X

Saçınıza fark etmeden zarar vermenize yol açan 11 alışkanlık

Bir kadının en önemli aksesuarı hiç kuşkusuz ki sağlıklı ve ışıldayan saçlarıdır. Ancak saçlara şekil vermek, farklı modeller denemek uğruna uyguladığımız işlemler saçları yıpratıyor ve yaşlandırıyor. İşte gündelik hayatta pek çoğumuzun yapmaktan vazgeçemediği ama saç sağlığını tehdit eden alışkanlıklar:

Her gün saç yıkamak

Kabul ediyoruz, herkes tertemiz ve mis kokan saçlara sahip olmak ister. Ancak aşırı yağlı ve ağırlaşan bir saçınız yoksa, saçlarınızı her gün yıkamak saç sağlığınızı tehdit etmekten başka bir işe yaramaz. Saç tasarımcılarının ve dermatologların bu konudaki ortak görüşü: Saçlar her günden ziyade, “ihtiyaç duyulduğunda” yani ortalama 2-3 günde bir yıkanmalıdır. Çünkü saçı her gün suya ve şampuanlara maruz bırakmak, saç derisinin saçı korumak ve beslemek için ürettiği doğal yağ dengesinin bozulmasına ve hatta saçın normalden çok daha hızlı ağırlaşarak bir nevi kısır döngüye girilmesine neden olur.

Saçlarınızı en azından gün aşırı yıkamaya çalışın

Saç yıkama konusunda yapılan bir diğer hata da saçı aşırı sıcak suyla yıkamaktır. Saç yıkarken kullanılan fazla sıcak su da tıpkı her gün saç yıkamak gibi saç derisinin doğal florasını bozar; uzun vadede kepeklenme ve saç dökülmesi gibi sorunlara yol açabilir.

Çok fazla saç kremi kullanmak

En sık yapılan saç bakımı hatalarından biri de saç kremini saça deyim yerindeyse boca etmektir! Doğru olan, saç kremini maksimum bir fındık tanesi büyüklüğünde olacak şekilde avucunuza alıp saçın sadece uç kısımlarına uygulamak ve sonrasında iyice durulamaktır. Böylece saç uçlarınız kırılmalara karşı daha dirençli ve parlak olacaktır.

Saç tipine uygun olmayan şampuanlar kullanmak

Sırf kokusunu sevdiğiniz için şampuan satın alanlardansanız bunu acilen bırakın! Çünkü şampuanların içeriğinde bulunan yapay parfümler ve sülfat adı verilen temizleyici ajan (aynı zamanda şampuanın gereğinden fazla köpürmesini de sağlar) saçınıza zarar veren başlıca maddelerdendir. Saçınızın doğal nemini ve canlı görüntüsünü zaman içinde çalarak mat ve cansız bir görüntüye yol açan bu şampuanlar yerine, sülfat içermeyen şampuanları tercih etmelisiniz.

Derin etkili bakım ürünleri kullanmamak

Her yıkama sonrası saç kremi uyguluyor olabilirsiniz. Ancak özellikle yaz mevsiminde sadece saç kremi uygulamak saçınızın nemini korumaya yetmeyebilir. Bu yüzden saçlarınızın içine nüfuz eden profesyonel bakım ürünleri ve nemlendirici saç maskeleri kullanmalısınız. Doğal bir çözüm önerisi isteyenler için ise saçlara haftada bir organik Hindistan cevizi yağı uygulamalarını önerebiliriz.

Çok uzun süre aynı şampuan ve saç kremini kullanmak

Saç bakım uzmanlarının ağız birliği ettiği konulardan biri de yıllar boyu aynı saç ürünlerini kullanmanın sakıncalarıdır. Çünkü çok uzun süre aynı şampuana maruz kalan bir saç derisi artık o şampuanın içerdiği etken maddelere tepki vermemeye başlar. Eğer kullanacağınız saç bakım ürünlerinden maksimum fayda sağlamak istiyorsanız, kendinize 2 farklı ürün seçin ve bunları dönüşümlü olarak kullanın.

Saçları ıslakken fırçalamak

Çoğumuz duştan çıkar çıkmaz saçlarımızın dolaşık tellerini ayırmak için hemen saç fırçasına sarılırız. Ancak bilmek gerekir ki saçlar ıslakken ekstra kırılgan bir hal alır ve bu yüzden ıslakken saçlarınızı fırçalamamanız gerekir. Bunu yapmak yerine saçlarınızı iri dişli bir tarakla açın ve kuruttuktan sonra fırçalayın.

Saçları havluyla sert şekilde kurulamak

Duştan çıkınca saçları havluyla hoyratça kurulamayan pek kimse yoktur herhalde? Ancak bunu yapmak sandığınızdan daha zararlı olabilir. Az önce bahsettiğimiz gibi ıslakken ekstra kırılganlaşan saçlar sert darbelere direnemez ve çabucak kırılır. Bu kurutma yöntemi yerine güzellik ürünleri satan dükkanlarda bulabileceğiniz mikrofiber ya da kağıttan yapılmış emici saç kurulama bonelerini kullanabilirsiniz.

Çok fazla ısıya maruz bırakmak

Saçınıza yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biri de onu aşırı ısıya maruz bırakmaktır. Bu yüzden her gün fön çektirmek ya da maşa yapmak gibi alışkanlıklarınız varsa bu rutine ince ayar çekmelisiniz. Çünkü sürekli ve aşırı ısı saçın keratin bütünlüğünü bozar ve saçınızın biyolojik yaşını hızla yükseltir. Bu yüzden maşa, fön vb. ısı odaklı uygulamalar için kendinize haftada maksimum 2 defa olmak üzere izin verin ve bu uygulamalardan önce mutlaka ısı öncesi koruyucu ürünler kullanın.

Saçlarımız gün içinde ne kadar çok şeye karşı savaşıyor değil mi?

Bulduğunuz her ürünü saçınıza sürmek

Bakım amaçlı bile olsa bulduğunuz her ürünü saçınıza sürmek son derece yanlış bir davranıştır. En iyisi kalitesine ve içeriğine güvendiğiniz birkaç ürünü belirleyerek saç bakımı rutinimizi bu ürünler üzerinden götürmektir. Çünkü ne olursa olsun saça sürülen her endüstriyel ürün kimyasal maddeler içerir. Arzu ederseniz kullandığınız ürünlerin yanına doğal yağlardan oluşan saç bakımı kürleri de ekleyebilirsiniz.

Rutin saç kesiminden kaçınmak

Pek çok kadının saç kestirme fobisi olduğu bilinen bir gerçek. Ancak sağlıklı saçlara sahip olmanın altın kurallarından biri de her 3 ayda bir saçlarınızın kırıklarını temizleyen ve sağlıkla uzamasına imkan veren bir saç kesimi yaptırmaktır.

Ara ara saçlarınızı kestirmek saçlarınızın daha sağlıklı uzamasına yardımcı olur

Kaynak:

Greatist.com

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

Doğal malzemelerle hazırlayabileceğiniz kişisel bakım ürünleri

Saçınızı nemlendirmek için evde yapabileceğiniz 3 maske

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale