dummy

Sahtekarlık (imposter) sendromu: Başarınızın tesadüf eseri olduğuna mı inanıyorsunuz?

Çok başarılı bir kariyere sahip olmanıza rağmen “Bir gün aslında benim ne kadar yeteneksiz olduğumu anlayacaklar” diye mi korkuyorsunuz? Kendinizi sanki etrafınızdaki insanları kandırmış bir sahtekar gibi mi hissediyorsunuz? Evet, ilk defa 1970’li yıllarda psikolog Suzanne Imes ve Pauline Rose Clance tarafından ortaya çıkarılan Impostor Sendromundan bahsediyorum. İsim sizi yanıltmasın. Burada gerçek bir sahtekarlıktan bahsedilmediğinin, kişinin kendini sanki bir sahtekarmış gibi algıladığının altını çizmekte fayda var.

dummydummy

Bu sendromu yaşayan kişiler başarılarının tesadüf veya şans eseri olarak gerçekleştiğine inanırlar. Yine bu kişiler başarılarının farkına varmakta ve onları içselleştirmekte güçlük çekerler. Her ne kadar ilk başta bu sendromun sadece kadınlarda görüldüğü zannedilmiş olsa da yapılan araştırmalar her iki cinsiyetin bireylerinin de Impostor Sendromundan etkilendiğini ortaya koymuş durumdadır (Bussotti, 1990; Langford, 1990). Harvey’ e (1981) göre başarısını içselleştirmeyen herkes Impostor Sendromundan muzdarip olabilir. Impostor Sendromunda kişi başarısından ötürü suçluluk duyabilir, kendini değersiz hissedebilir, kendini mesleki ve akademik açıdan yetersiz bulabilir (Clance & Imes,1978; Clance & O’Tool,1988; Young, 2003).

Harvey ve Katz’a (1985) göre Impostor Sendromu 3 ana faktörden oluşur: (1) Kişinin diğer insanları kandırdığına dair olan inancı, (2) bir sahtekar olduğunun açığa çıkmasından korkmak, ve (3) kişinin yetenek, zeka gibi içsel özelliklerinin kendi başarısı üzerindeki katkılarını görememe (Akt. Sakulku ve Alexander, 2011).

Impostor Sendromunun oluşumuna katkıda bulunan faktörlerden biri, kişinin çocukken maruz kaldığı aile ortamı olabilir. Örneğin okuldaki başarıları ailesi tarafından yeterince takdir edilmeyen çocuk, büyüdüğünde Impostor Sendromuna sahip bir yetişkine dönüşebilir.

Öte yandan çocuklarını idealize ederek, onlardan çok büyük beklentiler içinde olan ailelerin çocuklarının da büyüdüklerinde Impostor Sendromuna sahip olabilecekleri gözlemlenmiştir. Akademik olarak çok başarılı olan çocuk bu başarısını normal görüp, onu hiçbir şekilde takdir etmeyen, dolayısıyla onu başarılı hissettirmeyen ailesinin bu tutumu karşısında kendi başarılarını minimize etme, onları görmezden gelme alışkanlığını kazanıp bu davranışlarını yetişkinlik hayatında da sürdürebilir. Yine böyle bir insan ne kadar başarılı olursa olsun başarıları onu tatmin etmeyecektir. Çünkü o imkansız bir mükemmellik peşindedir. Impostor Sendromunun oluşumuna katkıda bulunan bir diğer faktörün de mükemmeliyetçik olduğu düşünülmektedir. Bu sendroma sahip kişiler kendilerini değerlendirmede gerçekçi olmayan, çok yüksek standartlara sahiplerdir (Imes & Clance, 1984).

Impostor Sendromu kişinin psikolojik sağlığına negatif etkide bulunmaktadır. Sendromdan muzdarip kişinin mükemmeliyetçilik arayışı, kişinin kendini endişeli ve stres altında hissetmesine yol açar. Impostor Sendromuyla başa çıkmanın ilk yolu, kişinin kendi değerinin farkına varması olabilir. Her ne kadar Impostor Sendromu, “Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabında” (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) bulunan bir rahatsızlık olmasa da Impostor Sendromuna sahip olduğunu düşünen kişi bir psikoloğa danışarak bu konu üzerinde çalışabilir. Bu sendrom için önerilen terapi yöntemleri arasında Bilişsel Davranışçı Terapi, Gestalt teknikleri (Clance & Imes, 1978) ve Rasyonel Duygusal Davranışçı Terapi (Matthews & Clance, 1985) vardır. Yine Clance ve Imes’a (1978) göre günlük tutmak işe yarayan yöntemler arasındadır.

Size başarı ya da başarısızlığa bağlı olmaksızın her zaman kendi değerinizin ayırdında olduğunuz günler diliyorum. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Hayatı güzelleştirmeyle ilgili psikoloji egzersizlerini ise @ranakutvan Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Bussotti, C. (1990). The impostor phenomenon: Family roles and environment. (Doctoral dissertation, Georgia State University). Dissertation Abstracts International, 51, 4041B-4042B.
Clance,P.R. & Imes,S.A.(1978).The imposter phenomenon in high achieving women: dynamics and therapeutic intervention. Psychotherapy: Theory research and practice,15(3).211-247.
Clance,P.R. & O’Tool,M.A.(1988).The imposter phenomenon; An internal barrier to empowerment and achievement. Women & Therapy,6,51-64.
Harvey, J., C. (1981). The impostor phenomenon an achievement: A failure to internalize success (Doctoral dissertation, Temple University). Dissertation Abstracts International, 42, 4969B.
Harvey, J. C., & Katz, C. (1985). If I’m so successful, why do I feel like a fake?. New York, NY: Random House.
Imes, S.A., & Clance, P.R. (1984). Treatment of the impostor phenomenon in high achieving women. In C. Brody (Ed.), Women Working With Women (pp. 75-88). New York, NY: Snapfinger.
Langford, J., & Clance, P. R. (1993). The impostor phenomenon: Recent research findings regarding dynamics, personality and family patterns and their implications for treatment. Psychotherapy, 30(3), 495-501.
Matthews, G. & Clance, P. R. (1985). Treatment of the impostor phenomenon in psychotherapy clients. Psychotherapy in Private Practice, 3(1), 71-81.
Sakulku, J. Alexander, J. (2011). The Impostor Phenomenon. International Journal of Behavioral Science. Vol. 6, No.1, 73-92. ISSN: 1906-4675.
Young, V.(2003). The imposter syndrome: finding a name for the feelings. From: http://www.impostersyndrome.com

İlginizi çekebilir: Beğenilme arzusu: Başkalarının sizi beğenmesine bağımlı mısınız?

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yapay Zekânın Mutfaktaki Sırrı: Kusursuz Pişirme Siemens iQ700’de Gizli

Mutfak sadece yemek pişirdiğiniz bir yer değil; sabah kahvaltısına sıcak börekler hazırlarken güne başladığınız, akşam sevdiklerinizle sohbet ederken fırından mis gibi kokuların yayıldığı, evinin en sıcak köşesi. Akıllı teknolojiler ve yapay zekâ sayesinde, artık o köşe çok daha akıllı. Siemens’in iQ700 Fırını, sıradan bir pişirme deneyimini size özel bir sanata dönüştürüyor. Fırına koyduğunuz kek her seferinde mükemmel kabarır, et istediğiniz oranda pişer, sebzeler rengini ve vitaminini kaybetmeden tabağınızı süsler. Siemens iQ700, tüm bu süreci sizin yerinize izliyor, her detayı sizin için mükemmelleştiriyor. Artık mutfakta yalnız değilsiniz; yanınızda sizi anlayan akıllı bir “yardımcı şef” var.



Kamera kontrollü mükemmellik: Yemeğinizi “tanıyan” zekâ

Siemens iQ700 fırını farklı kılan en çarpıcı özellik, sıradan bir pişirme deneyimini akıllı bir mutfak asistanına dönüştüren yapay zekâ destekli kamera teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde, fırın artık sadece ısı veren bir cihaz değil; sizinle birlikte düşünen, sizi anlayan bir mutfak şefi gibi çalışıyor.

Fırına bir kek koyduğunuzda, Siemens iQ700 hemen tanıyor. Çünkü 100 farklı yemeği tanıma özelliği sayesinde kekten rostoya, pizzadan böreğe kadar onlarca tarifi analiz edebiliyor. Her birini kendi pişirme ayarına göre değerlendiriyor ve o yemeğe en uygun ayarları kendisi seçiyor.



Üstelik en ince ayarları otomatik yapması sayesinde sıcaklık, pişirme süresi ve pişirme modu gibi detayları sizin için ayarlar. Siemens iQ700, her yemeğe özel ideal koşulları kendi belirliyor. Siz sadece malzemeleri hazırlıyorsunuz; gerisini o hallediyor.



Ve en büyüleyici kısmı: Kamera kontrollü pişirme ve otomatik kapanma (cookControl Pro) sayesinde, yemeğinizin kızarma derecesini veya iç sıcaklığını izleyerek, tam kıvama ulaştığında pişirmeyi otomatik olarak sonlandırıyor. Böylece yemeğin az ya da çok pişmesi endişesi tamamen ortadan kalkar.

Pişirme sanatını destekleyen akıllı sensörler

Yapay zekâ, iQ700 fırınlarda yalnızca kamerayla sınırlı değil; her yemeğe kusursuz kıvamı kazandırmak için geliştirilen sofistike sensörlerle deneyimi bir üst seviyeye taşıyor. Çünkü Siemens iQ700, pişirme sürecini sizin kadar ciddiye alıyor.

roastingSensor Plus, üç farklı noktadan ısıyı ölçen gelişmiş bir termometreyle etin, tavuğun ya da balığın iç sıcaklığını anbean takip ediyor. Siemens iQ700 ile fırının kapağını hiç açmadan, etin sıcaklığından pişip pişmediğini kendi belirliyor. Sonuç, dışı çıtır ama içi sulu bir lezzet… Şeflerin elinden çıkmış gibi, her seferinde aynı kusursuzlukta pişen lezzetleri artık evinizde deneyimleyebilirsiniz.

Tatlıdan tuzluya her hamur işinde aynı titizlik geçerli. bakingSensor Plus, fırın içindeki nemi ve sıcaklığı analiz ederek kek, poğaça ya da ekmeklerinizin ne zaman mükemmel kabarıklığa ulaştığını tespit ediyor. Böylece kekiniz her defasında istediğiniz gibi kabarır, içi yumuşak kalır.

Her detayında profesyonel bir şefin özeni, her dokunuşunda kusursuz bir pişirme dengesi… Siemens iQ700, sadece pişirme sürecini değil, mutfakta yarattığınız deneyimi de yeniden tanımlıyor.



Hayatı kolaylaştıran ekstra özellikler

Siemens iQ700, sadece kusursuz pişirme sonuçlarıyla değil, modern yaşamın hızına uyum sağlayan akıllı çözümleriyle de fark yaratıyor. iQ700, sizin için mutfakta geçen zamanı kolaylaştırmayı da biliyor.

FullSteam Plus özelliği sayesinde buhar ve 120°C ısı kombinasyonuyla yemekleri %50’ye kadar daha hızlı pişirirken, vitaminleri ve lezzeti koruyor. Dışı çıtır, içi sulu balıklar ya da sebzeler hazırlamak artık sadece birkaç dakikanızı alıyor. Üstelik tüm bunları yaparken besinlerin doğallığını koruyor; yani sağlıklı ve lezzetli sofralar, zamandan ödün vermeden mümkün hale geliyor.

Siemens Home Connect uygulamasıyla Siemens iQ700 fırınınız dışarıda olsanız bile sizinle her yerde. Telefonunuzdan uygulamayı açın, yemeğinizi uzaktan pişirmeye başlayın, sıcaklığı ayarlayabilir hatta iç kameradan yemeğinizin ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz. Eve geldiğinizde yeni pişmiş yemek kokusuyla karşılanmak artık yalnızca konfor değil, Siemens iQ700 ile modern yaşamın akıllı kolaylığı.

Hijyen konusunda en rahatlatıcı detay ise activeClean® (Pirolitik Temizlik). Siemens iQ700, iç yüzeyinde biriken yağ ve kalıntıları yüksek sıcaklıkta küle dönüştürerek kendini tamamen temizliyor. Sizin yapmanız gereken, fırın soğuduktan sonra bir bezle hafifçe silmek. Artık temizlik için vakit harcamanıza gerek yok; çünkü iQ700, size zamandan fazlasını kazandırıyor.

Siemens iQ700, modern yaşam temposunu anlayan, sizin yerinize düşünen bir mutfak deneyimi sunuyor. Hız, hijyen ve lezzet… Hepsi tek tuşla elinizin altında.

Mutfakta yeni bir yetenek

Siemens iQ700 Fırın, sadece bir ev aleti değil; mutfak yeteneğinizi parlatmanıza yardımcı olan, en zorlu tariflerde bile yanınızda olan akıllı bir asistan. 

Unutmayın, her mükemmel sofranın ardında doğru bir seçim vardır. Ve bu seçimi Siemens iQ700 ile yapabilirsiniz. Sonuçta Siemens, teknolojinin keyfini bilenlere. Siemens’in iQ700 ve daha birçok ürününü keşfetmek için tıklayın.Siemens iQ700





İlgili Makale
whatsapp