X

Sağlıklı ve uzun bir yaşam için arınma: Detoks mucizesi

Günümüzün en temel problemlerinden biri sağlıklı yaşam. Hızlı şehir hayatı, zamansızlık, kötü beslenme vb. çeşitli etkenler ile vücudumuz yoruluyor, kendisini dinlendirme ve yenileme fırsatı bulamıyor. Doku kirliliğinden kurtulmanın tek yolu detoks, yani arınmadır. Bedenimizi kirleten çevresel toksinlerden arınmak, sağlıklı ve uzun bir yaşam için gereklidir.

İlgili yazı: Hastalıkların tedavisinde alternatif bir yöntem: Juice terapi

Detoks, vücudunuzun toksinlerden arınmasına yardımcı olur ve sağlıklı, uzun bir hayatın kapılarını açar. 

Uykusuzluk, kronik yorgunluk, stres, kalp problemleri, solunum sistemi sorunları, romatizma ve kanser gibi hayat kalitemizi düşüren hastalıklar artık modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline geldi. Tüm bu rahatsızlıklar, çeşitli toksin ve atıkların vücuttan atılamayarak birikmesi ve patojen mikroorganizmaların hastalık yapabilmeleri için gerekli olan doku kirliliğinin oluşmasından kanaklanmaktadır. Vücudumuza zarar veren bu çevresel faktörler dokularımızın, organlarımızın, hücrelerimizin ve hücre içi organellerimizin başlıca düşmanlarıdır.

Aslında vücudumuz, normal metabolizma süreçleri sonucu oluşan toksinlerden arınmaya programlı bir sisteme sahiptir. Ancak günümüz modern şartlarının getirdiği ek toksinlerle başa çıkmakta ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Bedenimiz ve çevremizin ürettiği toksinlere karşı vücudun doğal detoks sisteminin yetersiz kalması sonucu; yorgunluk, kendini iyi hissetmeme, bitkinlik, güçsüzlük, uykusuzluk veya aşırı uyku, kas ve eklemlerde gerginlik, sinir, ağrı, bunalma hissi gibi birçok sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır.

Soluduğumuz hava, atmosfer, içtiğimiz su, besinlerimizin yetiştirildiği toprak ve gıdalardan aldığımız binlerce kimyasal, fiziksel toksik ve zehirleyici maddeler her geçen yıl vücudumuzu toksin çöplüğüne çevirmektedir. Bu sebepten dolayı git gide vücut direncimiz azalır, hormonal dengesizlikler yaşanmaya başlar, direnç kaybı ve sinir sistemi bozuklukları baş gösterir. Son olarak kanser ve birçok geri dönüşü olmayan hastalıklar da bedenimizi sarmaya başlar.

Detoksifikasyon çeşitleri
  • Kolon temizleme (kolon hidroterapi),
  • Master Cleanse: Su, limon, maple (akçaağaç) şurubu, biber ve bitksel çaylar,
  • Smoothie Cleanse: Yeşil sebzeler ve meyvelerden oluşan smoothie’ler ile uygulanır,
  • Juice Cleanse: Lifsiz cold press juice ile yapılan sebze ve meyve suyu ve badem sütünden oluşan arınma işlemi,
  • Özel diyetler ile vücudu arındırma,
  • Vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olan bazı vitamin ve aminoasitler,
  • Biofoton tedavisi,
  • Homeopatik tedaviler,
  • Sauna, hamam, kaplıca (terleme),
  • Manyetik alan tedavisi,
  • Nöralterapi.

Yukarıda belirttiğim arınma çeşitlerinin hepsi daha sağlıklı ve dinç yaşam için, toksinlerin atılmasına dışarıdan yardım etmektedir. Modern yaşamın temposuna ayak uydururken, ne yazık ki beslenmemize fazla dikkat edemiyoruz. Hayvansal gıdaların günlük beslenmemizin %10’unu kapsaması gerekirken, çok daha fazla tüketilmektedir. Ayrıca alkol, kafein, yağlar, bilinçsiz tüketilen ilaçlar, antibiyotikler ve birçok sağlıksız ürünün kullanılması yaş ilerledikçe kalp damar problemleri, eklem hastalıkları, aşırı kilo, diyabet gibi bir çok sorunla bizi yüzleştirmektedir. Bu noktada, günümüzün en popular arınma çeşitlerinden olan juice cleanse, yani sıvı orucundan bahsetmek istiyorum.

Juice cleanse nedir?
Belirli bir süre boyunca katı yiyecek tüketmeyerek, sindirim sisteminizin dinlenmesine juice cleanse denmektedir.

Juice cleanse, belirli bir süre boyunca katı yiyecek tüketmeyerek, sindirim sisteminizin dinlenmesine yardımcı olan sağlıklı yaşam programıdır. Juice cleanse programı; vitamin, mineral ve enzimlerini kaybetmeden cold-pressed yöntemiyle sıkılan %100 doğal sebze ve meyvelerin suyundan oluşur.

Juice cleanse’in faydaları

Juice Cleanse programı ile toksinlerden arınan vücudunuz yeniden yapılanma süreci içerisine girer. Program boyunca hayvansal proteinler, kafein ve işlenmiş gıdalardan uzak duran vücudunuzun, alkali dengesi düzenlenir. Bir nevi vücudunuzdaki sistemler kendisini yeniden başlatır.

Juice Cleanse sayesinde; toksinlerden arınmış bir vücut, alkali dengesi düzenlenmiş bir sistem, daha az kötü alışkanlıklar (Cleanse boyunca kahve, çay, sigara gibi alışkanlıklardan uzak durmanızı tavsiye ederim), daha iyi duyular, daha yüksek enerji, daha sağlıklı bir cilt, daha güçlü bir bağışıklık sistemi, daha güçlü bir metabolizma, daha rahat bir sindirim sistemi, Daha kaliteli bir uyku, daha hafif bir vücuda sahip olursunuz. Kısacası daha sağlıklı ve daha mutlu bir insan olma yolunda ilk adımınızı atabilirsiniz. Doğru kişiye, doğru programlar uygulandığında gençliğinizdeki kadar enerjik olabilir ve yaşınızdan çok daha genç bir görünüme kavuşabilirsiniz. Detoks programı; şehir hayatı içerisinde yıllar sonucunda birikmiş olan toksinleri vücudunuzdan arındırıp, sağlıkla yaşama geçiş evresinde bedeninize bir zemin hazırlar.

Kimler cleanse yapmalı?

Cleanse programları herkes için uygun olmayabilir. Yetişkinler için hazırlanmış programlar bulunmaktadır. Hamile ve emziren annelerinse, cleanse yapmaları önerilmemektedir; fakat besin takviyesi olarak tekli detoks juice kullanabilirler. Herhangi bir sağlık sorununuz var ise ya da ilaç kullanıyorsanız doktorunuza danışabilir veya bana mail atabilirsiniz.

Kaç gün cleanse yapmalıyım?

Bu sorunun cevabına kendi vücudunuzun cevap vereceğine inanıyorum. Vücudunuzun verdiği sinyallere göre hareket etmenizi tavsiye ederim.

1 gün (Reset): Tam anlamıyla detoksun etkisini 3 günde gözlemleyebilirsiniz fakat, 3 günlük mola veremem diyorsanız haftada ya da iki haftada bir deneyeceğiniz 1 günlük sindirim molası

vücudunuzdaki toksin, atık ve ağır metallerden arınmak için idealdir.

3 gün (Onar): Evet, en zorlu kısımı atlatılmıştır. Bu günden sonra enerjiniz çok daha artacak ve vücut tam anlamıyla bir detoksa yoğunlaşacaktır. 3 gün sonunda cildinizin güzelleştiğinizi, verilecek fazla kilolarınızdan kurtulmaya başladığınızı,enerjinizin arttığını ve vücuttaki birikmiş toksin ve yabancı maddelerden arındığınızı çok rahat gözlemleyebilirsiniz.

5-7 gün (Yeniden yapılan): Vücudunuzdaki toksinlerin bir çoğundan arınmış olarak, bedeniniz artık sinyal veren hücreleri yeniden yapılandırma ve onarım sürecine girdi. Bu bir kilo verme programı olmasa da bu noktada, kilo fazlalıklarınızdan kurtabilirsiniz.

Detoks sanıldığı kadar kolay ve burada anlattığım kadar basit bir işlem değildir. Kesinlikle alanında uzman kişi ile görüşüp size uygun olan programı hazırlamasını tavsiye ederim. Bu bilgileri sadece bir giriş olarak kabul edin ve bu günden itibaren farkındalığınızı arttırmaya başlayın. Detoks programının, rahatsızlık belirtilerine göre mutlaka kişinin kendisine özel hazırlanması gerekmektedir. Detoksifikasyon süreci ile ilgili aklına takılan bölümlerde benimle iletişime geçebilirsiniz. Her türlü sorularınızı yanıtlamak ve arınma yolculuğunuzda size eşlik etmek benim için büyük bir zevktir. Unutmayın ki; ufak adımlar  bir süre sonra vücudunuza sonra büyük değişimleri getirecektir. Yaşlanmayı ve hastalıkları bugünden önlemek sizin elinizde.

Dilşat Erdil: Sağlıklı Yaşam Danışmanı ve Bütünsel Bilinçaltı Değişim Uzmanı. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü mezun olduktan sonra hayatını sağlıklı yaşam ve beslenmeye adamıştır. The BodyMind Institute’dan Nutritionist eğitimini aldıktan sonra Human Anatomy & Phsiology, The 90 Day Renewal Program sertifikalarını almıştır. Bir şeyi insanlar üzerinde uygulayabilmek adına önce işin mutfağına inmenin gerekli olduğunu düşünen Dilşat Erdil, raw akımın önde gelen isimlerinden olan David Wolfe’den Raw Nutrition eğitimi almış ve raw şeflik kurslarına katılmıştır. Kendi deneyimleri, aldığı eğitimler ve spor tutkunu kişiliği ile insanların hayatlarına dokunup onların hem fiziken hem ruhen hafiflemesinden mutlu oluyor. Dilşat Erdil, değişimin sadece fiziksel değil aynı zamanda bilinçaltı ve farkındalık ile birleşmesi gerektiğini düşünerek bütünsel değişim programını tasarlamıştır. Maslak’takı ofisinde birebir sağlık ve bilinçaltı seanslarını sürdürmektedir.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale