Güneşin yavaş yavaş kendisini hissettirdiği, çiçeklerin açmaya başladığı, doğanın canlandığı şu günlerde bahara tam anlamıyla merhaba demek için sayılı günler kaldı. Baharı karşılarken çoğumuzu bahar temizliği ya da yaza ‘fit’ girme telaşı çoktan sardı bile. Fiziksel çevremizi ve vücudumuzu arındırmak için gereken özeni gösteriyoruz. Ancak unuttuğumuz bir nokta var: Peki ya ruhunuza da bir bahar temizliği yapmaya ne dersiniz?
Zihninizden bir türlü atamadığınız yükler mi var? Yaptığınız veya söylediğiniz bir şey yüzünden hâlâ pişmanlık mı duyuyorsunuz? Aklınız bir hayli karışık ve ne yöne gideceğinizi bilmiyor musunuz? Ya da hayatınızdaki şeyleri olduğu gibi kabullenmekte güçlük mü çekiyorsunuz? Veya hapsettiğiniz duygularınız artık gün yüzüne mi çıkıyor?
Bu sorulardan birine bile cevabı evet olanlar adına Uplifers olarak kolları sıvadık ve ruhsal temizlik konusuna el attık. İşte zihninize ve ruhunuza bahar esintisi getirmeniz için yapmanız gerekenler.
1. Zihninizi boşaltın
Zihninizi kurcalayan her şeyi hızlı bir şekilde bir yere not etmeye başlayın. Her şeyin gün yüzüne çıktığı bu evre, zihninizi boşaltma evresidir. Aklınızdan her ne geçiyorsa ket vurmadan yazmaya devam edin. Kafanızdaki her şeyi boşaltana dek durmaksızın en az 5 dakika boyunca yazmak hedefiniz olsun.
2. Duygularınızı açığa vurun
Düşüncelerinizi kâğıda döktüğünüze göre, şimdi hisleriniz ortaya çıkmış olmalı. Öyleyse ister ağlayın, bağırıp çağırın, ister hoplayıp zıplayın… Yeter ki duygularınızı dışarı vurun. Duygularınızı bastırdığınızda, bu duygular engellenmekle kalmaz, bilinçaltınıza yerleşerek adeta ayaklarınıza vurulan bir pranga gibi sizi alıkoyar. Duygularınızı olduğu gibi özgürce yaşarsanız, geçmişi geçmişte bırakabilirsiniz.
3. Duygularınızı benimseyin
Duygusal zihniyetinizi ortaya döküp duygularınızı açığa çıkardıktan sonra sıra, duygularınızla müzakere masasına oturmakta. Duygularınızı yargılamadan kabul eder, duygularınızla çatışmaya girmeden içinizden geldiği gibi yaşamayı bilirseniz ruhunuz iyileşir ve temizlenir. Duygularınızın üzerinize çökmesine izin verin. Hislerinizle çatışmadan veya onları yargılamadan olduğu gibi içinizde hissetmeyi önemseyin. Duygularınızla kafa kafaya verin, size öğrettikleri şeyler için onları onurlandırın, hiçbir sınır olmadan içinizde dolaşmalarına olanak sağlayın.
4. Ruhunuz için derin bir nefes alın
Derinden yavaşça nefes almaya başlayın. Nefes aldıkça karnınızın ve göğüs kafesinizin genişlediğini; nefes verirkense karnınızın içe doğru yumuşadığını, kaburgalarınızın ve göğüs kafesinizin rahatladığını hissedin. Tekrar nefes aldığınızda ise, nefesinizin vücudunuzun derinliklerinde dolaştığını; parmak uçlarınızdan başınıza dek hareket ettiğini gözünüzde canlandırın. Nefesinizin adeta bir süpürge gibi geçmişin enkazını temizlediğini hayal edin. Bu süreci 5-10 dakika boyunca tekrarlayın.
