Sabahlayarak çalışmanın bedenimize etkileri ve zamanı daha iyi yönetmek için 5 strateji

Bir işi yetiştirebilmek için geç saatlere kadar çalışmak… Herkesin başına gelmiştir. Bir gece olsun uykusuz kalmanın bedenimize etkilerinin ise pek üzerinde durmayız; ama belki de durmalıyız. Neden mi? Beraber bakalım:

Ne kadar uyumalıyız?

Stanford Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Andrea Goldstein-Piekarski, insanların uyku ihtiyacının yaşa bağlı olarak değişebildiğini söylüyor.

Buna göre:

  • Yenidoğanlar: 14-17 saat
  • Yeni yürümeye başlayan çocuklar: 11- 14 saat
  • Çocuklar: 10-13 saat
  • Gençler: 8-10 saat (14-17 yaş)
  • Yetişkinler: 7-9 saat (18-64 yaş)
  • İleri yaştakiler: 7-8 saat (65 yaş ve üstü) uyumalı…

Ancak Goldstein-Piekarski herkes için tek bir reçete olmadığını da söylüyor. Bireylerin sağlık durumlarına ve diğer faktörlere bağlı olarak uyku ihtiyaçları da değişebiliyor.

Tüm gece uykusuz kalmak vücuda ne yapar?

Bedenimizi tüm gece uykusuz bıraktığımızda, aşağıdaki bir dizi fizyolojik rahatsızlıkla karşı karşıya kalabiliyoruz:

Bağışıklık fonksiyonunda bozulmalar, yüksek nabız ve kan basıncı: Uykusuz kaldığımızda, kanda adrenalin ve kortizol gibi stres hormonları artar, tansiyon yükselir, kalp ritmi düzensizleşir. Bağışıklık sistemi sarsılmaya başlar, uykusuz kalan insanlar hastalıklara karşı daha savunmasız kalır. 2014 yılında yapılan bir araştırma, uykusuzluğun farelerde, kanser dokusunun büyümesini artırdığını, bağışıklık sisteminin kanserli hücrelere karşı korumasını azalttığını gözler önüne serdi.

Metabolik değişiklikler, yüksek kan şekeri seviyeleri: Uykudayken, hücrelerde oluşan metabolik artıklar temizlenir. Melatonin ve büyüme hormonu gibi vücudu yenileyici hormonlar daha fazla salgılanır. Sabahladığımızda, dolaşım ve metabolizma hızı yavaşlar. Vücuttaki insülin direnci artar ve insülinin daha fazla salgılanması kan şekerinin yüksekliğine ve Tip-2 diyabet hastalığına yol açabilir.

Hafıza, konsantrasyon ve denge kayıpları: Uyku hafızayı onarır ve beynin öğrenme kabiliyetinde etkili bir rol oynar. Biz uykuya ne kadar direnirsek, konsantrasyonumuz ve kısa dönemli hafıza oluşturma yeteneğimiz de o kadar dibe vurur. Bir diğer önemli faktör, uykunun “temizlik” işlevi görmesi. Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi, uyku sırasında tüm gün düşünmekten dolayı biriken toksinlerin temizlendiğini ileri sürüyor. Araştırmacılar ayrıca, beynin bu zehirli proteinlerden arındırılamaması durumunda, hastalıkların baş göstereceğini söylüyor.

Artan anksiyete ve depresif belirtiler: Uyku hem zihinsel hem de fiziksel sağlığımız için hayati. Zihnimizin ve bedenimizin dinlenip yenilendiği bu psikobiyolojik süreci ertelediğimizde, ruhsal ve bedensel çökkünlük, tolerans kaybı, karar verme güçlükleri, duygu durumunda değişiklikler yaşayabiliriz.

İlginizi çekebilir: Gece geç saatlere kadar çalışmak mı yoksa uyumak mı daha yararlı?

Sabahlamamak için ne yapmalı?

  • İşi bitirememenizin sonucu ne olabilir, tartın. Ek süre talep edebilir misiniz? Mümkünse ne ala!
  • Önünüzde büyük bir proje varsa işe erkenden başlayın ve kendinize gereğinden daha fazla zaman tanıyın.
  • Zamanınızı nasıl daha iyi organize edebilirsiniz, gözden geçirin…
  • Tükenmiş olabilir misiniz? Araştırın, ihmal etmeyin.
  • Hiç uyumamak yerine kısa süre de olsa uyumayı deneyin. Böylece enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Daha verimli olmak için yapmanız gereken tek şey sabahları erken kalkmak

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

 

Neşe Kazozcu
Neşe Kazozcu, Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’nden mezun oldu. Çocukluğundan itibaren yabancı dillere ve kültürlere ilgi duyan Neşe, Almanya’daki Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi ve Berlin ... Devam