X

Rüyaların ve kabusların anatomisi

Bir gece rüyanızda bir çetenin eline düşmemek üzere kaçarken, kocaman bir ton balığı konservesinin yuvarlanarak sizi takip ettiğini görmüş ve ter içinde uyanmış olabilirsiniz. Şayet bu tedirgin düşlerden uyandığınızda kendinizi dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulmadıysanız, kafanızı kurcalayan ilk soru muhtemelen “Neden beni bir ton balığı konservesi takip ediyordu?” olacaktır.

Her kötü rüya kabus değildir

Kabuslar da dahil olmak üzere tüm rüyalar, uykunun “hızlı göz hareketi” (Rapid eye movement; REM) adı verilen evresinde ortaya çıkar. Çoğu kabus ise, uykunun son üçte birlik bölümünde görülür ve tümü hatırlanmayabilir.

Kötü rüyalara kabus demeyi alışkanlık haline getirmiş olsak da, klinik anlamda bu terimler farklı anlamlara geliyor. Uykudan huzursuz bir şekilde uyanıp kötü bir rüya gördüğümüzü söyleyebiliriz; fakat kabus gören bir insanda sayıklama, terleme, uykudan aniden uyanma gibi çok daha güçlü etkiler görülür. Araştırmalar, yetişkinlerin yüzde 5’inin klinik bir probleme sahip olduğunu gösteriyor: Sık ve şiddetli kabuslar ya da uykuya kalma korkusu.

Gizli anlamlar ve çözümsüz sorunlar

Rüya ve kabusların kaynağı ile ilgili 3 temel görüş bulunuyor:

  • Psikodinamik Görüş: İster sembolik ve gizli anlamlı, ister gün içinde gördüğümüz şeylerin yansımaları olsun, Freud’un başını çektiği bu görüşe göre rüyalar bilinçaltımızdaki düşünce, duygu ve isteklerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Uyandığımızda rüyaları unutmuş olmamızın nedeni ise, bilinçli halimizde bu düşünce ve duyguları bastırma eğiliminde olmamız olarak açıklanıyor.
  • Bilişsel Görüş: Rüyaları, uyanıkken aklımıza takılan endişe ve düşüncelerin bir sonucu olarak ele alan bu görüş, rüyaların yalnızca bir düşünce biçmi olduğunu savunuyor. Buna göre, rüyalar günün bir devamı, zaman zaman da düğümlerin çözüldüğü, cevapsız soruların yanıtlandığı kişisel alanlar. Bu yüzden yetişkinlerin rüyaları da, kabusları da çocuklara göre daha karmaşık oluyor.
  • Biyolojik Görüş: Duygusallıktan en uzak olan bu görüş, uykunun hafızanın güçlendirilmesi için çok önemli olduğunu, gün içinde öğrenilenlerin  uyku esnasında işlendiğini savunuyor. Yani, REM uykusu bir nevi belleğin uyumadan önceki son haliyle yedeklendiği süreç olarak tanımlanıyor.

Kabusları tetikleyen pek çok faktör var: Çok klişe olacak ama her derdin başı olan stres, geçici de olsa yeme bozukluğu, yaşanan travmatik bir olay, ateşli hastalıklar, ilaç, alkol ya da uyuşturucu gibi maddelerin aşırı kullanımı ya da aniden bırakılması, korku filmleri, uykusuzluk ve hatta yatış pozisyonu…

Gece atıştırmalarına dikkat!

Gece atıştırmalarının kilo problemine olan katkısı bir yana, kabuslar üzerinde de etkisi olduğu düşünülüyor. Cleveland Uyku Bozukluğu Kliniği’ndeki uzmanlara göre yatmadan hemen önce yenenler metabolizma ve vücut sıcaklığını arttırarak, REM uykusunda daha çok beyin aktivitesi görülmesine neden oluyor. Bu da beynin yeterince dinlenememesi kadar, daha çok rüya görülmesini de tetikliyor.

Avusturalya’daki Tasmania Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma da yukarıdaki görüşü doğruluyor. Hardal ve acı sos yiyen gönüllülerde görülen uykuya dalmada gecikme, ilk uyku evrelerinde yüksek vücut sıcaklığı gibi belirtiler, rüya ve kabusların artışıyla paralel. Ayrıca şekerleme ve dondurma gibi atıştırmalıkların da daha çok beyin dalgasına etki ederek on gönüllünün yedisinde kabuslara neden olduğu belirtilmiş.

Sol tarafından kalkmak

“Sol tarafından kalkmanın” öylesine uydurulmuş bir deyim olmadığını, uyku ve kabuslarla ilgili araştırmalar sırasında öğrenmek epey şaşırtıcı oldu. 2004’te yapılmış bir araştırmaya göre sol tarafı üzerine yatan kişiler, sağ tarafına yatanlara göre çok daha fazla kabus görüyorlar. Yine yatış pozisyonuyla ilgili olarak, kabusların şiddetini arttıran bir unsur da yüzükoyun yatmak. Bunun mideye yapılan baskıyla bir ilgisi olsa gerek…

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale