X

Sağlığınızı koruyarak seyahat etmeniz için 12 önemli ipucu

İş ya da tatil için seyahat etmek sağlık ve spor rutininizi raydan çıkarabilir. “Ne de olsa tatildeyim” mantığıyla az egzersiz yapmak ya da hiç yapmamak ve yüksek kalorili yiyecekler tüketmek gibi hatalara düşebilirsiniz. Birazcık araştırma yapıp, bavulunuzu düzgün hazırlayıp, önceliklerinizi iyi belirlerseniz hayatınızın en sağlıklı tatilini yapabilirsiniz. Sizin için araştırdığımız öneriler sayesinde, hem yolculuk boyunca hem de tatil sürecinde optimum düzeyde sağlıklı zaman geçireceksiniz.

Yemekleri araştırın ve atıştırmalık stoklayın

Yola çıkmadan önce ne kadar soruşturup araştırırsanız, tatiliniz sırasında o kadar sağlıklı bir hayat tarzına devam edersiniz. Yemek konusunda doğru yoldan sapmamak için, kaldığınız yerin yakınlarında mutlaka bir manav bulun. Sağlıklı yemek opsiyonları olan restoranları olan restoranlar araştırın, hatta imkanınız varsa mutfağı (en azından buzdolabı) olan bir yerde kalın.

Gittiğiniz yeri öğrenmek sağlıklı yerler bulmanız konusunda büyük bir avantaj sağlayacaktır.

Kahvaltı ve öğle yemeklerinizin sağlıklı öğünler olmasına dikkat edin

Günlerinizi kaldığınız yerde kahvaltı yapmak, çıkmadan öğle yemeğinizi hazırlayıp çantanıza atmak ve akşam yemeği için dışarı çıkmak olarak planlayın. Hem yöresel yemekleri tatma şansınız olur, hem de başka bir ülkedeyken sağlam beslenmenizden ödün vermemiş olursunuz. Mutfağınız varsa, akşam yemeğinizi de pişirebilirsiniz; yoksa muhakkak sağlıklı opsiyonlar sunan yerler bulmalısınız. Tabi ki bu süreçte, yeni bir ülke keşfetmenin heyecanı ve egzotik yemekler deneme fırsatından da kendinizi mahrum etmeyin – yeni restoranlar araştırın, mutlaka yeni bir şeyler deneyin. Dikkat etmeniz gereken kilit nokta: Asla 3 öğünü de dışarıda yemeyin, hem fiziksel hem maddi olarak zarar göreceğinizi unutmayın.

Uyuyabildiğiniz kadar uyuyun

Hem yolda hem tatil boyunca her gece en az 7-8 saat uyumaya çalışın. Bazen iş ve eğlence yüzünden uykunuzdan fedakarlık etmek zorunda kalabiliyorsunuz; ama bunu öncelik haline getirirseniz, kolaylıkla uyku hedefinizi tutturabilirsiniz.  Yeni bir zaman dilimine alışmaya çalışıyorsanız, yatmaya gittiğiniz saati yeni zaman dilimine göre ayarlayıp, ona göre ilk gün uyanık kalmanız gerekebilir; sonrasında tüm gece uyuyup geçiş aşamasını kolaylaştırabilirsiniz.

Yeterli miktarda uyku bağışık sisteminizi güçlendirir ve iyileşmeyi kolaylaştırır. Planlarınızı bu gerçeği göz önünde bulundurarak yapın.

Spor salonlarına bir göz atın

Rotanıza doğru yola çıkmadan sizi heyecanlandıracak sağlıklı aktiviteler bulmaya çalışın. Bu crossfit de olabilir, yoga da. Kumsala mı gidiyorsunuz? O zaman bir sörf tahtası bulun ve derslere kaydolun. Bazı fitness salonlarının turistlere özel promosyonlar yaptığı, hatta ücretsiz kullanım hakkı verdiğini aklınızda bulundurun.

Hem tatilde egzersiz rutininizi korumak için iyi olacak, hem de yeni insanlarla tanışıp yeni arkadaşlar edineceksiniz.

Kendi egzersizlerinizi yapın

Eğer promosyon olan fitness salonu bulamadıysanız, kısıtlı bir bütçeyle tatile çıktıysanız ya da kaldığınız yer böyle bir opsiyon sunmuyorsa, kendi egzersizlerinizi yapabilirsiniz. Yurt içi/yurt dışı gezilerinizde gittiğiniz her yerde, parklarda ekipman bulmak mümkün. Kullanmaktan çekinmeyin. Mekik, şınav, squat ve koşu kombinasyonuyla oldukça iyi bir egzersiz planı yapabilirsiniz.

Susuz kalmayın

İyi hissetmek için bol bol su içmek şart. Yanınızda mutlaka bir şişe su bulundurun. Sürekli sıvı tüketerek dehidrasyonu engelleyin. Gittiğiniz yer çok sıcak ya da nemli ise, ekstra fazla su tüketmeniz gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Bonus bilgi: Susuzluk ve açlığı karıştıran vücut mekanizmamızı da bol bol su tüketerek, çok fazla yemek yemekten kurtarabiliriz.

Atıştırmalık stoklayın

Sağlıksız, yağlı ve işlem görmüş gıda tüketmek yerine kendi atıştırmalıklarınızı hazırlayıp paketleyin. Hem (aslında o kadar da iyi olmayan yemeklere) gereksiz para harcamaktan kurtulacak, hem de ne yediğinizi bileceksiniz.  Hem bagaja verdiğiniz bavula hem de el çantanıza mutlaka bir şeyler koyup yola çıkarak stoklama işlemine başlayabilirsiniz.

Her gün mutlaka yürüyün

Bir yeri yürüyerek keşfetmek, tatil boyunca araya sıkıştırabileceğimiz en güzel egzersiz. Bir harita alın, kaybolun, yolunuzu tekrar bulun ve etraftaki binaları, kokuları, sesleri özümseyin. Ayrıca bu sayede, internetteki önerilerde asla bulamayacağınız gizli cevherleri keşfedebilirsiniz.

Bisiklet kiralayın

Bisiklet kiralayarak hem daha fazla yer görebilir hem de daha fazla kalori yakabilirsiniz. Birçok büyük şehirde bisiklet paylaşma programları bulunuyor, bulamadığınız takdirde bisiklet kiralamak her zaman bir seçenek. Eğer rahat bir tatil programınız varsa, bisiklet turlarına katılmayı da düşünebilirsiniz – birçok şehirde düzenlenen bu etkinlik hem motorlu taşıt derdinden kurtulmanızı sağlıyor hem de kısa sürede şehrin büyük bir çoğunluğu keşfediyorsunuz.

Vitaminlerinizi, destekleyici ürünlerinizi ve fitness kıyafetlerinizi almayı unutmayın

Eğer eşyalarınızı bavulunuza koymadıysanız, egzersiz yapmak için gereken motivasyonu da bulmak da zor olacak. Ayrıca tüm malzemelerinizi yanınıza aldığınız için artık bahane de üretmeyeceksiniz. Sağlıklı yaşam rutini edinmenize yardımcı olacak bu düşünceniz, her konuda sağlıklı tercihler yapmanızı sağlayacak.

Gıda duyarlılığınız ya da hastalığınız varsa, planlarınızı ona göre yapın

Eğer gluten duyarlılığınız, çölyak hastalığınız ya da bazı gıdalara alerjiniz varsa, gittiğiniz ülkenin dilinde bu durumu anlatan ve ne yapılması gerektiğini anlatan bir kart bastırıp yanınızda taşıyın. Bu durum gittiğiniz restoranlarda da işinize yarayabilir. Çünkü çalışanlar müşteriyi memnun etmek için, tam olarak anlamasalar bile isteğinize tamam diyip servis yapabilirler. Eğer bir sağlık riski taşıyorsanız, olabilecek en düşük hasarla ancak bahsettiğimiz yöntemle kurtulabilirsiniz.

Elinizde bir sözlük bulundurun

Ana dilini bilmediğiniz bir yere gidiyorsanız yanınızda sözlük taşıyın. Menüleri daha rahat inceleyebilirsiniz. Çok yağlı, soslu, kızarmış besinleri tercih etmemeniz için öncelikle menüde ne yazdığını anlamanız gerekiyor. Pişirilme yöntemlerini de öğrenmeniz için ideal çözüm.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale