X

Ruhun en karanlık gecesi ve aydınlığa giden yol

İçinde bulunduğumuz yeni çağda manevi değerlerin maddi değerlere göre üstünlüğü her geçen gün daha fazla insan tarafından fark ediliyor. Kolektif bilinçaltı ve içinde bulunduğumuz ortak alanın da etkisi ile maneviyatını yükseltmek isteyenlerin sayısı hızla artıyor. Ancak, bu yolculuğun da hayatın tüm süreçlerinde olduğu gibi kendine özgü evreleri var. Bunlardan en yaygın ve sık karşılaşılanı ise “manevi durgunluk” evresi.

Literatüre baktığımızda hangi dini ya da felsefi sisteme dâhil olursanız olun bu evre hakkında çok benzer tanımlar var.

Örneğin; Tasavvuf’ta bu evreye  “kabz hali” deniyor. Sufilere göre bu hal “bast hali” nin tam tersi.

Bast halinde kişi; “coşku, neşe, vecd, aşkınlık, genişleme, kalbin açılması, birlik halleri” ni deneyimlerken, Kabz halinde ise; “ruhani daralma, kalbin sıkışması, birlik hissinin azalması, yapılan uygulamalardaki ruhani doygunluğun ve ilhamın azalması ” hallerine giriyor.

Katolikler ise buna “spiritüel kuraklık” diyor. Kendi manevi gelişim yolculuğunu kaleme alan bir Katolik aziz ise bir adım daha öteye giderek bu süreci “Ruhun En Karanlık Gecesi” olarak tanımlıyor.

Uzmanlara göre, eğer manevi gelişim yolculuğunuzda ciddi bir arayış içinde iseniz aslında bu süreç gerçek dönüşümün gerçekleştiği evre.

Peki, bu dönüşüm nasıl gerçekleşiyor?

Yolculuğunuz ilk günlerinde yaptığınız uygulamalar sayesinde ağırlıklı olarak fiziksel ve akılsal seviyelerde genel bir rahatlama, gevşeme, mutluluk, genişleme gibi haller deneyimlersiniz. Ancak aslında olan bundan çok daha fazlasıdır. Samimi bir şekilde uygulamalarınıza devam ettikçe çalışmalarınız gözle göremediğiniz, “süptil” dediğimiz enerjik bedenlerinize, ilişkilerinize ve bilinçaltınıza da tezahür etmeye başlar.

Öyle bir noktaya gelirsiniz ki, kendinizi kaybolmuş hissedersiniz. Uygulamalarınızı bile bırakmak ister, sanki işe yaramıyor gibi düşünürsünüz. Sanki keşfedilmemiş bir arazide rehbersiz olarak mahsur kalmış gibisinizdir. Hayal kırıklığı ve ümitsizliğe kapılırsınız. Ne tamamen içe dönebiliyorsunuzdur ne de tamamen dışa. Hatta bazen gerçek anlamda manevi bir rehberiniz varsa onunla bile aranıza anlayamadığınız bir mesafe girer. Sanki tüm güçler burada yalnız kalmanız için sizi tutuyor gibidir.

Aydınlıktan önceki karanlık

O güne kadar yaptığınız tüm uygulamalarının meyvesini arınma döneminde toplamaya başlarsınız.

Aslında işte tam da bu an, bir soğanın dış kabuklarının soyulması gibi, o güne kadar biriktirdiğiniz duygusal bagajlarınızın yüzeye doğru çıktığı ve çözülebileceği, yani arınabileceğiniz andır. Bu aydınlıktan önceki karanlıktır. O güne kadar uygulama yaparak ektiğiniz tüm tohumların meyvesi kısaca hediyesidir. Size o güne kadar içinizde taşıdığınız tüm “öfke, keder, yas, kırgınlık “ gibi manevi yüklerden bir kısmını atma, arınma ve manevi olarak yükselme fırsatı sunar. Daha güzel bir tabirle, inandığınız yol, kişi, Tanrı, her ne ise bu arınma dönemi, o yola daha önce sunduğunuz adakların (yani yaptığınız uygulamaların) karşılığında, izlediğiniz yol tarafından size sunulan bir “lütuf” dur.

Bu evrenin ortaya çıkmasına izin verin

Bu evrede yapılacak en doğru şey öncelikle bu evreye girdiğinizi fark etmektir. Bu sürecin ortaya çıkmasına izin verin. Çünkü her arayışçının tekâmül edebilmesi için bu evreden geçmesi gerekir.

Bu yola neden girdiğinizi hatırlayın

Maneviyatınızı yükseltmek için bugüne kadar görmezden geldiğiniz konuları bilinçli farkındalık seviyesine yükseltin.

Bu yola maneviyatınızı yükseltmek için girmek istediniz. O halde üzerinde çalışmanız gereken spiritüel malzeme de kendi konularınız ve artık onlardan kaçamazsınız. Bu güne kadar görmezden geldiğiniz konuların bilinçli farkındalığınıza gelmesine izin verin.

Kendinize şifalanmak için alan yaratın

Ortaya çıkan iyi, kötü, sizi rahatsız eden her ise tüm bunlara kalbinizi açın. Şifa ve iyileşme için onlara yer açın. Onlarla oturun. İyileşmemiş tüm yaralarınız, utançlarınız, gerçekleşmemiş tüm arzularınız, ne varsa kabullenin. Eğer yer açmazsanız onların hep içinizde kalacağını, sizi içten içe kemirip tüketeceğini hatırlayın ve bu fırsatı iyi değerlendirin.

Teslim olun

Eğer ki bu aşamada kendinize şefkat ve anlayışla yaklaşır, iyileşme için alan yaratır ve içinizdeki yüksek güçlerin ortaya çıkmasına izin verirseniz, egonun kabuğu çatlayıp kırılmaya başlar. Ruhani yolda daha dürtüsel olarak tanımlanan ego, yani alçak benlik, yüksek benliğin ışığına teslim olur ve içinizde bir şeylerin kırıldığını, değiştiğini, “pattern”ler dediğimiz eski davranış kalıplarınızın kalmadığını görürsünüz. İçinizde yeniden o vecd, birlik, aşkınlık, sebepsiz içsel mutluluk hallerini deneyimlersiniz.

Aslına bakarsanız “spiritual warrior” “ruhsal savaşçı” tabirinden bahsetmenin yeri sanırım tam da burası. Savaş demek ruhani yolda her ne kadar kulağa hoş gelmese de aslında bu evrede yaşanan, her zaman alçak benlik ile yüksek benliğin karşılaşması, karanlığın hep ışığa, başka bir deyişle alçak benliğin yüksek benliğe teslim olmasıdır.

Hatta manevi rehberlere göre; “Aslında karanlık da yoktur. Karanlık, yalnızca ışığın olmamasıdır.

Aydınlık, sevgi ve ışık, karanlığın karşısında her zaman daha yüksek bir güce sahiptir. Tıpkı “Yıldız Savaşları” filminin ana temasında olduğu gibi…

Ya sonrası?

Sevgili okuyucularımız, eğer yola devam ederseniz, yol boyunca bu evre şiddeti, gücü ve derinliği artarak sık sık tekrar edecektir. Ruhun karanlık gecelerinin ve zaferlerin sayısı arttıkça lütufları alma, arınma kapasiteniz artacaktır. Manevi gücünüz yükselecektir. Egonuz zamanla küçülecek, davranışlarınız korku, bağımlılık, vb. temelli olmak yerine sevgi, şefkat, zarar vermeme, birlik temelli olacaktır. Dünyevi zevklere bağladığınız mutluluk tanımlarınız yer değiştirecek ve mutluluğunuz giderek daha kalıcı, daha sürekli ve üzüntüleriniz de daha kısa süreli olacaktır.

Doğru bir rehber her seferinde “Yeni Siz”e göre davranır

Eğer ki; bir manevi rehber, yaşam koçu vb. ile çalışıyorsanız bu kişinin sizin gelişiminizi takip edip etmediği konusunda dikkatli olun. Yaptığınız uygulama ne olursa olsun doğru bir rehber yolculuğunuz süresince eski kalıplarınızın sürekli değiştiğini bilir ve sizi her gördüğünde “Yeni Siz”e göre davranır!

Yolculuğunuzun keyif ve ışıkla geçmesi dileği ile;

Namaste!

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale