Sonbahara giriş yapıp, Kasım ayındaki İstanbul Maratonu’nu dört gözle beklerken Mart başındaki Antalya maratonu nam-ı diğer Runatolia geldi de geçti bile. Güzel deneyimlere sahne olduğu kadar, bir yandan da eski günleri arattı.
700 kişi, hep birlikte, aynı otelde kaldık. Eğlendik, bilgilendik, koştuk; iyilik bulmak, daha çok kişinin hayatına dokunmak için.
Bu sene adeta bir festival tadında geçen Adım Adım buluşması geçtiğimiz Cuma gününden itibaren başladı. Birbirinden değerli seminerler ufkumuzu açtı önce: Sevgili Nurhayat Gül sporcu beslenmesini anlatırken, Ortopedist Doç. Dr. Haldun Orhun spor yaralanmaları, Tuna Tuner sporcu motivasyonu konusunda aydınlattı bizleri. Natalya yoga ile bedenlerimizi gevşetirken, Nihal Araptarlı ile yaptığımız kahkaha yogası da iyice yumuşamamızı sağladı. Milli Atlet Oktay Güneş profesyonel bir sporcunun günlük yaşamından kesitler sunarken, Caner Odabaşoğlu da ultramaratonun derinliklerine daldı sunumunda. Bir de demo Wings for Life yarışı vardı ki herkes şimdiden Mayıs’ı bekler oldu.
Minik AA’lılar sürekli bizlerleydi ve şimdiden yüreklerinin yardımseverlik hissiyle doluyor olmasını izlemek gerçekten de tarif edilemez bir duygu.
Bunlar işin tatlı kısımlarıyken, Runatolia tarafı pek tatlı geçmedi benim için. Ana sponsor değiştiğinden mi nedir, eski yıllardaki neşesi yoktu sanki maratonun. Folklorik Bavyera kıyafetleriyle koşanları, çıplak ayaklı Alman palyaçoyu aradı gözlerim. 10 km ve 21 km çıkışları sorunluydu. Daracık bir alana sıkıştırılan koşucular, start zamanları farklı olduğu için zorlukla başlayabildiler koşmaya.
Sıkıldım ben koşarken, hem de çok. Duygusal anlamda duvara çarpmış olmalıyım J Kimbilir, belki 4. kez koştuğumdan, belki de artık dağlar kızı Reyhan olduğumdan; yol bitmek bilmedi, hiç bir sürpriz yoktu, her metresini ezbere biliyormuşum gibi geldi. Trafik polislerinin koşanları durdurup, araçlara yol vermesini de pek tuhaf bulduğumu itiraf etmeliyim.
Gidiş ve dönüş parkurlarının aynı yol üzerinde olması kazalara sebep olabilir diye düşünürdüm hep ve evet, olabilirmiş. Bir arkadaşımız karşıdan gelen koşucunun kendine çarpmasıyla hastanelik oluverdi bir anda.
Çok negatif yazdım sanki, değil mi? Kusura bakmayın, ne hissediyorsam onu dedim. Her şeye rağmen yine de güzeldi orada olmak, iyilik peşinde koşmak.
Biliyorsunuz ben TOG gençleri için koştum ve adımlarımın boşa gitmemesi için yardımınıza ihtiyacım var.Birlikte bağışlayacağımız her 120 TL ile 1 genç ihtiyaç duyduğu sosyal sorumluluk projesi için alması gereken tüm eğitimlerden faydalanabilecek.
Unutmayalım ki yardımın büyüğü, küçüğü olmaz; damlaya damlaya göl oluyor sonuçta.
Kredi kartıyla online bağış yapmak için buradan ulaşabilirsiniz.
Paypal ile bağış yapmak için buradan buradan ulaşabilirsiniz.
EFT/HAVALE ile bağış için:
Banka: GarantiBankası
Şube: Bağlarbaşı
Hesap No: 422-6295434
IBAN: TR07 0006 2000 4220 0006 2954 34
Alıcı: ToplumGönüllüleriVakfı
Açıklama: AA KERGUN “ADIN SOYADIN”
NOT: Konuyla ilgili olarak daha önce yazdığım yazılara şuradan ulaşabilirsiniz.