İsviçre’ye ne için gidersiniz? Bolca yeşillik, Pazar günlerinde büyük şehirlerde bile terk edilmiş kasaba sakinliği yaşamak, göl manzaraları, birbirinden farklı ve lezzetli çikolatalar, peynirler, ünlü ve ödüllü saat markaları… “Saat için kalkıp İsviçre’ye mi gidilir” demeyin. Eğer saatçilik sanatına karşı azıcık ilginiz varsa, İsviçre’deki Joux Vadisi size eğlenceli olduğu kadar eğitsel bir deneyim sunuyor.
Cenevre ve Lozan’ın yaklaşık 50 km kuzeyinde ve Fransa sınırının yakınında yer alan Joux Vadisi, Neuchatel ile birlikte İsviçre’de saatçiliğin doğum yeri olarak bilinen bir bölge. Rolex, Audemars Piguet, Patek Philippe, Vacheron Constantin ve Omega gibi pek çok ünlü ve pahada ağır markanın saat fabrikalarını ve atölyelerini barındıran vadi, son yıllarda kendini bir zanaat müzesi olarak konumlandırmış durumda. Böylece, satış ve ihracat kadar saatçilik turizmine de ağırlık verilmiş.
Fransa’daki din savaşlarından İsviçre’de saat ustalığına
İsviçre bu turizm imkanını kullanmakta oldukça haklı. İlk otomatik saatten ilk kol saatine ve ilk su geçirmez saate, saatçilik konusundaki yeniliklerin çoğunda başı çeken ülke, yüzyıllardır en iyi saat ustalarının yetiştiği yer olarak biliniyor. Zaten yukarıda saydığımız ünlü markalara adını verenler de aslında zamanın saat yapımı ustaları.
İsviçre’de saatçiliğin tarihçesi, 16. yüzyılda Fransa’da yapılan din savaşlarının etkisiyle saat ustalarının sınıra yakın bölgelere kaçıp yerleşmesiyle başlıyor. Hatta bu durumu bir dini fermana bağlayan hikayeler de var. Örneğin, radikal görüşleriyle bilinen Fransız papaz ve dini reformcu Jean Calvin, çalışmalarıyla birlikte tartışmalı görüşlerini de Cenevre’de hayata geçirenlerden. Calvin’in insanların mücevher takmaması gerektiğine karar vermesi ve kullanılmasına izin verdiği tek mücevherin saat olması nedeniyle saatçiliğin özellikle Cenevre’de yaygınlaştığı düşünülüyor. İlk saat loncası da yine 16. yüzyılın sonlarında burada kurulmuş.
Saatçiliğin merkezine seyahat
Joux Vadisi’nde saatçilik üzerine görülecek çok şey var. Bunlardan en önemlisi Le Sentier’deki saat yapımı müzesi “Espace Horloger”. Aklınıza bir eskici dükkanı görünümü gelmesin: Saatler ne kadar mekanikse, bu müze de o kadar dijital. Üç boyutlu görüntüler ve interaktif ekranlar yardımıyla saatlerin ve saat yapımının her adımını öğrenebileceğiniz müze son derece renkli bir atmosfere sahip. Le Brassus’taki Audemars Piguet Müzesi de hem kalıcı hem de geçici sergileriyle ziyaretçilere açık. Burada daha kapsamlı bir deneyim için rehberli geziler de düzenleniyor. Yine Le Brassus’taki Hotel des Horlogers (Saat Ustaları Oteli), fabrika ve atölyelere yakınlığıyla tercih edilebilecek, geleneksel mimari ve damak tadına sahip bir otel. Bakmakla yetinmeyenler için, vadideki pek çok fabrika ve atölyede mekanik saat montajı, mine işçiliği gibi atölyelere katılma imkanı var.
Peki saatçilik dışında vadide yapılabilecekler neler?
Joux Vadisi yaz kış aynı canlılıkta olsa da, kışın örneğin bir kayak tatili arasında buraya uğrayacak olanlar vadide yer alan üç gölde buz pateni ve kar sörfü gibi etkinliklere katılabilir, kayak yarışlarını izleyebilirler. Tabii ki dondurucu soğuğa karşı önlem almak kaydıyla… Vadiye yazın uğrayacaklar ise su yarışları, yelken, bisiklet gibi aktivitelerle günü geçirebilirler.
İlginizi çekebilir: Sonsuz mutluluk ve yaşam enerjisi vadeden yemyeşil masallar diyarı: İsviçre
Kaynaklar:
Saat & Saat
Vallée de Joux – site officiel
Fondation de la Haute Horlogerie
Skylife Business 09/2017