X

Sağlıklı bir kış geçirmek için: Bağışıklık sisteminize Ayurveda ile yardımcı olun

Etrafta hastalıklar kol geziyor. Influenza virüsü, domuz gribi, boğaz enfeksiyonları ile sadece nezle oluyorsan şanslısın. Ofiste her gün işe gelemeyen 3-5 kişi var. Bir de gelmek zorunda olup ofisin içinde atlatanlar var, onların işi gerçekten zor. Hiç hasta olmayanların ise bağışıklık sisteminin özel olarak incelenmesi gerekiyor.

Ben geçen pazarı hastanede serum ile geçirdim. Uzun zamandır boğazımı bu kadar şiş ve ağrılı hissetmemiştim.

Ben yaklaşık üç yıldır, ekimden mayısa kadar her gün bağışıklık güçlendiren katkımı mutlaka içiyorum ki hasta olmayayım. Ama artık durum bağışıklık güçlendirici ile savaşacak durumu geçmiş, virüsler boğazıma kamp kurmuştu. Neyse ki serum ve sonrasında uzun bir uyku ile kendime geldim. Uyku yine bana iyi bakmıştı. İyileşmiş, bedenimi ve zihnimi dinlendirmiştim. Sanki dünden daha enerjiktim, zihnim daha açık, ruhum daha sakindi. Bir serum ile hayatımın yolculuğuna çıkabilecek kadar iyi hissediyordum.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”

Hem Ayurvedik beslen, sindirim sisteminin toksinlerinin öneminden bahset, hem de ilaçları iç. Evet haklısınız! Ama kendimi sadece ilaçlara teslim etmiyorum tabii ki. Harika bir karışım çayım var, onu mutlaka içiyorum. Merak edenler için tarifini yazıma ekleyeceğim.

Ayurveda ile ilgilenmeye başladığımdan beri sağlığımda inanılmaz bir düzelme var, bunu birçok yazımda özellikle anlattım. Ama bugünün koşullarında, kendinizi ne kadar korusanız da, yediğiniz içtiğimiz çoğu besin doğal değil. Durum böyle olunca bedenin kendi kendine savaşmasının mümkün olmadığını kabul ediyorum.

Ama bu katkıların bedenimin bana verdiği sinyallerle doğru zamanda olmasına özen gösteriyorum. Örneğin şu hepimizin bildiği nezle, grip ilacını nezle olmadan önce kullanıyorum. Kendimde kırıklık hissediyorsam hiç tereddüt etmeden bir tane içiyorum. Bağışıklık güçlendiricilerimi ofis veya etraftaki hastalık durumuna göre bir ya da iki tane alıyorum. Hastalık ne kadar artarsa bedenimi güçlendirme seviyem de mutlaka artıyor. Boğaz ve burun spreyim yine hasta olmadan kullandığım yardımcılardan. Bunun dışında özellikle nezle, grip için gerekmedikçe başka ilaç kullanmıyorum.

Beslenmeme ayrıca özen gösteriyorum. Kış boyunca tane karabiberi, dağ kekiğini, fesleğeni, toz muskatı, sarımsağı neredeyse tüm yemeklerime ekliyorum. Salatama kekik ve naneyi mutlaka döküyorum. Tatlı portakal, yeşil elma, ayva ve duruma göre diğer meyveler de yardımcı destek. Yeşil biberi çıtır çıtır yemekten keyif alıyorum. Belki bilmiyor olabilirsiniz ama yeşil biberdeki C vitamini portakaldakinden daha fazla. Kırmızı lahana kavanozlanmış olarak sürekli dolapta.

Yani aslında bugünün koşullarında çare ne tek başına modern tıp, ne de kadim bilimler.

Çare önce sizin kendinizi dinlemeniz. Bedeninizin sinyallerine duyarsız kalmamanız. Bedeninizi dinlemeye başladığınızda göreceksiniz ki kendi dengesini size söyleyecek. Bedeninizi dinlediğinizde, onun sadece bedeninizle ilgili değil, zihniniz için de konuştuğunu anlayacaksınız. Çünkü bedeninizi rahatsız eden her şey zihninizde iz bırakır. Siz görmek ya da duymak istemeseniz de ya da zihniniz illüzyon yapıp her şey yolunda gibi davransa da gerçekle yüzleşmek uzun sürmez. İşte bu noktada zihnin illüzyonu bozulur, uykuya giden hastalık yolu açılır.

Benim için bu mikropların, virüslerin kol gezdiği dünyadan kendimi korumak daha kolay. Anlattığım medikal ve Ayurvedik çözümler ile iyileşmek ya da hasta olmamak mümkün.

Benim için büyük sorun bedenimi, zihnimi ve ruhumu dinlemediğim zamanlarda gelen geçici hastalık hali. Ben ne kadar savaşsam, gerçeği görmek istemesem de, bir şekilde yaşadıklarımı bedenim, zihnim, ruhum kabul etmeyince etmiyor. Sonrası uzun uyku hali ile hoş geldin yeni kararlar, yeni başlangıçlar, yeni farkındalıklar.

En başta bahsettiğim muhteşem çayım sadece bedensel hastalık için değil, bütünsel sağlık için de birebir. Ben iyileşirken çok faydasını gördüm, size de ısrarla tavsiye ederim.

O zaman işte buyurun tarifi:

Ayurvedik kış çayı tarifi

  • Ihlamur, ısırgan otu (kurutulmuş)
  • Kuru nane
  • Limon, melisa (kurutulmuş)
  • Zencefil (toz ya da kurutulmuş değil)
  • Zerdeçal (toz değil, meyve olarak)
  • Elma kabuğu
  • Limon dilimi
  • Tarçın

Damak zevkinize göre tarçını, limonu, elma kabuğunu artırıp azaltabilirsiniz.

Bu muhteşem kış çayı ile, Vata mevsimini geçirelim. Bahar ve yaz için serinletici, dinlendirici yeni ılık çaylar için denemelerim başladı. Güzel formüller ile karşınıza çıkabilirim.

Bu sayfalarda Ayurveda için tekrar bir araya gelene kadar mutlu ve dengede kalın.

İlginizi çekebilir: Rehberiniz bedeniniz olsun: Kendi sağlıklı yaşam dengeniz

Müge Murat: Tüm hikâye her beyaz yakalı gibi “İstanbul’dan gitmek istiyorum” ile başladı. Nereye giderimden önce “gitsem ne yaparım?” endişesi ile etrafı dinlemeye ve araştırmaya başladım. Ayurveda ile bu süreçte bir tanıştım. Hindistan’da bir bilim olması ve beden terapiyi derinleştirmesi nedeni ile dikkatimi çekti. 10 yıldır reiki yapıyorum, 2 yıldır ise yoga. Yoga ile tanıştıktan sonra enerjimin yükselmesinden güç alarak beden terapi üzerine uzmanlaşmaya karar verdim. Maya Akademi’de Türkiye Beden Terapi Derneği başkanı Ayla Örsan’dan anatomi, fizyoloji ve uygulama içeren dersleri aldım ve mezun oldum. Uluslararası 608 sertifikasına sahibim. Üç senedir temmuz ve ağustos aylarında Ayurveda öğrenmek için Hindistan'a gidiyorum. Kuzey ve güneyi olmak üzere 17 farklı şehirde Ayurveda’yı deneyimledim. Puşkar bölgesinde özel bir terapi merkezinde “Beden Terapi”, Kochi’de yağların ısıtılması ve dinlendirilmesi eğitimi ve sertifikası aldım. Kerala bölgesinde özel bir doktor ile beden tipi testleri ve hesaplamalarını çalışarak Ayurveda eğitimimi tamamladım. Geçen sene Bangalore’da özel bir Ayurvedik merkezde pançakarma (detox) programını deneyimledim. Hindistan’dan getirdiğim kitaplar ve yayınlardan Ayurveda bilgimi derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bunların yeterli gelmeyeceğini düşünerek anatomi ve fizyoloji bilgimi derinleştirmek için 2. üniversite olarak Tıbbi Dokümantasyon Yönetimini bitirdim. Ayurveda’nın bir alanı olan beden terapiyi Türkiye’de konumlandırmak ile ilgili sporcular ve beyaz yakalılar ile çalışmalar yapıyordum. Şu anda pandemi nedeni ile odağımı biraz daha okumaya ve araştırmaya ayırdım. Bu dönemde Kemal Hamamcıoğlu ve Özen Yula’da yazarlık ve hikâye yazarlığı eğitimleri aldım. Hem Ayurveda’yı hem de yazmayı seviyorum, bu nedenle de Ayurveda deneyimlerimi ve bana kattıklarınızı sizlerle paylaşıyorum. Bunların dışında bir de profesyonel iş hayatım var. Halen DRD Filo Kiralama şirketinde Kurumsal İletişim Yöneticisi olarak çalışıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale