X

Sakin çocuk yetiştirme rehberi: Ebeveynlere yol gösterecek ipuçları

Ebeveynlik yolculuğunda her anne-baba için sakin çocuk yetiştirmek, önemli bir hedef olabilir. Son zamanlarda sık sık çocuklarının hiç de sakin olmadığı hakkında serzenişlerde bulunan ebeveynler olduğunu görüyorum. Peki, ne demek sakin olmayan çocuk? ‘Yaramaz’ mı ‘hareketli’ mi ‘sinirli’ mi ‘yerinde durmayan’ mı? Aslında hiçbiri. Doğrusu; duygularını kontrol edemeyen. Sakin bir çocuk demek; yaygın kanının aksine hiç sesi çıkmayan, kendi kendine oturan, asla ‘yaramazlık’ yapmayan çocuk demek değil. Zorlayıcı durumlarda dahi duygularını, özellikle de öfkesini kontrol edebilen, kendi ile baş başa zaman geçirmeyi ve kendini ifade edebilmeyi bilen çocuk demek. Gelin, sakin bir çocuk yetiştirmenin en kritik püf noktalarına göz atalım:

Rol model, rol model, rol model…

Calm parents, calm kids! Yani sakin ebeveynler, sakin çocuklar! Ama şöyle desek bizim kültürümüze çok daha uygun olabilir: “Armut dibine düşer.” Eğer sakin, kontrollü bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız siz de öyle olmalısınız. Evinizin içinde fırtınalar kopuyorsa, eşinizle ortak bir öfke kontrolü probleminiz varsa veya çevrenizdeki herkese –çocuğunuz da dahil– çok büyük tepkiler veriyorsanız, çocuğunuzdan sakin olmasını beklemeniz büyük haksızlık olacaktır. Çocuklar duyarak öğrenmekten önce görerek öğrenirler. O yüzden çocuğunuzun herhangi bir şeyi öğrenmesini, uygulamasını istiyorsanız, o şeyleri yapan siz olmalısınız. Sizin de sakin, duygularını kontrol etmeyi, kendini sakinleştirmeyi bilen birisi olmanız lazım ki çocuğunuz da bunu örnek alsın.

Rutinler, rutinler, rutinler!

Çok küçük yaştan, hatta bebeklikten itibaren rutinlerin çocuklar için önemi çok büyük. Rutinler, güven duygusunu aşılamanın, çocuğa ‘bilindik’ hisler vermenin, ne zaman ne olacağını bilmesini, bu nedenle de kendini iyi hissetmesini sağlayan en güçlü araçlar. Eğer evinizde çocuklarınızın kendini iyi hissedebildikleri rutinler inşa etmeyi başarırsanız, rahatlık, huzur, sakinlik duygularını pekiştirebilirsiniz. Ne zaman ne yapacağını bilen çocuk, daha sakin davranışlar sergileyebilir. Örneğin, özellikle uyku saati çocuklar ve ebeveynler için epey zorlayıcı olabilir, çünkü genelde çocuklar uyumamak için direnç gösterirler ve bu da onları sakinlikten uzaklaştırır. Ama bir gece rutininiz olursa adım adım uyku saatinin geldiğini fark edeceği için geçişleri çok daha rahat atlatabilir. Yemek zamanları, ders zamanları, park zamanları gibi günün kritik zaman dilimleri için rutinler inşa edebilir, çocuğunuzun tüm günü daha rahat ve sakin bir şekilde geçirmesini sağlayabilirsiniz.

Teknolojinden ‘mümkün olduğunca’ uzak bir yaşam

Günümüzün vebası ‘tablet bağımlılığı’. Çocuk sahibi olmadan önce ‘ben asla çocuğuma tablet vermem, televizyon bile izletmem’ diyen pek çok anne-babanın bir süre sonra bu tutumu sürdürmesi zorlaştığından her ebeveyn sonunda haklı olarak pes edebiliyor. Dijital dünyada tabletlere, bilgisayarlara direnmek gerçekten de zor. Ancak, çok fazla ekranlara maruz kalan çocuklarda ne yazık ki davranış bozuklukları artış gösteriyor. Dahası, şiddete eğilim, öfke sorunu gibi zorlayıcı durumlar da açığa çıkabiliyor. Kısacası, çocuklar teknoloji ile ne kadar içli dışlı olurlarsa sakinlikten o kadar uzaklaşıyorlar.

Şöyle düşünün, saniyede değişen yüzlerce renk, ses, görüntü efekt varken, ekranlardaki her şey (çizgi filmler, videolar, oyunlar) çok hızlı akıp geçerken, bu hıza alışmış bir çocuk için hiçbir şey yapmadan oturmak ya da ‘aksiyonsuz’ bir oyunla oynamak ne kadar mümkün? Pek değil… Dolayısıyla kitap okumak, puzzle yapmak, sohbet etmek, yürüyüş yapmak gibi nispeten daha sakin, daha sessiz, daha az hareket gerektiren eylemler bu hıza alışmış çocuklar için çok zor. Sakinlik istiyorsanız, teknolojiden mümkün olduğunca uzak kalmayı başarmalısınız.

‘Doğru uyaranlarla’ çevrili bir ortam

Çocuğunuzun sakin kalabilmeyi başarmasını istiyorsanız, onun içerisinde bulunduğu ortamı en iyi şekilde organize etmelisiniz. Çevresel uyaranların çocuk gelişimindeki etkisi oldukça büyük. Dolayısıyla doğru uyaranlarla dolu bir çevre oluşturmalısınız. Ne demek doğru uyaranlar? Oyuncaklarını, kitaplarını, etrafındaki dergileri, posterleri, objeleri, kısacası gördüğü, ilgilendiği, maruz kaldığı her şeyi ‘pozitif’ bir bağlamda buluşturmak. Örneğin, çocuklar için yoga kitapları, meditasyon dergileri, öfke kontrolünü anlatan kitaplar, çocuğunuzun kendi ile baş başa kalabileceği rahat bir köşe (minder, kitaplık, çiçek vb eşyaların yer aldığı bir köşe) olabilir. Ayrıca, dekorasyonun etkisini de unutmayın. Soft ve açık renkler, sakinlik hissi verirken, çok koyu renkler sinirlilik, öfke gibi olumsuz duyguları tetikleyebilir.

Gelişmiş problem çözme becerileri

Çocukların sergilediği zorlayıcı davranışların kökeninde genellikle ‘ne yapacaklarını bilmemeleri’ yatıyor. Yani, olası bir zor durumda sakin kalmak çocuğunuz için imkansızsa bunun nedeni kendisini güçsüz, yetersiz hissetmesi ya da o durumla nasıl başa çıkacağını bilmemesi olabilir. Bu konuda onu destekleyecek en güçlü araç ise; problem çözme becerileri. Çocuklarınızın problem çözme becerilerini geliştirerek özellikle zor durumların içerisinde sakin kalmalarını sağlayabilirsiniz. Bunun için kendi kararlarını vermeleri konusunda destekleyebilir, başarısız olsalar dahi onların yanında olduğunuzu hissettirebilir, her zaman denemeye devam etmeleri için teşvik edebilir ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olacak deneyimler sunabilirsiniz.

Sakinleştiren ve rahatlatan pratikler

Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri, mindfulness pratikleri yalnızca yetişkinler için değil. Çocuklar da bu pratiklerden faydalanabilirler. Yalnızca onlara örnek olmanıza ve göstermenize ihtiyaçları var. Bu tür sakinleştirici pratikler, çocukların duygularını kontrol etmelerine, öfkelerini yönetebilmelerine, duygusal farkındalık kazanmalarına ve zor anlarla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, iç huzuru da pekiştirebilir. Çocuklara sakinleştirici teknikleri öğretmek, onların duygusal dengelerini güçlendirmek ve yaşamları boyunca karşılaşacakları zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmalarına yardımcı olmak için önemli bir adımdır

Empati, sevgi, saygı, sabır, güven, tutarlılık

Size bir yetişkin olarak sizi en çok rahatlatan, iyi hissettiren, sakinleştiren duygular hangileri diye sorsam muhtemelen empati, sevgi, saygı, sabır, güven, tutarlılık olarak sıralarsınız. Benzer bir durum çocuklar için de geçerli. Evinizdeki, çocuğunuzla aranızdaki sevgi-saygı ortamını hiçbir zaman bozmamaya gayret edin. Her zaman size güvenmelerini ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlayın. Siz sabırlı olun, ona da sabrın önemini, gücünü öğretin. Ve her zaman empati kurmaya özen gösterin, onu da empati kurması, durumları, insanları anlaması için teşvik edin. Son olarak ne olursa olsun her zaman benzer tutumları göstermeye çalışın. Sizin gösterdiğiniz tutarlılık çocuğunuzun da tutarlı olmasına, dolayısıyla zorlayıcı durumlarda da sakin kalmasına destek olacaktır.

Olumlu duygu ve becerileri ne kadar pekiştirirseniz çocuğunuzun sakin olmasını, en zorlayıcı anlarda bile kendini, öfkesini kontrol edebilmesini sağlayabilir.

İlginizi çekebilir: Çocukların neden daha az oyuncağı olmalı?

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale