X

Sağlıklı alışkanlıkları bilmemize rağmen neden uygulayamıyoruz?

Birçoğumuz gün içinde projeleri zamanında tamamlıyoruz, birlikte çalıştığımız insanları motive ediyoruz, hedeflerimizi tutturuyoruz, yöneticilerimizi sakinleştiriyoruz, müşterilerimizi ayırdıkları bütçeleri artırmaları için ikna ediyoruz. Kısacası gün içinde pek çok zorluğun üstesinden geliyoruz ancak ancak iş kendine dikkat etme noktasına gelince çuvallıyoruz.

Davranış değişikliği üzerine çalışmalar yürüten uzmanlar, uzun vadeli değişikliklerin ancak kişisel motivasyon ve pozitif düşünme sayesinde hayata geçirilebileceğini söylüyor. Davranış değişikliği için çok sayıda farklı model var. Bunların en yaygın ve sağlıklı değişiklikler yapma konusunda defalarca test edilmiş olanı transteoretik model. İlk olarak 1980’lerde alkol ve sigara alışkanlığından kurtulmak isteyen kişiler üzerinde geliştirilen bu model, değişimin bir etkinlik değil, süreç olduğu anlayışına dayanıyor.

İlgili yazı: Sağlıklı beslenmek hayata farklı bir açıdan bakmaktır

Çoğumuz bizi neyin sağlıklı ve mutlu edeceğini biliyoruz. Doğru beslenme, yeterince su içme, yeterli uyku alma, düzenli egzersiz, bunlar hep bildiğimiz şeyler. Ancak bazı zihinsel bariyerler nedeniyle birçoğumuz sağlıklı bir hayat tarzını uygulayamıyoruz. İşte hepimizi sağlıklı yaşam tarzını uygulamaktan alıkoyan engeller:

1. Başkalarını öncelikli gören düşünce yapısı

Başkalarının ihtiyaçlarını, kendi ihtiyaçlarınızdan üstün görmekten vazgeçin. Kendi ruh halinizin iyiliğini, uçaktaki oksijen maskesi gibi düşünün. Önce kendinizi düşünmezseniz, başkalarına yardımcı olamazsınız. Fiziksel ve zihinsel sağlığınızı koruma sorumluluğunuz olduğunu unutmayın. En sağlıklı gıdalarla beslenmek, iyi uyumak, güzel görünmek, iyi hissetmek sizin hakkınız. Bilinçli olarak bu düşünceye tutunun ve bir şey yaparken öncelikle bunun size keyif verip vermediğini düşünün.

İçedönük biriyseniz evde yeni tarifler denemekten, kulaklığınızı takıp yürüyüş yapmaktan veya ilham verici sözlerden daha çok etkilenebilirsiniz.
2. Yanlış yorumlanan acıkmalar

Eğer bedeniniz size canınızın bir parça çikolata veya bir dilim pizza istediğini söylüyorsa, öncelikle gerçekten o “eksik parçanın” ne olduğunu bulmayı kendinize görev edinin. Böyle zamanlarda daha fazla su için, akşam yarım saat daha erken uyuyun, sevdiklerinize daha fazla sarılın. Şunu unutmayın, canınız bir şeyler çektiğinde buna ne kadar sık teslim olursanız, bu atıştırmalardan kurtulmanız o kadar zor olur.

İlgili yazı: Sağlıklı beslenmenin ilk kuralı: Sağlıklı bir mutfak yaratmak

3. Doğal iradeyi baskılamak

Birçoğumuz, aslında doğamızda olan o irade gücünü kişisel hayatlarımızda baskılıyoruz ve bunun bizi rahatlattığını düşünüyoruz. Ancak araştırmalar özel hayatlarında da disiplinli kişilerin kendilerini anlaşmazlık durumlarına daha az soktuklarını ve daha mutlu ve daha sağlıklı olduklarını gösteriyor. Disiplinli yanınızı özel hayatınızda da uygulayarak sağlıklı alışkanlıkları hayat tarzı haline getirmek konusunda daha güçlü hissedebilirsiniz.

4. Kendine söz vermekten kaçınma

Tüm gün iş yerinde takvime, programa bağlı olarak işlerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getiren bazılarımız, eve gidince bilinçli olarak hiçbir konuda plan, program yapmama eğiliminde oluyoruz. Oysa sağlıklı bir hayat planlama, hazırlık ve programlama gerektirir. Kendinizi, her zaman programında yer almak istediğiniz, çok sevdiğiniz ve hayatta karşınıza çıkabilecek en önemli yönetici olarak görün. Eğer bu sizi motive etmiyorsa program yapmadığınız halde bir hafta boyunca kendinize ayırdığınız saatleri not edin. Bir sonraki hafta da program yaparak kendinize ayırdığınız saatleri not edin ve her ikisini kıyaslayın. Program yapmanın ne kadar faydalı olduğunu göreceksiniz.

5. Sağlıklı alışkanlıklar edinme ve bunu sürdürme konusunda kendine inanmama

En zor sunumları bile kendinize güvenerek yaparken, söz konusu sağlıklı bir yaşam olduğunda “başarısızlıklarınızı” hatırlayıp kendinize inanmıyor musunuz? Artık bazı şeyleri geride bırakmanın vakti gelmedi mi? Başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerinizin hepsini bir kağıda yazın ve daha sonra bu kağıdı yakın. Geçmiş deneyimlerin size hakim olmasına izin vermeyin. Bunun yerine içinizdeki gücün size hakim olmasına izin verin.

İlgili yazı: Çok az kişi tarafından bilinen ancak sağlıklı yaşamımızı tehdit eden birbirinden ilginç bağımlılıklar

6. Enerjinin kaynağını yanlış yorumlama

Sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve bunları sürdürmek söz konusu olduğunda dışadönük birisi mi, içedönük birisi mi olduğunuzu fark etmek son derece önemlidir. Dışadönük biriyseniz sizi sağlıklı yemek kursları, takım sporları veya meditasyon grupları mutlu edebilir. İçedönük biriyseniz evde yeni tarifler denemekten, kulaklığınızı takıp yürüyüş yapmaktan veya ilham verici sözlerden daha çok etkilenebilirsiniz.

Sağlıklı alışkanlıklar edinirken rutinin dışına çıkabileceğiniz seçenekler geliştirin.
7. Rutinin dışına çıkma isteği

Eğer her gün iş yerinde aynı şeyleri yapmayı sıkıcı buluyorsanız, kişisel hayatınızda ilginç şeyler yapma arayışında olabilirsiniz. Aynısı tam tersi için de geçerli. Eğer iş yerinizde her seferinde tuhaf, rahatsız edici şeylerle meşgul oluyorsanız, kişisel hayatınızda rutin ve tanıdık şeyler arıyor olabilirsiniz. Ancak böyle durumlarda irade gücünü devreye sokmalısınız. Sağlıklı alışkanlıklar edinirken rutinin dışına çıkabileceğiniz seçenekler geliştirin. Örneğin her sabah aynı şekilde haşlanmış yumurta yiyorsanız, akşamları gittiğiniz egzersiz sınıfını her seferinde değiştirin.

Kaynaklar:
Harvard Health Publications
MindBodyGreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale