Dünyanın iyi ya da kötü yönde, aynı anda değişebildiğine, değiştiğine inanıyorum. Olumlu ya da olumsuz yankılanması sizin bakış açınıza ve de sıhhat ile refah durumunuza göre değişir. Bazen bir labirentte kaybolmak için uyanır gibiyiz, bazen de sadece mağdur ettiklerimizi görmek için dışarı adım atıyoruz. Yeteri kadar iyilik kalmamış gibi hissetmekten yoruluyoruz. Böyle ruh hallerinin kıskacındayken, içe dönüşümüzün kaostan uzak olması, dünyanın dayattıklarından biraz huzur çıkarabilmemiz için ihtiyaç duyabileceğimiz tek yol. Bu yolu yürümenin pek çok metodu var. Bunlardan birisi de basitleştirmek…
- Önce kendimize soralım, en çok neye değer veriyoruz? İşte basitleştirmek bu sorunun cevabını vermekle başlıyor. Bizim için en önemliler neler, hangi konular, kimler, nereler? Çok da uzun bir liste olmasın. İlk 10 her zaman en çok işe yarayandır. Hayatınızda şu an neler oluyor? İş, sorumluluklar, ev, projeler, ilişkiler… Gözden geçirin hepsini. Değerlileriniz için oluşturduğunuz listeye girmeyen şeyleri usulca bırakın.
- Önem listeniz sizi düşündürsün, zamanı nasıl harcadığınızı göstersin size. Gününüzü yeniden tasarlayın. Ev işleri ile sorumlulukları azaltmak, az eşya ve az ama taze yiyecekleri tüketmekten geçer. Gösterişli yemek saatleri, içtenlikle yapılmayan misafir ağırlamalar, dekorasyon uğruna alınan her eşya eşittir fazla iş; o da eşittir kaybedilen zaman. Sadece vazgeçilmezliklerinize vereceğiniz zamana odaklanın.
- Ulaşılabilirlik ve ulaşabilmek büyük rahatlık ve aynı zamanda da çağımızın laneti. Sosyal medyadan, mesajlaşma uygulamalarından, haber sitelerinden günün belirli saatlerinde biraz kaçmak, kurtulmak en güzel basitliklerden.
- Odalarınızı boşaltın, çekmecelerinizi dökün, tüm gereksiz kullanılmayan şeylerden kurtulun. Çantanızı da boşaltın. Ağır, karmaşık çantalar sadece beyninize değil, omuzlarınıza da zarar… Raflarınız, masalarınız, dolaplarınız aslında beyninizin bölmeleri gibi. Düzelttikçe sadeleşeceksiniz.
- Eğlenmek veya moralinizi düzeltmek için bir şeyler almaktan vazgeçin. Az satın al, az tüket, az harca, işte basitlik!
- Kendimizle yalnız kalabilecek kadar zihnimizi beslesek, kimseyi aramadan, televizyonu açmadan, telefonla oynamadan kendi kendimizi dinleyebilsek… Ruhumuzun bize sunacağı en derin sadelik budur.
- Görüştüklerimiz gerçekten sevdiklerimiz olsun. Samimiyetin olmadığı bir ilişki tamamen sadece bizi zehirlemeye yarar.
- Yavaşlamak… Yerken, konuşurken, yürürken; her şeyde biraz yavaşlamak. Sakinliğe izin vermek. Bunu mindfulness öğrenerek daha da keyifle yaşayabilirsiniz.
- “Yeter” hissine hep kulak vermek gerek. O sınırı aşmak, basiti kaosa çeviren en büyük tehlikelerden.
- Bakış açınıza ve sağlığınıza en uygun egzersiz ne ise ona zaman yaratmak, kendinize yeniden ebeveynlik yapmanızı ve daha olumlu bir yaşam tarzı geliştirmenizi sağlayacaktır.
- Stres kaçılacak, korkulacak bir durum değil, hatta ona ihtiyacımız var ama stresli durumlar sonrasında ne yaptığımız ya da yapmadığımız çok önemli. Bizi rahatlatacak bir şey bulmamız zihnimizi, bedenimizi temizleyecektir.
- Tüm canlıların yaratıcı olduğu bir konu vardır, kendimizinkini bulmak ve onu yapmaya başlamak, yine kendimize borçlu olduğumuz yegane konulardan.
- Çoklu görevleri yerine getirmeye çalışmak insanın bir becerisi olmamalıdır. Aynı anda birçok iş yapmaya çalışmak olsa olsa bir ceza olabilir.Uzak durdukça sadeliğin hoş kokusu ortaya çıkar. Bazen hiçbir şey yapmasak… En zor egzersiz ama bir o kadar da özgürleştirici. Hiçbir şey hakkında her şeyin albenisi…
Sonuç olarak tüm bu maddelerden daha önemli olan, dürüstçe şu sorunun cevabının peşinden gitmek: “Hayatımı nasıl sadeleştirebilirim?“