X

Sağlıklı yaşamın en önemli formüllerinden: Ayurveda

Tekrar merhaba…. Yazı planıma göre bu haftayı günlük rutin ve arınmaya ayırmıştım. Biraz hayat gayesi biraz da değişimler nedeni ile istemeden bir ara vermek durumunda kalınca bu haftaki yazımı kendi deneyimime ve yaklaşık 8 aylık değişime ayırmaya karar verdim. 

Hikaye yedi sene önce alerjik astım olduğumu öğrenmemle başladı. Bir burun eti ameliyatından sonra çok basit bir şekilde her gece bir alerjik astım ilacı içerek devam etti. Akut dönemlerde ise nefes yolu ile alınan kortizonlarda bu hastalığın nerede ise yaka süsü idi.  

Geçen yaz Hindistan’a gidince yoğunluktan, geceleri trende geçirmekten alerjik astım ilacımı içmeyi unutmuş ve bir hafta sonra hiç öksürmediğimi fark etmiştim. Üstelik muson dönemi olmasından dolayı da astımımın tetiklenmesinden korkup kortizon ilaçlarımı da yanımda götürmüştüm. Neden öksürmediğimi ve bir anda kesildiğini tam olarak anlamlandıramamış kendimce temiz havaya bağlamıştım.

Aynı zamanda ödemlerim geçmiş ve neredeyse aynı kiloda ama zayıf olarak evime dönmüştüm. Döndükten yaklaşık bir ay sonra, hayatım normale dönünce, bedenim tekrar ödem yapmaya başladı. Öksürüklerimde başlayınca astım ilacıma tekrar teslim olmuştum.

Neden tekrar ödem oluştuğunu, Hindistan’da ve burada farklı yaptığım şeyleri düşünmeye başladım. Çok basit bir sonucu vardı; orada hiç soda içmezken evime dönünce günde 2 tane bazen 3 tane soda içmem en büyük farklılıktı. Önce sodayı hayatımdan çıkarttım, sonra beden tipim olan Pitta’yı ve doktorumun bana söylediklerini, okumaya ve sindirmeye başladım. Bu değişime kolay yöntemlerden başladım. Sindirim sistemin kuvvetli olduğu için sindirim ateşimi sakinleştirecek şeyler yapmalıydım. Fresh sebzeler, sulu meyveler Pitta’lar için ana önerilenler arasındaydı. Bir anda hayatıma yoğun olarak nane girdi. Hem tazesi hem kurutulmuşunu suyuma, bitki çaylarıma eklemeye başladım. İçtiğim suyuma bir de karanfil ekleyince keyifli bir karışım çıktı ortaya. Kısa bir süre sonra ödemlerim gitmeye başladı.

Eskiden hemen hemen her gün kırmızı et yerken, Hindistan’da hiç et yemediğim için kırmızı et alışkanlığımın azaldığını, artık eskisi kadar et yemediğimi fark etmeye başladım. Bunun dışında hayatım kendi rutinin de devam ediyordu. Arada çikolata da yedim, ekmek de….

Tabii ki eğitimime devam ettim. Ayurveda kitapları okumaya, öğrendiklerimi sindirmeye devam ettikçe işin rengi de değişmeye başladı. Ayurveda dengeli ve bütünsel sağlığın merkezine sindirim sistemini alıyor ve bütün hayatınızı buna göre inşa ediyordu. Yazılarımda beş disiplinden beslenmeyi, hem yediklerimiz hem de sindirim sistemimiz üzerinden detaylı anlatmıştık. Bunları öğrendikçe beynim de beni zorlamaya başladı. Çünkü nane ve karanfil gibi küçük detayların bile hayatımdaki etkisini görmüştüm. Üstelik en kuvvetli öğünün öğlen olması, sabahı hafif atlatacak olmak bana çok zor gelmedi. Zaten hayatımda kahvaltı, Pazar keyfi olarak vardı, onun dışında bir kahve ile güne başlamayı tercih edenlerdendim.

Aralık ayında hayatımda yeni bir sayfa açmaya karar verdim; artık hayatımda şeker, işlenmiş gıda ve beyaz un yoktu. İlk başta “Ne yiyeceğim şimdi?” zorlanmaları ile karşılaştım. Ama sebze, tahıl ve bakliyatı öğünlerimin merkezine alınca rahat ettim. Bu alışkanlıklarımı kuvvetlendirince Ayurvedik beslenmemi derinleştirdim. Hayatımdan hazır süt ürünlerini çıkardım.

Artık lor dışında peynir, sade yağ dışında tereyağı tüketmiyorum.  Evde tereyağından kendi saf yağımı yapıyorum. Kapımın önünden geçen sütçü ile tanışıp yoğurdumu da yapmaya başladım. Ardından bir arkadaşım benimle kefir mayalarını paylaştı. Sen çok yaşa Belma! Kefiri de evde yapmaya başlayınca işin rengi bir hayli değişti. Başka bir arkadaşım Facebook Messenger üzerinden bana lor yapmayı öğretti. Bir anda kolektif bir çalışma ile kendimi mutfakta üretirken buldum.

Hayatımı kolaylaştırmak için tahılları, bakliyatları haşlayıp buzdolabında hatta buzlukta saklamaya başladım.

Yediklerim sağlıklı hale geldikçe, enerjim artmaya, sağlığım düzelmeye başladı. Bütün kışı hiç hasta olmadan geçirdim. Her gün immuneks içmemin de faydası olduğuna eminim; ama geçen senelerde içtiğim halde 1-2 günde sürse de hasta olduğumu biliyorum.

Tam 80 gün önce her gece içtiğim şu ünlü ilacım bitti, hastaneye gidip yazdırmam lazım derken, unutuuuum gitti. Nasıl mı unuttum? Gerçekten bilmiyorum. Hayatımda majör bir değişiklik vardı ve ben gerçekten farkında değildim. Kendimi iyi hissediyor olmam, sağlıklı olmam, enerjimin yüksek olması, uykularımın çok derin olması ve çok zinde uyanıyor olmam beni belki biraz astımımdan uzaklaştırmıştı.

Hiç öksürmediğimi ve ilacımı yaklaşık 50 gündür içmediğimi, Mart sonunda İzmir seyahatime çıkarken fark ettim. Alerjik astım olanlar bilirler, her hava koşulu değişikliği astımı tetikleyebilir. İzmir’e giderken “Eyvah! Ben uzun zamandır ilacımı içmiyorum ve öksürmüyorum, hava değişikliği ya etkilerse ne yaparım?” diye düşündüm. Yine de bu riski aldım. Ama beklediğim gibi olmadı sağlıklı olarak İzmir’e gittim ve daha da sağlıklı olarak döndüm. Evet 80 gündür astımsız bir hayat geçiriyorum. 30 günü bunun farkında olarak, 50 günü de farkındalığım olmadan.

Bu kadar değişimle bitti mi sanıyorsunuz? Bir Pitta olarak değişim başladı mı gerisi gelir ve geldi. Bir haftadır da bir plaza çalışanıyım. Kurumsal hayata geri döndüm. Ama yazmaya, anlatmaya devam tabii ki.

Şimdi Ayurveda’ya bir de plaza hayatından bakacağım. Bu arada Ağustos ayında tekrar Hindistan’dayım. Bu sefer sadece eğitim değil, arınma da var içinde. Merak edenler için program ile ilgili detayları Instagram hesabımdan paylaşacağım. Ayrıca sormak istedikleriniz ile ilgili bana kendi hesabımdan ve Ayurveda Beden Terapi Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

“Plaza hayatında günlük rutin ve arınma” yazımda buluşana kadar dengede ve mutlu kalın.

 

İlginizi çekebilir: Ayurveda’ya göre beden tiplerine uygun yağlar

Müge Murat: Tüm hikâye her beyaz yakalı gibi “İstanbul’dan gitmek istiyorum” ile başladı. Nereye giderimden önce “gitsem ne yaparım?” endişesi ile etrafı dinlemeye ve araştırmaya başladım. Ayurveda ile bu süreçte bir tanıştım. Hindistan’da bir bilim olması ve beden terapiyi derinleştirmesi nedeni ile dikkatimi çekti. 10 yıldır reiki yapıyorum, 2 yıldır ise yoga. Yoga ile tanıştıktan sonra enerjimin yükselmesinden güç alarak beden terapi üzerine uzmanlaşmaya karar verdim. Maya Akademi’de Türkiye Beden Terapi Derneği başkanı Ayla Örsan’dan anatomi, fizyoloji ve uygulama içeren dersleri aldım ve mezun oldum. Uluslararası 608 sertifikasına sahibim. Üç senedir temmuz ve ağustos aylarında Ayurveda öğrenmek için Hindistan'a gidiyorum. Kuzey ve güneyi olmak üzere 17 farklı şehirde Ayurveda’yı deneyimledim. Puşkar bölgesinde özel bir terapi merkezinde “Beden Terapi”, Kochi’de yağların ısıtılması ve dinlendirilmesi eğitimi ve sertifikası aldım. Kerala bölgesinde özel bir doktor ile beden tipi testleri ve hesaplamalarını çalışarak Ayurveda eğitimimi tamamladım. Geçen sene Bangalore’da özel bir Ayurvedik merkezde pançakarma (detox) programını deneyimledim. Hindistan’dan getirdiğim kitaplar ve yayınlardan Ayurveda bilgimi derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bunların yeterli gelmeyeceğini düşünerek anatomi ve fizyoloji bilgimi derinleştirmek için 2. üniversite olarak Tıbbi Dokümantasyon Yönetimini bitirdim. Ayurveda’nın bir alanı olan beden terapiyi Türkiye’de konumlandırmak ile ilgili sporcular ve beyaz yakalılar ile çalışmalar yapıyordum. Şu anda pandemi nedeni ile odağımı biraz daha okumaya ve araştırmaya ayırdım. Bu dönemde Kemal Hamamcıoğlu ve Özen Yula’da yazarlık ve hikâye yazarlığı eğitimleri aldım. Hem Ayurveda’yı hem de yazmayı seviyorum, bu nedenle de Ayurveda deneyimlerimi ve bana kattıklarınızı sizlerle paylaşıyorum. Bunların dışında bir de profesyonel iş hayatım var. Halen DRD Filo Kiralama şirketinde Kurumsal İletişim Yöneticisi olarak çalışıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale