dummy

Sadeleşmek: Hayat küçük şeylerle büyür

Eskiden kahve dışında her şeyde sadelik aradığımı söylerdim; artık kahveyi de sade içiyorum. Hayatta fark yaratan şeyler detaylarda saklıdır. Sadelik arayışı da biraz böyle bir yolculuk aslında; küçük detaylar yeterli her şeyi daha büyük kılmaya…

dummydummy

Sadeleşmek, azaltmak ya da azalmak demek değildir, tam tersi daha fazlasına hâkim olmak ve büyük resmi bilmekten başlayan bir damıtma, öze inme yolculuğudur. Bir konu hakkında ne kadar bilgili olduğunuzu, onu en özet şekilde anlatabildiğinizde gösterirsiniz.

Elinizde tutmanız gereken parçaları bulabilmek için önce bütün parçaları bilmelisiniz. Toplamadan önce biraz dağıtmak gerekir yani. Bazı deneyimler sizi tahmin etmediğiniz yerlere götürebilir. Bazen yoldaki manzaradan, bazen yolculuktaki insanlardan bir şeyler öğrenirsiniz. İnişler ve çıkışların getirdiği hareket aslında bizleri yolda tutan şeydir. Yol almak için her zaman yokuş yukarı tırmanmak gerektiği yanılgısına düşmeden, ilerlemenin peşine düşmektir esas olan. Yolda dağılanlar olabilir, olacaktır da. Olmasına izin vermek de yolculuğun bir parçasıdır. Bazen dağılan bir bavulun içinden unuttuğunuz bir eşya ya da unuttuğunuz bir beceriniz gün yüzüne çıkabilir. Tam ihtiyacınız olan anda yeniden sizinle buluşabilir.

Elinizde neler var, derli toplu olanlar, dağınık olanlar; hepsine şöyle bir bakmak lazım önce. Sonra da bir yerden başlamak lazım, sadeleşmeye. Önce ağırlıklardan kurtulmak lazım, neticede hepimiz yerçekimine karşı yaşıyoruz. Ağırlıklardan kurtulmak biraz zaman alabilir, bize ağırlık yapan şey bir kişi ise ilişkimizi gözden geçirmeli, kendi duygu ya da düşüncelerimiz ise neden ağırlık yaptıklarını bulmalıyız önce. Artık bize iyi gelmediği halde bırakmadığımız, adeta tutunduğumuz şeyler olduğunu fark ediyorsak eğer, artık avuçlarımızı açma ve bırakma vaktinin geldiğini hatırlatmalıyız kendimize. İhtiyaç duyuyorsak yardım da istemeliyiz.

Çevremizdeki ağırlıklardan da kurtulmalıyız. Fazla eşyalar, fazla giysiler, fazla kitaplar, bizimle olan yolculuğunu bitirmiş her şeyi yeni yolculuklarına göndermeliyiz. Onlardan faydalanacak yeni kişilerle buluşturmalı, paylaşmalıyız. Bu kısım biraz daha kolay olabilir, eşyaların yerini değiştirmek düşüncelerin yerini değiştirmekten çok daha kolay çünkü. Ama herkesin tutunduğu şey kendi özelinde değişir, birine zor gelen öbürüne çok kolay gelebilir.

Sadece ağırlıklardan kurtulmak sadeleşmek demek değildir, ama hafiflemek demektir ve güzel bir başlangıçtır. Bütün ağırlıklardan da bir anda kurtulamayabiliriz, bir yandan bu sürece devam etmeli, bir yandan da tutunduğumuz şeylerden edindiğimiz farkındalıkları kendimize rehber edinmeliyiz.

Sadeleşebilmek için zamanımızı daha iyi yönetmeyi de öğrenmemiz gerekiyor. Zaman çok değerli ve elimizde sadece bu “an” var. Dolayısıyla ona çok iyi bakmalıyız. Günümüzde her alanda uzmanlaşmayı, aynı anda 5 işi birden yapabilir halde olmayı dayatan düzende kendimize molalar yaratmalıyız. Aynı anda 5 iş yapmanın doğru olmadığını kabullenerek bile işe başlayabiliriz. Odaklanmak yapılan işin kalitesini artıracak, dolayısıyla bizleri daha başarılı kılacaktır. Bu nedenle zamanımızı en iyi şekilde yönetmek için çabalamalıyız.

Zaman yönetiminin bir başka konusu da, hayattaki önceliklerimizi iyi belirleyebilmektir. Ne kadar büyük işler başarıyor, ne kadar çok para kazanıyor olursanız olun, eğer gün içinde sevdiğiniz biriyle sohbet edemediyseniz, kafanızı kaldırıp gökyüzüne bakamadıysanız, kendinizle 10 dakika baş başa kalamadıysanız, çok verimsiz bir gün geçirmişsiniz demektir.

