X

“Sahip olunmamak”; işte bütün mesele bu!

Hayat akışımızın kaçınılmaz sonucudur değil mi, o içimizdeki bitmek tükenmek bilmeyen “sahip olmak” isteğimiz… Sahip oluruz evet, öncelikle “maddeye” sahip olmak vardır, örneğin bir ev, bir araba, yeni bir çantaya, ayakkabıya sahip olmak. Hatta bir yetmez iki, giderek daha da çok “sahip olmak” isteriz…

Sonra madde dediğimiz farklı formlara bürünür, örneğin “tatil” yapabilmek bir “tatile” sahip olmak yani anılar biriktirmek vardır. Örneğin dünyayı dolaşmak isteğimiz, bunun için masraf kavramı önümüze çıkıverir. O an işte bu paraya sahip olmamız gerekir. Yani aldığımız zevk, edindiğimiz tecrübeler ve yolda olmak kavramının ruhumuza kattığı “mükemmellik” bu maneviyata dönüşmeden önce “para” olarak elimizde olmalıdır; yani bizler önce sahip olmalıyızdır…

Peki başka neye sahip olmak vardır hayatta? Tabi ki sıra aşk ve sevgi bakış açımıza gelecekti… Öncelikle sevdiğimiz insana “sahip” oluruz, eşimiz “tabi ki” sahip olduğumuz bir kavramdır. Ne yaparsa yapsın tercihlerinin ve hayatının sahibiyizdir… Sonra çocuğumuz veya çocuklarımız; onların da “sahibi” bizleriz. Öyle sadece akışta bize eşlik eden can-ım ruhlar bu dünyada bizi seçtikleri için minnet duyacağımız oluşlar veya “özgür irade” ile donanmış bireyler olamazlar, tabi ki bizler onların “sahibiyizdir”. Hangi mesleği seçeceklerinden hangi kişi ile evleneceklerine, hangi üniversiteye gideceklerine ve hatta hayatlarını nasıl yaşayacaklarına kadar bizler belirleriz değil mi? Tabi ki hakkımız vardır, çünkü “sahip” olan bizlerizdir.

Peki ya bunca sahip olduklarımız çoktan bizim “sahibimiz” oldu ise… Haydi gelin biraz kendimizden örnek verelim, biraz kendi derinlerimize bakalım. O tırnaklarımızı sıkı sıkı batırdığımız “sahip olduğumuz” veya sahibi olmak ile övündüklerimiz bize sahip oluvermişler midir? Sınırlarımız var mıdır, nerede başlar ve nerede biter?

Sahip olma çabamız uğruna nelerden vazgeçiyoruz?

Şimdi öncelikle madde cinsinden başlamak istiyorum. Çokça örnek ile karşılaşıyorum, bir ev, ikinci, ev, üçüncü ev… Evet madde gücü hayatımızda mutlaka tezahür etmesi hayata yatırım yapmamız gereken ve hatta kişisel gelişimimizin de önemli bir parçasıdır, fakat ya o “sahip olmak” üzere olduğumuz o üçüncü ev bize sahip ise? Yani sadece bunun için hayatımızda en çok görmeyi istediğimiz şehre örneğin Pekin’e gitmeyi erteliyorsak? Sevdiğimiz kadınla bir Vietnam sabahının puslu sokaklarında gezinebilme anını yine ve yeniden bir kenara atıveriyorsak? Ya da annemiz ile geçireceğimiz muhteşem bir gemi seyahati yerine gelecek yıl öbür yıl deyip de geçebiliyorsak ve ne yazık ki bu “geçivermek halimizde” kaç yaz mevsiminde daha “birlikte” hayatta sağlıklı ve aynı bütünlükte olabileceğimizin hiçbir garantisi bulunmuyorsa?