5. Rahatlatıcı bir müzik eşliğinde meditasyon yapın
Meditasyon müziği ya da rahatlatıcı bir müzik eşliğinde gözleriniz kapalı olarak ister uzanın, isterseniz nilüfer çiçeği pozisyonunda oturun. Meditasyon yaparken bırakın müzik tüm benliğinizi kaplasın ve sizi arındırsın. Oturun; şarkı ile rahatlarken bir yandan da ritmin zihninize, kalbinize ve ruhunuzun derinliklerine işlemesine izin verin. Aklınıza bir fikir gelirse, düşüncelerinizle çatışmak yerine bir gözlemci gibi düşüncelerinizi gözlemleyin. En az 20 dakika meditasyon yapmaya çalışın.
6. Bir hedef belirleyin, dua edin
Meditasyondan biter bitmez, arınmak için bir duayı ya da niyetinizi bir yere yazın ya da yüksek sesle söyleyin. Kalbinizden ve zihninizden ilk olarak her ne geçiyorsa onunla devam edin; çoğu zaman ruhunuzun sizden dışarı salmanızı istediği şey budur aslında. Maksadınız üzerinde düşünerek çok fazla vakit harcamayın, hızlı davranın, maksadınız basit ve kısa olsun.
7. Affedin, bırakın gitsin: “Arınma”
Hedefinizi belirlediniz. Şimdi hedefinize yer açmak için içinizdekileri serbest bırakma zamanı. Kendinizi anlayın ve bırakın gitsin. Kendinizi affedin. Size fayda etmeyen her şeyi bir kenara bırakıp yüreğinizde bir yer açın. Geçmiş deneyimlerinizi veya korkularınızı salıp, her nasılsa kabul etmek adına niyetinizi belli eden bir mektup yazmayı da faydalı bulabilirsiniz. Bu adım, en zorlu adım olabilir. Bu nedenle, sabırlı olun ve kendinize acımasızca davranmayın.
8. İlahi destek alın
Bağışlanma duygusunun kalbiniz, zihniniz, bedeniniz ve ruhunuza nüfuz etmesi için, “arınma” sürecinizin bir parçası olarak kutsal bir varlıktan (koruyucu melekler, Tanrı…) yardım dileyin. Sizi yüksek emellerinizden alıkoyan her şeyden kurtulmak için ilahi destekçilerinizi yardıma çağırın; size destek çıkabilecek gerekli kişileri veya mesajları size göndermelerini dileyin.
9. Hayır dualarınızı alın
İlahi destekçilerinize ulaşın ve lütuflarını isteyin. Dualarını alarak kalbinizin kapılarını daha fazla açın. Değerli olduğunuzu, bu takdire gerçekten şayan olduğunuzu unutmayın. Bu durumu anlamaya çalışın ve duyguları içinizde hissedin.
10. Teşekkür edin
Artık arındığınıza göre, ruhsal yolculuğunuz boyunca size eşlik edenlere, ilahi destekçilerinize ve elbette böyle bir işe giriştiğiniz için kendinize teşekkür etme vakti geldi demektir. Size yardıma dokunan, sizi yolunuzdan şaşırtan her şeye ve herkese teşekkür edin. Sahip olduklarınıza ve sizi siz yapan her şeye teşekkürlerinizi sunun.
11. Ruh “bakımına” devam edin
Yaptığınız bir diyet sonrası güzel alışkanlıkları devam ettirmediğiniz takdirde nasıl başa sararsanız, arınma esnasındaki alışkanlıkları terk etmeniz sonucu da başladığınız yerde bulursunuz kendinizi. Bu nedenle her gün belli bir vaktinizi ayırarak meditasyon yapın, yaratıcı işlerle uğraşın, doğada yürüyüşe çıkın, günlükler tutun, şükretmeyi bilin, nefes egzersizleri yapın, sizi mutlu eden şeylerle uğraşmaya öncelik tanıyın.
Kaynak
Forever Concious