Sadeleşmek için çok önemli bir şey daha gerekli; biriktirmek. Demin fazlalıklardan kurtulmaya çalışırken şimdi biriktirmek de nereden çıktı? Biriktirmemiz lazım, çok fazla bilgi, çok fazla anı ve çok fazla tecrübe. Sade olan az olan demek değil, öz olan demektir. Öze ulaşmak ustalaşmayı gerektirir. Daha çok okudukça, ufkumuzu genişlettikçe, deneyimler edindikçe ve bunlardan öz olanı damıtmayı öğrendikçe gerçekten sadeliği yakalayacağız. Sadeleşmek bir yolculuk, her katmanda biraz daha hafifleyerek, biraz daha öze yaklaşmamız mümkün.

Dilde de sadeleşmek gerek. Esas olanı anlatmak için süslü cümlelere hiç lüzum yok. Anlam yaratmak için “çok” gerekmiyor, sadece “gerçek” gerekiyor. En yalın haliyle gerçek olan neyse, saf olan neyse onu tutmalıyız sözümüzde. Sözcüklerin sadeleşmesi çok güçlü etkiler yaratır. Bizler konuşarak iletişim kuran varlıklarız, her bir sözümüz dalga dalga büyüyerek çok fazla yere dokunuyor, tıpkı suya atılan taşlar gibi. Burada yakalayacağımız sadelik, ilişkilerimizde aradığımız saflığı bulmamıza da yardım edecek.

Sadeleştikçe derinleşir ve çoğalırız. Hayatta bizi mutlu eden şeyler, küçük şeylerdir esasen. Belki de sık sık bunu hatırlatmalıyız kendimize. Çok fazla yüzeysel ilişki yerine, az ama güvene dayanan saf ilişkiler, çok fazla eşya yerine gerçekten lazım olan kaliteli eşyalar, çok süslü laflar yerine doğru ve samimi birkaç söz; sadeleşmek için bunlar lazım bize. Bir de unutmamak lazım; hayat küçük şeylerle büyür.

İlginizi çekebilir: Bahar temizliğinin tam zamanı: Zihnimizin tozunu almakla başlayalım mı?

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Yapay Zekânın Mutfaktaki Sırrı: Kusursuz Pişirme Siemens iQ700’de Gizli

Mutfak sadece yemek pişirdiğiniz bir yer değil; sabah kahvaltısına sıcak börekler hazırlarken güne başladığınız, akşam sevdiklerinizle sohbet ederken fırından mis gibi kokuların yayıldığı, evinin en sıcak köşesi. Akıllı teknolojiler ve yapay zekâ sayesinde, artık o köşe çok daha akıllı. Siemens’in iQ700 Fırını, sıradan bir pişirme deneyimini size özel bir sanata dönüştürüyor. Fırına koyduğunuz kek her seferinde mükemmel kabarır, et istediğiniz oranda pişer, sebzeler rengini ve vitaminini kaybetmeden tabağınızı süsler. Siemens iQ700, tüm bu süreci sizin yerinize izliyor, her detayı sizin için mükemmelleştiriyor. Artık mutfakta yalnız değilsiniz; yanınızda sizi anlayan akıllı bir “yardımcı şef” var.



Kamera kontrollü mükemmellik: Yemeğinizi “tanıyan” zekâ

Siemens iQ700 fırını farklı kılan en çarpıcı özellik, sıradan bir pişirme deneyimini akıllı bir mutfak asistanına dönüştüren yapay zekâ destekli kamera teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde, fırın artık sadece ısı veren bir cihaz değil; sizinle birlikte düşünen, sizi anlayan bir mutfak şefi gibi çalışıyor.

Fırına bir kek koyduğunuzda, Siemens iQ700 hemen tanıyor. Çünkü 100 farklı yemeği tanıma özelliği sayesinde kekten rostoya, pizzadan böreğe kadar onlarca tarifi analiz edebiliyor. Her birini kendi pişirme ayarına göre değerlendiriyor ve o yemeğe en uygun ayarları kendisi seçiyor.



Üstelik en ince ayarları otomatik yapması sayesinde sıcaklık, pişirme süresi ve pişirme modu gibi detayları sizin için ayarlar. Siemens iQ700, her yemeğe özel ideal koşulları kendi belirliyor. Siz sadece malzemeleri hazırlıyorsunuz; gerisini o hallediyor.



Ve en büyüleyici kısmı: Kamera kontrollü pişirme ve otomatik kapanma (cookControl Pro) sayesinde, yemeğinizin kızarma derecesini veya iç sıcaklığını izleyerek, tam kıvama ulaştığında pişirmeyi otomatik olarak sonlandırıyor. Böylece yemeğin az ya da çok pişmesi endişesi tamamen ortadan kalkar.

Pişirme sanatını destekleyen akıllı sensörler

Yapay zekâ, iQ700 fırınlarda yalnızca kamerayla sınırlı değil; her yemeğe kusursuz kıvamı kazandırmak için geliştirilen sofistike sensörlerle deneyimi bir üst seviyeye taşıyor. Çünkü Siemens iQ700, pişirme sürecini sizin kadar ciddiye alıyor.

roastingSensor Plus, üç farklı noktadan ısıyı ölçen gelişmiş bir termometreyle etin, tavuğun ya da balığın iç sıcaklığını anbean takip ediyor. Siemens iQ700 ile fırının kapağını hiç açmadan, etin sıcaklığından pişip pişmediğini kendi belirliyor. Sonuç, dışı çıtır ama içi sulu bir lezzet… Şeflerin elinden çıkmış gibi, her seferinde aynı kusursuzlukta pişen lezzetleri artık evinizde deneyimleyebilirsiniz.

Tatlıdan tuzluya her hamur işinde aynı titizlik geçerli. bakingSensor Plus, fırın içindeki nemi ve sıcaklığı analiz ederek kek, poğaça ya da ekmeklerinizin ne zaman mükemmel kabarıklığa ulaştığını tespit ediyor. Böylece kekiniz her defasında istediğiniz gibi kabarır, içi yumuşak kalır.

Her detayında profesyonel bir şefin özeni, her dokunuşunda kusursuz bir pişirme dengesi… Siemens iQ700, sadece pişirme sürecini değil, mutfakta yarattığınız deneyimi de yeniden tanımlıyor.



Hayatı kolaylaştıran ekstra özellikler

Siemens iQ700, sadece kusursuz pişirme sonuçlarıyla değil, modern yaşamın hızına uyum sağlayan akıllı çözümleriyle de fark yaratıyor. iQ700, sizin için mutfakta geçen zamanı kolaylaştırmayı da biliyor.

FullSteam Plus özelliği sayesinde buhar ve 120°C ısı kombinasyonuyla yemekleri %50’ye kadar daha hızlı pişirirken, vitaminleri ve lezzeti koruyor. Dışı çıtır, içi sulu balıklar ya da sebzeler hazırlamak artık sadece birkaç dakikanızı alıyor. Üstelik tüm bunları yaparken besinlerin doğallığını koruyor; yani sağlıklı ve lezzetli sofralar, zamandan ödün vermeden mümkün hale geliyor.

Siemens Home Connect uygulamasıyla Siemens iQ700 fırınınız dışarıda olsanız bile sizinle her yerde. Telefonunuzdan uygulamayı açın, yemeğinizi uzaktan pişirmeye başlayın, sıcaklığı ayarlayabilir hatta iç kameradan yemeğinizin ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz. Eve geldiğinizde yeni pişmiş yemek kokusuyla karşılanmak artık yalnızca konfor değil, Siemens iQ700 ile modern yaşamın akıllı kolaylığı.

Hijyen konusunda en rahatlatıcı detay ise activeClean® (Pirolitik Temizlik). Siemens iQ700, iç yüzeyinde biriken yağ ve kalıntıları yüksek sıcaklıkta küle dönüştürerek kendini tamamen temizliyor. Sizin yapmanız gereken, fırın soğuduktan sonra bir bezle hafifçe silmek. Artık temizlik için vakit harcamanıza gerek yok; çünkü iQ700, size zamandan fazlasını kazandırıyor.

Siemens iQ700, modern yaşam temposunu anlayan, sizin yerinize düşünen bir mutfak deneyimi sunuyor. Hız, hijyen ve lezzet… Hepsi tek tuşla elinizin altında.

Mutfakta yeni bir yetenek

Siemens iQ700 Fırın, sadece bir ev aleti değil; mutfak yeteneğinizi parlatmanıza yardımcı olan, en zorlu tariflerde bile yanınızda olan akıllı bir asistan. 

Unutmayın, her mükemmel sofranın ardında doğru bir seçim vardır. Ve bu seçimi Siemens iQ700 ile yapabilirsiniz. Sonuçta Siemens, teknolojinin keyfini bilenlere. Siemens’in iQ700 ve daha birçok ürününü keşfetmek için tıklayın.Siemens iQ700





İlgili Makale
whatsapp