X

Runatolia Maratonu ve bir maratondan çıkarabileceğiniz dersler

Bilmem kaçıncı kez Antalya’daydım geçtiğimiz hafta sonu. Yine adım adım kat edilen mesafeler, yepyeni yol arkadaşları ve 10 km boyunca alınan hayat dersleri vardı orada. Koşmak tam da bu işte benim için.

Runatolia 2016

Birkaç yıldır Runatolia’da görüyordum Deniz ve Nilay’ı. Özellikle finish’e girişleri pek eğlenceliydi. Koşusunu bitiren, geri dönüp Deniz’in yanına gidiyor ve kadro sürekli kalabalıklaşıyordu. Sonra da gelsin şenlik havası 🙂

Koşusunu bitiren, geri dönüp Deniz’in yanına gidiyor ve kadro sürekli kalabalıklaşıyordu.

Bu sefer en baştan Deniz ile birlikte olanlar arasındaydım ve 2 saat içinde bir kez daha, bir kez daha neler neler öğrendim:

  • Koşulsuz sevgi diye bir şey var gerçekten de.
  • Ruh güzelliği baki.
  • Tıkır tıkır işleyen beyin tüm engellerin önüne geçer mi geçer.
  • Hayaller sınır tanır mı, tanımaz.

2 sene sonra yurt dışında maraton koşmak üzere sözleştik ekiple. Neden olmasın 🙂

İlgili yazı: Adım Adım oluşumu ve koşunun iyileştirici gücü 
Koşmanın bedenime sağladığı faydalar saymakla bitmez ama asıl faydasını ruhumda görüyorum. Her seferinde daha da büyüyorum ben, sevgiyle, coşkuyla ve umutla beslenerek.

İyilik peşinde koşmak insana haz veriyor.

Bilenin bilmeyene, olanın olmayana borcu var

Birilerinin yüzünden gülücük hiç eksik olmasın diye çabalayanların ekstra hiçbir şey yapmasına gerek yok mutlu olmak için. İyilik peşinde koşmak böyle bir haz veriyor insana. Tam da şu anda Toprak Dede Hayrettin Karaca’nın sesi çınlıyor kulağımda: “Bilenin bilmeyene, olanın olmayana borcu var.” Runatolia’da mülteci bebekler ve anneleri için koştum. İnsanlığa olan borcumun ne kadarını ödeyebilirim bilmiyorum ama benim hala umudum var güzel şeyler adına.

Benimle birlikte Hayata Destek Derneği’ni desteklemek isterseniz lütfen tıklayınız

Antalya

Güneşin herkese ulaşabileceği aydınlık günler dileğiyle…

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg
İlgili Makale