Şimdi manevi sahip olmaya bir bakalım, evet bir çantanın elimizde olmasını çok istiyoruz. Hayatımıza ilham verecek, güzellik verecek, bizi çok ama çok iyi hissettirecek… Peki biz bu çantaya sahip olmak için bugün sokakta gördüğümüz bir ihtiyaç sahibinin yanından “hiçbir şey yokmuş” gibi vurdumduymazca geçebiliyorsak veya bir akrabamız yardım istediğinde gerçekten gücümüz yetebilecekken sırf sahip olacağımız çanta için “hayır” diyebiliyorsak yani çoktan “sahip olunmuşsak”…

Sahip olunma durumumuz bu kadarla bitmiyor tabi ki, genel ve özel ilişkilerimizde çokça deneyimliyoruz (ne kadar farkındayız bu nokta ayrı bir tartışma konusu olacak). Özel ilişkilerimizde örneğin, bugün sadece “sahip olduğumuz” X kişisinin eşi olma unvanının arkasına sığınarak “yaşam amacımızı”, bu dünyaya neden geldiğimizi sorgulamıyorsak, tek başımıza kendimiz olma halimizin değerini bilmiyorsak ve her gün “aslında özümüzde memnun olmadığımız bir hayat yaşarken” hala aynı hayata devam etmek yönünde sadece o “sahip olmak” aşkıyla yanıp tutuştuğumuz X’in eşi unvanı nedeniyle göz yumuyorsak… İşte bizler o an aslında çoktan “sahip olunmuş” oluyoruz…

Bir de genel ilişkilerimiz açısından bakalım. X kişisi ile “iyi arkadaşız” çünkü güçlü biri, toplumda değer gören biri, onun yanında olmak bize de güç veriyor örneğin. Bu X kişisinin vurdumduymaz, kendini beğenmiş ve aslında kişiliğimize, arkadaşlık kriterlerimize hiç uymayan ve hatta çoğu zaman rahatsız olduğumuz tavırlarına karşın “sırf” güçlü bir arkadaşa (veya arkadaşlara) sahip olmak için bu yakınlığı “mış gibi” devam ettiriyoruz. Çünkü biz işte o diğerlerinin çokça arzuladığı “güçlü arkadaşa” sahip oluyoruz. Bu şekilde “güçlü” hissediyoruz, diğer tarafından kabul görüyoruz, içimiz içimizi yiyor ama biz bu durumu devam ettiriyoruz… Çoktan “sahip olunan” oluyoruz…

İşte hayatımızda “sahip olmak” çok dikkatlice incelememiz gereken bir anlayış boyutudur. Çünkü sahip olduğumuzu düşündüğümüz çoğu kavram öyle ince bir sınır ertesinde “sahibimiz oluverir” ki bizler o noktadan sonra geriye dönemeyiz. Hep daha çok isteriz, hipnotize olmuş gibi, o yokken yaşamıyormuş gibi, onsuz nefes alamayacakmış gibi, o olmadan adeta “bir anlam” ifade edemeyecekmişiz gibi… Yani bir “sahip olunmuş” olarak kendi kıymetimizi, kendi önceliklerimizi, kendi bakış açımızı, ve hayatta en önemli olanın kendimiz olmak, kendimizi anlatabilmek ve kendimize sahip olabilmek olduğunu unutarak savuruluveririz…

Ta ki bir gün gelir, o sahip olmak uğruna teslim olduklarımız çoktan hayatımızı silip süpürmüşken; yıllar geçmiştir ve biz Brezilya’da okyanus dalgaları kıyıya nasıl vurur görememişizdir, bir Kosta Rika gecesinde ay nasıl parlar bilemeyiz, sıcacık bir Londra kahvesi nasıl kokar hissetmemişizdir, 60 yaşına henüz giren annemiz doğum gününde ne dilemiştir, yanında olamadığımızdan soramamışızdır… Ve en ama en önemlisi hayatımızın amacı ve anlamı nedir bunu bulmaya cesaret bile edememişizdir…

Bugün bu yazımı okuyan sevgili sen, sen “sen” ol sahip ol, sev, iste, elde et ama “sahip olunma”; hep “önce” ve öncelik sen ol…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale