X

Sağlıklı rutinler oluşturmanı kolaylaştıracak öneriler

Yeni yıla girerken belki sadece rutin oluşturarak sağlıklı ve dengeli beslenmeyi hayatınıza dahil etmeyi deneyebilirsiniz. Vücudumuz rutinleri sever, bağırsaklarımız rutinleri sever ve hislerimiz tabii ki rutinleri sever.

Sabah gündoğumuyla birlikte başlayan günümüzü yeni çağda verimli kullanamadığımız için yakınıyoruz hepimiz. Aslında hayatımıza eklediğimiz başka sosyal alışkanlıklar bu zamanı düzgün bir şekilde kullanmamızın önüne geçiyor. Fark etmeden çok fazla zaman kaybediyoruz. Zamanımızı uzun uzun fark etmeden harcadığımız çoğu şey rutinimiz olmuş durumda. Peki, bu rutinler sağlıklı mı? Bunun cevabını hepimiz biliyoruz: Hayır. Kendi gelişimimiz ve beden sağlığımız için ya da başkalarına yardım etmek için ayıramadığımız her zaman bizim için işlememiş demektir.

İşte bu ay günlük hayatımıza kattığımız küçük sağlıklı pratikleri uzun dönem sağlıklı alışkanlıklara dönüştürelim istiyorum. Bu küçük küçük rutinler iyilik halinizi artıracaktır.

Öncelikle bu zamanı yaratmak için kendinize biraz boşluklar oluşturmanız gerektiğini ve bunun kendinize iyi bakmak için gerekli olduğunu bilmelisiniz. Gün içindeki koşturmaya yetişebilmeniz çok önemli, evet, ama o koşturmayı yapabilmeniz için de ilk önce sizin sağlıklı ve iyi olmanız gerekiyor. Danışanlarım yoğunluklarından, zaman ayıramamalarından bahsettiklerinde hep şu farkındalığı yaratmaya çalışırım: 30 dakika, elimizde telefon varken ne kadar da hızlı geçiyor, öyle değil mi? Eğer ona zaman varsa diğerlerine de olmalı…

Diyet planlarken sabah kalkıştan gece yatana kadar danışanlarımın gününü planlıyorum. Hiçbir öğünü şansa bırakmıyorum ve de bu yüzden muhakkak günlük tutulmasını istiyorum. Düzen kurmanın başlangıç adımları olarak çok faydasını görüyorum.

Rutin oluştururken vücudumuzun da güneş ışığıyla çalıştığını hatırlayın. “Geç yatarım, geç kalkarım” vücudumuza enerji vermeyen sağlıksız bir döngüdür. Günde 8 saat, uykuda dinlenmek için ayrılmalıdır.

Size kendi rutinimden bahsederek kendinize nasıl rutin oluşturacağınız konusunda fikir vermek istiyorum. Kimsenin rutini kimseninkiyle örtüşemez çünkü herkesin günlük yaşamı, iş koşulları değişkendir. İşte bu yüzden rutinler de size özel olmalıdır.

Sabah, öğle ve akşam yemek saatlerim çalıştığım için sabit ama mesela çalışmadığım günlerde sabah kahvaltısını biraz sarkıtmayı seviyorum. Onun yerine uyanınca az sütlü bir türk kahvesi ve belki arada bir meyve ve 12.00 civarı da kahvaltı ile güne devam ediyorum. Arada yapılacak işler, spor gibi aktiviteler de belli olunca daha kontrollü olunur.

Amaç, yemek saatlerini düzenlemek ve bu sayede ayaküstü atıştırmalıklar yemenin, uzun saatler aç kalmanın ve yetersiz beslenmenin önüne geçmektir. Kendinize karşı katı olmadan bunu oluşturmalısınız çünkü hayat dinamik ve değişken. Bu değişkenlikte sağlıklı kalmak, rutinlerle yaşamakla mümkün olabilir.

Sabah uyandıktan sonra en geç 1 saat içinde kahvaltı, en geç 13.30’da öğle yemeği, yatmadan 4-5 saat öncesinde akşam yemeği ve yine yatmadan en erken 2 saat öncesinde ara öğün yapılması güne erken başlayanlar için uygun bir rutin olabilir.

Benim gördüğüm diyette özellikle iki önemli rutin var: Birincisi ikindi rutini, biri de iş bitince ya da gece rutini. İkindi rutini tam işten yorulduğumuz saatlere denk geliyor. Bu saatlerde atıştırma ihtiyacınız sizi sağlıksız besinler yemeye itiyorsa kendinize sağlıklı ve seveceğiniz bir rutin oluşturun.

Ben ikindide 1 su bardağı sütten bir kahve, biraz açık hava molası ve 1 meyve, bazen de sağlıklı küçük bir dilim kek ya da 2 parça çikolata gibi bir öğün tercih ediyorum. Bir sonraki ihtiyacım eve vardığımda oluyor. Günün ikinci kahvesini burada içiyorum; bir fincan filtre kahve ve yanında da biraz badem, fındık veya meyve yiyorum. Sonra haftada 3 gün evde yoga, barre gibi spor aktiviteleri yapıyorum. İstanbul şartlarında eşimin eve gelmesi ve sofraya oturmamız geç olduğundan benim genelde gece ara öğünüm yok ama gece rutinim var. Muhakkak yemek sonrası açık siyah çayımı içerim, yatmaya doğru da muhakkak rahatlatıcı bir çay içerek günü kapatırım. Özellikle kış aylarında sevdiğim bir kokulu mumu da bu esnada yakmayı severim. Yemek sonrası bazı günler tez çalışması için makale tararım, bazı günler dizilerimi izlerim ve arada da gece yatmadan Fransızca tekrarı yaparım ya da biraz kitap okumaya çalışırım.

Hiçbir şey sabit değildir, o yüzden bu konuda kendinizi gergin ve stres altında hissetmeyin. Rutinleriniz mevsimden mevsime bile değişebilir. Rutin oluştururken konu yemek olunca öğünlerinizi pratik ve sağlıklı bir şekilde kendiniz hazırlamayı hem öğrenmelisiniz, hem de buna zaman ayırmalısınız. Neyi sık sık yaparsanız bu sizin için pratik olur. Günümüzde tarife ulaşmak çok kolay. Yapmanız gereken tek şey bunu bir rutin haline getirmek.

Yatmadan makyaj temizleme ve güzellik rutinlerine ayırdığımız vakit gibi -ki bunlar da çok iyi ve taze hissettiriyor- beslenme de gün içinde bir rutine bağlanmalıdır.

Sizi zorlayan, tüm dengenizi bir anda bozan, gün içinde daha iyi hale getirebileceğiniz neler var? Bunları düşünüp yazın. Sağlıklı rutinler gününüzün daha kaliteli akmasına yardım eder.

Bütün her şeyi birden yapmak yerine, en ihtiyaç duyduğunuz alanda bir rutin oluşturmaya çalışın. Orası çözülürse kalan her yer çözülür.

Zaman akıyor, önünüzde kendinize rutin oluşturup bunların nasıl hissettirdiğini görebilmeniz için çok keyifli birkaç haftalık yıl sonu zamanı var.

Sonucu ve rutinlerinizi merakla bekliyorum! İyi beslen, iyi yaşa, iyi düşün, iyi ol!

İlginizi çekebilir: 2020’ye sağlıklı ve fit veda edelim: 8 adımda daha sağlıklı bir yaşam

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 



İlgili Makale