“Şükretmek” aslında hepimizin geliştirmesi ve beslemesi gereken zihinsel bir davranış şekli. Neden bu davranışı hayatın her alanında kullanmayalım ki? Örneğin yaşınız ilerlemesine rağmen merdiven çıkarken, çalışırken, yürürken, her sabah sağlıkla uyanırken…
Aslında çok basit gibi gördüğünüz merdiven çıkma eylemini bile yaparken şükretmek, bir süre sonra alışkanlık haline gelir ve kendinizi en basit fiziksel aktiviteleri bile yaptığınız sırada şükrederken bulabilirsiniz.
İlgili yazı: Koşullar ne olursa olsun ruh halinizi pozitif tutmanın 9 yolu
İstediğiniz ruh durumunu yakalamak için tetikleyici bir ipucu koymak, yani örneğin şükretmeyi size hatırlatması için merdiven çıkma halini bir ipucu olarak belirlemek yeni bir yöntem bile olabilir. Bazı alışkanlıklarınızı veya davranışlarınızı değiştirmek için bu yöntemi uygulayabilirsiniz. Örneğin evdeki bir odanın girişine çamaşır sepetini koyabilir ve kendi kendinize şükretmeden o odaya girilemeyeceğini hatırlatabilirsiniz. Siz şükretmeyi unutsanız bile çamaşır sepeti odaya girmenize engel olacağı için otomatik olarak size şükretmeniz gerektiğini hatırlatır. Siz de pozitif bir ruh haline kavuşmak için kendi ipuçlarınızı belirleyebilirsiniz. Ama bunu adım adım uygulamanız gerekiyor.
İpuçlarından işaretlere
İşaret, beyninize belli bir duyguyu, düşünceyi veya eylemi aktif hale getirmesini hatırlatan şeydir. Belki farkında olmadan birçok işaret kullanıyor olabilirsiniz. Örneğin, kışkırtıcı bir kişiyle görüşecekseniz, beyniniz ihtiyatlı ruh halini aktifleştirir. Veya hasta olan bir arkadaşınızı ziyaret edecekseniz, yanına gider gitmez o kişiye karşı koruyucu endişeler taşımaya başlarsınız.
İlgili yazı: Can sıkıntısına pozitif açıdan bakın
Ancak bunların dışında da istemli olarak bazı işaretler seçebilir ve böylelikle iç huzurunuza yardımcı olabilirsiniz. Bunun için öncelikle güçlendirmek istediğiniz olumlu bir ruh hali seçin. Bunlar sakinlik, kibarlık, kendine güven, sabır, motivasyon, mutluluk, şükretme vb. olabilir. Eğer bu adımı tamamladıysanız, çok önemli iki adımı atmışsınız demektir; değişim için karar verdiğiniz ve hedefinizi belirlediniz. Şimdi sırada tek bir şey kaldı; işaretinizi seçmek.
Hangi işaretleri kullanabilirsiniz?
Uyandırmak istediğiniz duyguları tetiklediği sürece herhangi bir işareti kullanabilirsiniz. Fikir vermesi açısından şunlar olabilir:
1. Pozitif bir ruh hali için güzel bir sesi işaret olarak kullanabilirsiniz. Duyduğunuz hoş bir müzik, mahallenizdeki kilisenin çan sesleri veya camiden gelen ezan sesleri… O sesi duyduğunuzda derin nefes alın, vücudunuzu rahatlatın, zihninizi temizleyin ve istediğiniz ruh haline odaklanın.
2. Kötü bir sesi de işaret olarak kullanabilirsiniz. Önemli olan sizin işaretinizin neye hizmet ettiği. Cep telefonunuzun mesaj sesi ne kadar kötü de olsa, siz onu ulaşmak istediğiniz ruh hali hatırlatıcısı olarak kullanabilirsiniz.
3. Bir objeyi işaret olarak kullanabilirsiniz. Örneğin sabahları kapıdan çıkarken tuttuğunuz kapı kolunu, insanlara karşı daha kibar olmak için bir hatırlatıcı olarak görebilirsiniz. Sevdiğiniz birinden aldığınız hediye, bir bardak, fotoğraf veya istediğiniz herhangi bir şey sizin için işaret olabilir.
4. Günün belli bir vaktini işaret olarak kullanabilirsiniz. Örneğin her akşam belirlediğiniz birkaç dakikayı, o günün 3 güzel şeyini düşünmeye ayırabilirsiniz. Buna “üç güzel şey” egzersizi deniyor. Yapılan bir araştırmada, her akşam o güne dair üç güzel şeyi hatırlayan ve yazan kişilerin, bir hafta sonunda depresif duygularında belirgin bir azalma ve mutluluk seviyelerinde ciddi bir artış görüldü.
İlgili yazı: Soğuk ve kapalı havalarda daha mutlu ve pozitif hissetmenin 8 yolu
Bunların dışında da kendinize işaret olarak seçebileceğiniz pek çok şey var. Kendi bedeninizi, her gün yaptığınız belli bir aktiviteyi, hatta hissettiğiniz kötü bir duyguyu bile varmak istediğiniz olumlu ruh hali için hatırlatıcı olarak görebilirsiniz, bunu işaret olarak belirleyebilirsiniz.
Kendinize hatırlatın
İşaretler belirledikten sonra yapmanız gereken en önemli şey, kendinize bunu hatırlatmak. Bunlar zihinsel sağlığınız açısından ufak adımlar gibi görünebilir ancak bu ufak adımların uzun vadede ne kadar büyük değişiklikler yaratacağını hayal bile edemezsiniz.
Kaynak:
Psychology Today