X

Saçınızı daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde uzatmak için dikkat etmeniz gerekenler

Saç uzatmak, sonu gelmeyen bir döngüde kendinizi bulmanıza zemin hazırlıyor olabilir… Bir heves saçlarınızı kısa kestirip, sonra uzatmaya karar verip, daha sonra da sabredemeyip uzatmaktansa yeniden kestirmeyi tercih edenlerdenseniz bu yazımız tam size göre! Saç bakımında özen göstereceğiniz ve dikkat edeceğiniz birkaç uygulama ile saçlarınızın çok daha güçlü, sağlıklı ve hızlı bir şekilde uzamasını sağlayabilirsiniz. İşte saçınızı daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde uzatmak için dikkat etmeniz gerekenler:

Saçınızı düzenli olarak kestirin

Evet, saçınızı kestirin! Sanki saç uzatmanın mantığına aykırıymış gibi görünebilir ancak sağlıklı ve uzun saçlar istiyorsanız düzenli olarak saçlarınızın ucundan aldırmanız şart. ‘Kesilen saç çabuk uzar.’ söylemini illaki duymuşsunuzdur; saç uzmanlarının ve ünlü kuaförlerin de görüşleri bu yönde. Düzenli olarak saçınızı kestirdiğinizde kırıklarınızdan kurtulacağınız için saçlarınız daha sağlıklı bir şekilde uzamaya devam edebilir.

Protein açısından zengin gıdalarla beslenin

Uzun, güçlü saçlara sahip olmak sadece saçınıza hangi ürünleri sürdüğünüze bağlı değil; aynı zamanda ne yiyip içtiğinizle de ilgili. NYC’de ünlü bir dermatolog olan Francesca Fusco, “Saç uzamasını desteklemek için saçı içeriden ‘beslemeniz’ gerekir.” diyerek bu konuya dikkat çekiyor. Peki, saçların daha hızlı uzamasını sağlayan besinler neler? Protein açısından zengin et, balık, fasulye, fındık gibi besinler saç uzamasını desteklediği için protein ağırlıklı bir beslenme düzeni, saçlarınızı sağlıklı bir şekilde uzatmanıza yardımcı olabilir.

Rutinlerinize saç sağlığını destekleyen bir vitamin ekleyin

Beslenme tarzınız, size ihtiyacınız olanı sağlayamıyorsa takviyelerden destek almanız gerekebilir. Saç, cilt ve tırnaklar için özel olarak formüle edilmiş multivitaminler hem beslenmenizdeki eksikliği kapatmaya hem de saçlarınızın arzu ettiğiniz gibi uzamasına yardımcı olabilir. Saç sağlığını destekleyen biotin, C ve B vitaminlerini içeren multivaminler, çinko, omega-3 yağ asitleri gibi çeşitli mineraller destekçiniz olabilir. Ancak, ek bir takviye almadan önce uzman görüşüne danışmayı ve testlerinizi yaptırmayı unutmayın.

Daha az şampuanlayın, daha çok nemlendirin

Saçınızı ne sıklıkta şampuanladığınızın saçınızı doğrudan etkilediğini biliyor muydunuz? Los Angeles’ta ünlü bir kuaför olan Ken Paves, “Saçınızı haftada yalnızca 2-3 kez şampuanlamak, cildinizdeki doğal yağların saçınıza nüfuz etmesine ve bu sayede saçınızın nemlenmesine, kendi kendini onarmasına izin verir.” diyerek sık sık saçları şampuan ile yıkamanın zararlı olabileceğine dikkat çekiyor. Saçınızın doğal yağlar ile beslenmesini ve onarılmasını sağlamak istiyorsanız, şampuanlarla aranıza biraz mesafe koyabilirsiniz.

Kimyasal içerikli saç ürünlerinden uzak durun

Saç maskeleri, saç kremleri, şampuanlar, saç boyaları, saç açıcılar ve daha nicesi saçın doğal yapısına zarar veren onlarca kimyasal içeriyor. Ve tüm bu kimyasallar, saçın zarar görmesine, yıpranmasına ve kolayca kırılıp kopmasına neden olabiliyor. Saçınızı ne kadar az kimyasala maruz bırakırsanız o kadar sağlıklı olmasını ve hızlı uzamasını destekleyebilirsiniz. Mümkünse temiz içerikli, doğal ve organik saç ürünlerini saç bakım rutinlerinize ekleyebilirsiniz.

Aşırı ısı uygulamaktan kaçının

Saçınızı her gün düzleştiriyor ya da maşa ile dalgalandırıyorsanız, artık bu alışkanlığınıza biraz ara vermeyi düşünebilirsiniz. Çünkü, yüksek ısı saçlara zarar veriyor ve kırılmalara, kopmalara neden oluyor. Yine de ısı kullanarak saçınıza şekil vermeniz gerekiyorsa sıcaklığı düşürebilir ya da ısı koruyucu bir ürün kullanabilirsiniz. Isı kullanmadan saçınızı şekillendirmek içinse örgü, bigudi gibi biraz daha geleneksel yöntemleri denemeyi düşünebilirsiniz.

Saçınızı düzenli tarayın

Yorgun olduğunuz bir günde saçınızı taramak çok zor geliyor olabilir ve hızlı bir topuz kurtarıcı bir rol üstlenebilir. Ancak, saçınızın genel sağlığını düşünüyorsanız yorgunluğunuza kulak asmadan taramaya devam etmenizde fayda var. Ünlü stilist ve renk uzmanı Meri Kate O’Connor, “Kafa derisinden başlayarak, saç derinizdeki yağları saçınıza eşit şekilde dağıtmak için saçınızı düzenli olarak tarayın.” diyor ve bu pratiğin hem saça bakım yaptığını hem de dolaşımı hızlandırdığını söylüyor.

Sıcak duşlara veda edin

Özellikle soğuk günlerde içinizi ısıtacak sıcacık bir duş için suyun sıcaklığını git gide artırıyor olabilirsiniz. Ancak, saçlarınızın ve saç derisinin sağlığını korumak için sıcak suya veda etmeniz şart. Sıcak su, cildin kurumasına, saçların yıpranmasına ve kırılıp kopmasına neden olmasının yanı sıra saçların parlaklığını yitirmesine de zemin hazırlayabilir. Duş alırken suyun sıcaklığını düşürmeniz ve mümkünse soğuk suyla kafa derinize masaj yaparak saçlarınızı yıkamanıza saçlarınızın daha hızlı uzamasına destek olabilir.

İpek yastık kılıfı tercih edin

Bir günde saçlarınızın hayalini kurduğunuz sağlığa ve uzunluğa kavuşması pek mümkün değil, ancak doğru uygulamaları alışkanlık haline getirmek oldukça önemli. Dermatoloji uzmanlarına göre ipek kumaş, saçlara adeta bakım yapıyor, bu nedenle ipek yastıklarda uyumak saç bakımının önemli bir parçası. NYC’deki Mount Sinai’de klinik dermatoloji profesörü yardımcısı olan Jesleen Ahluwalia, “İpek yastık, saçların dolaşmasını ve kırılmasını önler. Ve saçınız ne kadar az kırılma yaşarsa o kadar hızlı uzar.” diyor.

Stresten uzak durun

Ah stres… Birçok sağlık sorununun baş sorumlusu. Ne yazık ki saç dökülmelerinin de! Stres, saç köklerine saldırarak saçların dökülmesine neden olabilir, bu da saç sağlığınızı tehlikeye atar ve saçınızın uzamasına engel olur. Güçlü ve sağlıklı uzun saçların hayalini kuruyorsanız başta bütüncül sağlığınızı korumak için stresten uzak durmanızda ve stres yönetimini başarılı bir şekilde yapmanızda fayda var.

Tüm bunların yanı sıra saç bakım rutinlerinize ekleyebileceğiniz bir küçük detay daha var ki ‘Aman anneler duymasın!’ diyebileceğimiz türden. Islak saçla durmak! Evet, doğru okudunuz. Saç uzmanları ve dermatologların söylediği gibi ıslak saç çok esnek olduğu için kolay kırılabilir. Uzmanlara göre ıslak saçla ısıyı buluşturmamak gerekiyor. Yani duştan yeni çıktığınızda yapacağınız ilk şey kurutma makinesini en yüksek ısıda çalıştırmak olmamalı. Bunun yerine saçlarınız düzse bir havlu yardımıyla kurumaya bırakmak ve sonrasında taramak; dalgalı veya kıvırcık ise nemliyken geniş dişli bir tarakla yarayıp daha sonra kurumaya bırakmak en iyisi.

Saç bakımı ile ilgili daha fazla ipucu için şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Saçlarınız, genel sağlığınız hakkında ne söylüyor?

Saç bakımı zamanı: Kırıklarınızı aldırmanın zamanı geldiğini gösteren işaretler

Saç bakım rutini oluşturma rehberi: Tüm saç tiplerine uygun saç bakım önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale