım…

Sanatçı Buluşmaları

Bu haftanın keşfi “Sanatçı Buluşmaları”ydı. Julia Cameron’ın “Sanatçı Buluşmaları” ile tanıştınız mı? Sanatçı buluşmaları, haftanın 2 saatini sadece ve sadece içinizdeki sanatçıyla zaman geçirmeye ayırdığınız buluşmalara deniyor. Çünkü, yaratıcılığımızın bilinçli bir dışavuruma ihtiyacı var, içimizdeki sanatçının ise duyulmaya. Bunun birçok yolu var. Fikir vermesi adına, benim buluşmalarım daha çok bir sonraki story’deki aktiviteler ile ilerliyor…

  • Renk renk boyaları alıp açık alanda yapılan resimler,
  • Doğa içinde uzun yürüyüşler,
  • Fotoğraf çekimleri,
  • Farklı mutfaklara özgü, daha önce hiç denemediğim yemek tarifleri,
  • Mandala boyama.

Başta biraz tuhaf gelecek belki. Ama sonra insan şaşırıyor: Bunca zaman aile ve arkadaşlarımla ne çok kez buluşmuşum da, kendimle hiç buluşmamışım diyor. Ve sonra haftanın o saatlerini iple çekmeye başlıyorsunuz.

Minik bir not: Julia Cameron, Sanatçı Buluşmaları’nı, Sabah Sayfaları ile birlikte yapmayı öneriyor. Ondan da geçen haftalarda ayrıca bahsetmiştik. İçinizdeki sanatçıya kulak verdiğiniz günler dilerim!

Ekoterapi

Daha önce hiç yalın ayak toprağa bastığınızda rahatladığınızı hissettiniz mi? Bir ağaca sarıldığınızda sebepsiz yere içiniz mutlulukla dolup taştı mı? Ya da yalnızca önünüzden uçup giden beyaz bir kelebeğin gününüze renk kattığı oldu mu?
Cevabınız evetse, tüm bu güzel hisleri tek bir çatı altında birleştiren “ekoterapi” ile tanışın. Ekoterapi; “doğa terapisi”, “yeşil terapi” veya “toprak merkezli terapi” olarak da bilinen bir uygulamalar bütünü.

Ekoterapi, depresyondan anksiyeteye çeşitli sinirsel rahatsızlıkları azaltıp özgüven, duygusal dayanıklılık gibi duygu durumlarını yükseltmeyi sağlıyor. O kadar ki, yapılan araştırmalar da doğanın bu iyileştirici gücünü destekliyor.

Örneğin Mind’ın bir çalışmasına göre, uzun bir süre boyunca doğayla iç içe kalan insanlara nasıl hissettikleri sorulduğunda, %95’i bu vaktin ardından çok daha mutlu, coşkulu, rahat, dengeli ve kaygısız hissettiğini söylüyor.

Peki, şehir hayatının tam ortasında yaşayan bizler, ekoterapiyi hayatımıza daha fazla dahil etmek için neler yapabiliriz? Her gün yaşadığınız yere en yakın yeşillik alanda en az 30 dakika yürüyün, sporunuzu doğada yapın, bitkileriniz ile ilgilenin, doğa meditasyonları yapın…

Bu haftanın keşif köşesini, Frank Lloyd Wright’ın bir sözüyle sonlandırmak istiyorum: “Doğayı çalışın, doğayı sevin, doğaya yakın olun. Sizi hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

“İyi yaşam” konulu podcast’ler

Bu hafta sonunun keşifleri, merkezine “iyi yaşam” konusunu alan podcast’lerdi. O zaman başlıyorum!

Yasemin Yapanar ile yeni tanıştım ve içtenliğine hayran kaldım.Bu yüzden benim için listelerin başında gelen podcast önerisi, Yasemin’in kırılganlıklarını ve korkularını filtresizce ortaya koyduğu, güldürdüğü kadar içerilere, en derinlere döndüren Bilinçli Geyik.

Her şeye rağmen delirmeme ve iyi hissetme hakkımızı doyasıya kullanmalıyız” düşüncesiyle, yazar ve komedyen Deniz Özturhan tarafından hazırlanan Olumlu Dünya.

Canan İrtem ve Deniz Spatar’ın şiddetsiz iletişimin rehberliğinde ettiği tatlı sohbetlerden oluşan Zürafa Sohbetleri.

Doğan Cücenoğlu’nun iletişim ve psikoloji konularında en çok merak edilen soruları cevapladığı, aynı adlı podcast kanalı. “Güçlü ya da Haklı Olmak” bölümünü mutlaka dinlemelisiniz.

Eray Erdoğan’ın her bölümünde farklı yollardan yürümüş özgün insanları konuk ettiği, çok farklı bakış açılarıyla tanışacağınız podcast kanalı 5 Kişi Podcast.

Klinik psikolog Beyhan Budak’ın hayatın her alanına dokunduğu, ilham veren, motive eden podcast kanalı Kendine İyi Davran.

Seda Erkman’ın, öz farkındalık, mindfulness ve kişisel gelişim hakkındaki düşüncelerini aktardığı Seda Talks.

Hepimizin kendine sık sık sorduğu, ucu psikolojiye dayanan soruları kendine (ve bizlere!) tüm samimiyetiyle soran, tartışan Deniz Dülgeroğlu’nun kanalı, Merdiven Altı Terapi.

İyi dinlemeler!

“İyi Ki” Listesi

İlk yayınını sevgili Deniz Bağan ile yaptığımız #İyiBirYaşamİçin canlı yayın serisinde, şükran duygusunun bize kattığı farkındalıktan bahsettik. Deniz’den aldığım ilhamla, bugün biraz minnet duygusundan, teşekkür etmekten bahsetmek istiyorum…

Deniz, şükran pratiklerine gelmeden önce, üzerinde çalışmamızın iyi olacağı konulardan bahsediyor ve diyor ki, “İlk adım, karanlık düşüncelerin, tetiklenmelerin, bazı eski inançların farkında olmak ve üzerlerinde çalışmak; bir nevi, bahçedeki ortalığı saran zehirli sarmaşıkları söküp atmak. Onları söküp atmadığımızda, o şükran pratikleri tüm karmaşanın ortasına çiçek dikmek gibi oluyor.

Bu yüzden Deniz’e göre, ilk adım biraz bahçe temizliği yapmak. Şayet bahçe temizliğinizi yapıyorsanız, beyninizde teşekkür ve keyif kapıları açmak için uygulayabileceğiniz pratikler çok!

Ve bizimle muazzam bir şükran pratiği paylaşıyor: Her akşam uyumadan önce, yaşadığınız günün akışını şöyle bir zihninizden geçirmek ve o günün içinde size en fazla keyif, mutluluk, haz, rahatlama veren üç anı yakalamaya çalışmak. İster içinizden onlara teşekkür etmek, ister bu teşekkürlerinizi bir liste haline getirmek…

Benim bir teşekkürüm, fotoğrafta gördüğünüz an için. Denizin maviliğini görebildiğim, istediğim gıdalara kolayca erişebildiğim, kahvaltımı bu sevimli köşede edebilme imkanım olduğu ve tüm bunları yapmama izin veren sağlıklı bir bedene sahip olduğum için teşekkür ederim. Siz bugün ne(ler) için teşekkür ettiniz?

İlginizi çekebilir: İrem Bali’nin Keşif Köşesi: Radio Taiso, Sabah Sayfaları, Sıkılmanın Hediyeleri ve Palo Santo

İrem Bali: İrem ben! Tam bir keşif delisiyim. Hayattaki en büyük tutkum yazmak, diğeri de yaşadığım yeni deneyimleri paylaşmak. Instagram’da, @irembali adlı bir keşif hesabım var, orayı beslemeyi çok seviyorum! İlgi alanların ne derseniz, sınırı yok... Yoga, meditasyon, mekan keşifleri, gastronomi, seyahat, müzik, sanat, kitaplar, filmler... Hayata dair ne varsa kabulüm. Merakım her şeye, herkese. Mesleğim, içerik üreticiliği ve sosyal medya uzmanlığı. İyi ki buradayım!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale