X

Sabah anksiyetesi nedir: Güne başlarken yaşanan stres ve nedenleri

Bazı günler sadece yatakta yatma isteğiyle dolup evden dışarı çıkmak için herhangi bir motivasyon geliştiremiyor musunuz? Yataktan çıkmayı bir zulüm olarak görüp gün içinde yerine getirmeniz gereken sorumlulukları düşünerek içinizdeki gerginliğin büyümesine sebep mi oluyorsunuz? Eğer bu sorulara ‘evet’ cevabıyla yaklaştıysanız sabah anksiyetesi yaşıyor olabilirsiniz. Bu yazımızda, sizler için sabah anksiyetesini ve bu durumun tüm ayrıntılarını açıklıyoruz.

Sabah anksiyetesi nedir?

Kaygı bozukluğu olarak da bilinen anksiyete, huzursuz, gergin ve endişeli bir ruh haline sahip olunan psikolojik rahatsızlık olarak tanımlanıyor. Sabah anksiyetesi de bilinen yaygın anksiyete bozukluğunun bir türü olarak görülüyor; sabah anksiyetesi, insanların uyandıkları zaman yataktan çıkmayı zorlaştıracak bir gerginlik, stres ve kaygı hissetmesine yol açıyor. Neredeyse herkesin karşılaşabileceği sabah anksiyetesi bazı kişileri hafif bir çember içine alırken bazı bireyler çok yoğun ve ağır bir sabah anksiyetesiyle yaşamak zorunda kalabiliyor.

Olumsuz düşüncelerin zihni meşgul etmesine neden olan ve harekete geçmeyi engelleyen sabah anksiyetesi, insanların yaşam standartlarını düşürdüğü gibi huzursuzluğu da beraberinde getiriyor. Ayrıca, bu psikolojik rahatsızlık yüzünden yataktan zar zor çıkılsa bile günün devam ettirilmesi birey için en kritik faaliyet haline geliyor. Bir başka deyişle, sabah anksiyetesinden muzdarip insanlar hem güne başlamakta büyük bir zorluk çekiyorlar hem de güne başladıktan sonra günü düzgün bir şekilde devam ettiremiyorlar.

Sabah anksiyetesinin sebepleri nelerdir?

Sabah anksiyetesi, çeşitli biyolojik, sosyal ve psikolojik nedenler yüzünden kendisini belli edebiliyor. Örneğin, uyku problemleri olan insanlarda kesintisiz uyuyabilen ve istediği vakitte kalkabilen bireylere göre sabah anksiyetesinin görülme ihtimali daha fazla. Bununla birlikte, hormon bozukluklarına sahip insanlar da sabah anksiyetesini ciddi bir şekilde deneyimliyor.

Biyolojik faktörlere ek olarak, çeşitli sosyal durumların/olayların da sabah anksiyetesini geliştirdiği uzmanlar tarafından belirtiliyor. Örneğin, partneriyle sıkıntılı bir dönemden geçen veya iş arkadaşlarıyla iyi iletişim kanalları geliştirememiş olan insanlar sabahları yataktan çıkmak istemiyorlar ve yüksek bir stres seviyesiyle harekete geçmeye çalışabiliyorlar. Kısacası, arkadaşlık ilişkileri, romantik ilişki, iş hayatı ve eğitim hayatı gibi çeşitli durumlar sabah anksiyetesinin altındaki önemli sebepler olarak açıklanıyor.

Psikoloji dünyasına uzandığımız zaman da sabah anksiyetesinin doğmasına neden olan çeşitli psikolojik faktörlerle karşılaşıyoruz. Geçmişte herhangi bir travmatik durumla/olayla baş etmeye çalışmış insanlar sabah anksiyetesiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Örneğin, çocukluk döneminde ebeveynlerinden psikolojik veya fiziksel şiddet görmüş olan yetişkinlerde diğer insanlara göre sabah anksiyetesi daha çok gözlemleniyor. Ayrıca, değer verilen birinin kaybedilmesi ve iş bulamama gibi durumların yarattığı stres de sabah anksiyetesini beraberinde getirebiliyor.

Sabah anksiyetesi kendisini nasıl gösteriyor?

Diğer psikolojik sorunlarla karıştırılabilir bir yapıya sahip olan sabah anksiyetesinin temel belirtileri bulunuyor. Bu psikolojik durumla baş etmeye çalışan insanların aşırı terlediği, kas gerginliği yaşadığı, kalp çarpıntısıyla karşılaştığı, baş ağrısı hissettiği ve mide bulantısına sahip olabildiği vurgulanıyor uzmanlar tarafından. Ayrıca, ağız kuruluğu, nefes alıp vermekte zorluk, titreme, sarsıntı hissiyatı ve kalp atışlarının hızlanması gibi durumlar da sabah anksiyetesinin diğer fizyolojik belirtileri arasında bulunuyor.

Aşırı kaygılanma, panik, korku, tedirginlik, duygusal açıdan yorgunluk, çaresizlik hissiyatı ve umutsuzluk ise sabah anksiyetesinin psikolojik belirtileri olarak biliniyor. Bunlara ek olarak, sabah anksiyetesinin öz güvende ve öz saygıda da düşüşe neden olabildiğini belirtmek istiyoruz. Ayrıca, sabah anksiyetesine sahip insanların herhangi bir şekilde fiziksel eylemde bulunmama isteğiyle dolup taştığını ve odaklanmakta sıkıntı yaşadığını da ifade etmeliyiz. Tabii, sabah anksiyetesi yüzünden iletişim kurmanın zorlaştığını ve insan ilişkilerinin zayıflamaya başladığını da belirtmemizde fayda var.

Sabah anksiyetesiyle mücadele için yapılabilecekler nelerdir?

Diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi sabah anksiyetesi için de mutlaka bir uzmana danışmak gerekiyor. Tabii, doktorun başlatacağı tedavi sürecine ek olarak farklı pratikler de göz önünde bulundurulabilir. Bu pratiklerin başında derin nefes teknikleri geliyor. Eğer sabah anksiyetesine sahipseniz çeşitli nefes tekniklerini içeren meditasyonları veya yoga türlerini uygulayarak sabahları yataktan çıkabilmek adına motivasyonunuzu yükseltmeye başlayabilirsiniz.

Hem zihni hem de bedeni rahatlatan nefes pratiklerine ek olarak, spor yapmayı bir rutin haline getirmek de uzmanlar tarafından öneriliyor. Düzenli olarak yapılan egzersiz sayesinde hem ruh sağlığı hem de fiziksel sağlık açısından dinçlik elde ediliyor. Sporla gelen güç sayesinde de günü devam ettirme isteği bünyeye aşılanıyor.

Kafein ve alkol tüketimini azaltmak, doğru bir uyku ortamı oluşturmak, düzenli ve dengeli beslenme ve keyif verici sabah alışkanlıklarını sahiplenmek de sabah anksiyetesinin çözüm sürecinde yardımcı olabilen eylemler olarak biliniyor. Eğer sabah anksiyetesinin belirtilerine sahip olduğunuzu düşünüyorsanız bu bahsettiğimiz yöntemlere bir şans tanıyıp en kısa sürede bir uzmana danışmalısınız.

İlginizi çekebilir: Anksiyete bozukluğu ve fobiler: Anksiyete nedir, fobi nedir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale