Son yıllarda “Clean eating / Temiz beslenme” adıyla da tüm dünyada adeta bir trend haline gelen sağlıklı beslenme, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ‘nün de üzerinde pek çok çalışma yaptığı bir alan. Yıllar içinde bilim tarafından çürütülen pek çok boş teoriye de sahne olan sağlıklı beslenme konusu hakkında üretilen bu teorilerden bazıları halen doğruymuş gibi kabul görüyor. İşte sağlıklı beslenme ile ilgili doğru bilinen yanlışların en yaygınları:
“Düşük yağlı beslenirsem formumu kolayca korurum”
Sağlıklı beslenmeye karar verenlerin ya da kilo kaybetmek isteyenlerin en sık düştüğü hatalardan biri de beslenme rutinlerinde yer alan yağ oranında kısıntıya gitmeleridir. Vücudun en önemli enerji kaynaklarından biri olan yağlar olmadan, doğru ve hızlı çalışan bir metabolizmadan bahsetmek mümkün olmaz. Bu tarz bir hataya düşenlerin kaçırmaması gereken nokta, hangi yağların vücut yağlanmasına sebep olduğudur. Eğer diyetinizden margarin ve mısır özü yağı gibi işlenmiş yağları çıkartıp; bunların yerine zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, balık yağı ve avokado gibi iyi yağlar koyarsanız çok daha kalıcı sonuçlar alırsınız. Ayrıca bahsettiğimiz “iyi” yağlar, adeta birer gençlik iksiri vazifesi görür.
“Üzerinde “light” ya da “doğal” yazan her şeyi yiyebilirim”
Market raflarında iddialı sloganlar ve süslü ambalajlarla satılan doğal (!) ürünler, her zaman o kadar da doğal değildir. Öncelikle, market raflarında aylarca bozulmadan kalabilen paketli bir ürünün asla katkısız olamayacağını kabul etmekle işe başlayın. Satın alacağınız ürünlerin etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirmek hayatınızda ciddi farklar yaratabilir. Uzun zamandır diyet diye satın aldığınız bir yoğurdun içinde 30 gr şeker olduğunu görmek pek de hoşunuza gitmeyecek!
“Yumurta yemek kolesterola yol açtığı için sakıncalıdır”
Yıllardır kap sağlığını tehdit eden bir silah gibi değerlendirilen yumurtanın, aslında son derece kaliteli bir besin olduğu bilim tarafından nihayet kanıtlandı. Yıllardır kolesterolu tehlikeli düzeylere taşıdığı düşünülen yumurtanın, deneysel beslenme çalışmalarıyla kan kolesterol seviyelerini sadece yüzde 1- 3 kadar artırdığı belirlendi.
“Karbonhidratı beslenme rutinimden tamamen çıkartmalıyım”
Yanlış! Çünkü karbonhidrat tüketmek değil, karbonhidratları sınırsız tüketmek kötüdür! Ayrıca sıfır ya da aşırı düşük karbonhidrat diyetlerinde, kendinizi fiziksel ve mental açıdan son derece yetersiz hissedebilirsiniz. Enerjiniz düşmeden sağlıklı beslenebilmek için, sabah kahvaltılarında bir dilim tam buğday ekmeğinin yanı sıra; karabuğday, bulgur, yulaf ezmesi, kurubaklagiller ve meyveden tüketmek son derece faydalıdır.
“Tam yağlı süt ürünleri kilo aldırır”
Tam tersine, International Journal of Obesity’de yayınlanan bir araştırmaya göre, düzenli olarak doğal ve tam yağlı süt ürünleri tüketenlerin yağ oranları; tüketmeyenlerinkine göre daha düşük. Ayrıca süt ürünlerinde bol miktarda bulunan D vitamini ve kalsiyum gibi içerikler, alınan enerjinin kas olarak depolanmasına yardımcı oluyor ve fazla yağın ince bağırsakta süzülerek dışarı atılmasını sağlıyor. Yani güne koca bir bardak meyve suyu yerine, koca bir bardak günlük sütle başlamak sizi daha sağlıklı yapar!
“Az az ve sık sık yemek vücut için en sağlıklısıdır”
Yıllardır üzerinde en çok tartışılan sağlıklı beslenme miti olan az ve sık yemek, son yıllarda itibarını birazcık kaybetmişe benziyor. Tel Aviv Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, ara öğün düzeni ile beslenmek uzun vadede fazla kilo sorununa yol açıyor. Diyetisyenleri ve obezite uzmanlarına ikiye bölen bu araştırmaya göre, günde maksimum 3 öğün yemek yemenin uygun olduğu belirtiliyor.
“Tatlandırıcılı içecekler zararsızdır”
Üzerinde “Sadece 1 kalori” yazan tatlandırıcı içecekler hepimize ne kadar da masum gelir değil mi? Fakat tadı şekere göre 180 kat daha yoğun bir madde olan aspartamla tatlandırılan bu içecekler o kadar da masum değiller. Çünkü aspartamın içinde, sinirsel bir uyarıcı olan aspartik asit, fenilalanin (fazla alındığında beyin için zararlı) ve metil alkol var. Metil alkol, sisteme girdiğinde kanserojen bir madde olan formaldehite dönüşüyor. Ayrıca İtalya’daki Ramazzini Vakfı 2005 yılında gerçekleştirdiği deneylerde, aspartamın farelerde kansere yol açtığını tespit etti.
“Sağlıklı beslenmek için kalori saymak yeterlidir”
Konu sağlıklı beslenme olunca matematik her zaman doğruyu söylemez! Örneğin bazal metabolizma hızınızın, yani gün içinde almanız gereken zorunlu kalori miktarınızın 1500 olduğunu varsayalım. Normal şartlar altında, günde 1500 kalori aldığınızda günden güne kilo kaybetmeniz gerekir değil mi? Eğer hikaye böyle gitmiyorsa, aldığınız kalorilerin sayısından ziyade kaynağının önemli olduğunu öğrenmeniz gerekiyor demektir. Örneğin 100 kaloriyi, 1 büyük muzdan alıp hem karbonhidrat, hem mineral hem de lif ihtiyacınızı dengeli şekilde karşılayabilirsiniz. Öte yandan, 3 tanesi 100 kalori eden çikolatalı bisküviler size hiç bir şey kazandırmaz. Hatta bu tip ürünler uzun vadede, içerdikleri rafine şeker, trans yağ ve katkı maddeleri nedeniyle iç organlarınızın yağlanmasına ve metabolik sorunlarla yüz yüze kalmanıza neden olurlar.
Kaynaklar:
authoritynutrition.com
www.prevention.com
www.niddk.nih.gov
www.popsugar.com
İlginizi çekebilecek diğer içerikler:
Bol kalorili lezzetlere alternatif sağlıklı yemekler