X

Ruhsal gücü artırmanın 5 pratik yöntemi

Fiziksel güç ve sağlık, hatta ruh sağlığı epeyce alışık olduğumuz kavramlar iken, ruhsal güçten bahsedildiğini pek duyamayız. Ruhsal güç, ruh sağlığından farklı olarak hasta olmama halini tanımlamakla kalmaz; aynı zamanda kişinin duygu ve düşüncelerine hakim olma, zor koşullarda dahi olumlu bakış açısını koruyabilme düzeyi hakkında fikir verir. Ruh gücü yüksek insan özgüvenli, kendi değerlerine bağlı yaşayan ve kendi başarı, mutluluk tanımlarını kendisi yapacak kadar cesur olan kişidir.

Hayat kolayken ruhsal gücün yüksek olduğunu düşünmek çok kolay; fakat asıl güç insanın karşısına çıkan zorluklarla ve onlara gösterdiği tepkilerle değerlendiriliyor. Napoleon Hill’in dediği gibi;

“Ormandaki en güçlü meşe ağacı, fırtınalardan ve güneşten saklanmış olan değil; açık alanda  rüzgar, yağmur ve kavurucu güneşe karşı var oluşu için mücadele edendir.”

İnsan da, zorluklara göğüs gerdikçe güçlenir ve burada önemli olan, her mücadeleden bir şeyler öğrenmektir.

Ruhsal gücümüzü arttırmanın yollarını siz Uplifers okurları için araştırdık ve birkaç başlık altında toparladık:

1. Kendinizden şüphe etmeyi bırakın 

Duygusal ve ruhsal olarak güçlü olmanın birincil şartı, bir kötü haberin ya da olumsuz eleştirinin üstesinden gelemeyeceğimizi sanmayı bırakmak. Hayat, başımıza kötü bir şey geldiğinde sona ermiyor ve bu hayatta özgüven önemli bir yer tutuyor. Kendimizi başkalarıyla ve onların uzaktan çok güzel görünen hayatlarıyla kıyaslamak (burada sosyal medya önemli bir yer tutuyor ne yazık ki), yapmak istediğimiz bir şeyi yapabileceğimize inanmamak gibi, kişiliğimizi zedeleyen alışkanlıkları değiştirmeye çalışmalıyız.

Bunları yaparken de “öyleymiş gibi” davranmamalı, kendimizle ilgili fikrimizi gerçekten değiştirmeyi hedeflemeliyiz. Bilinçaltımız bizim göstermeye çalıştığımız şeyle değil, asıl fikrimizle ilgilenir. Örneğin, dışarıya pek de belli etmediğimizi sandığımız “asla başarılı olamayacağım” düşüncesi, kendimizi ağırdan satmayı hedeflediğimiz bir iş görüşmesinin orta yerinde su yüzüne çıkabilir. Dolayısıyla olumsuz düşünce, olumsuzluğun kendisini getirir.

2. Küçük şeylerle mutlu olmayı deneyin

“Her övgüyle çoğalmamayı, her yergiyle azalmamayı bilmek” diye özetleyebileceğimiz bu başlık oldukça basit: Aklımıza takılan en ufak olumsuzluklar peşimizde sürüklenerek, biz farkında olmasak da ruhsal enerjimizi tüketiyor. Hassas ve duygusal biri olmakta sakınca yok, ama zaman zaman omuz silkebilmekte, “bana ne!” diyebilmekte fayda var. Bu, duyguları göz ardı etmek demek değil, aksine onları daha iyi tanıyarak nasıl tepki vereceğimize daha doğru karar verebilmek demek.

3. Baskı altında sakinliğinizi koruyun

Sinir ve stres katsayısını yükselten bir durum ortaya çıktığında fevri bir harekette bulunmak yerine, sakin kalmak için elimizden geleni yapmak bizi uzun vadede zihinsel olarak rahatlatacaktır. Elbette tepki vermemekten, hakkımızı aramamaktan bahsetmiyoruz. Sadece, daha doğru ve “nokta atışı” bir tepki verebilmek için durumu değerlendirecek kısa bir zaman gerekiyor. Bunu yapabilmek için, tepki vermeden önce 10’a kadar saymak, bir e-maili göndermeden önce 3 kez okumak gibi klişe de olsa işe yarayan yöntemler denenebilir. Uzunca bir süre sinir bozan bir durumu ve bunun yarattığı duyguyu yazmak da faydalı olabilir; edebi bir eser olmasına gerek yok, içimizden geldiği gibi…

4. Farklı bakış açıları edinin

Kendimize, hayatımıza, problemlerimize odaklandığımız ve içlerinden çıkamayacağımızı sandığımız zamanlarda, olaylara farklı bir yönden bakmak işe yarayabilir. Bunun için bir dostla dertleşmek dışında, gönüllülük esasına dayanan işler yapmak, seyahat etmek ya da en güzeli, kitap okuyarak farklı hayatlara, farklı problemlere dalmak faydalı olacaktır.

5. Hedeflerinizi belirleyin 

Hedef ve misyon belirlemenin, hatta bunları yazıya dökerek sürekli görebileceğimiz bir yere asmanın onları gerçekleştirmeye giden yolda faydalı olduğu kesin. Üstelik bunların kocaman hedefler olması da gerekmiyor. Daha önce değişim kası konulu yazıda bahsettiğimiz gibi, ilk adım mutlaka küçük olmalı ki, başarabildiğimizi görüp daha fazlasını yapmak isteyelim.

Takip önemlidir

Gün içinde uzun uzun düşünmeye ayırdığımız zamanlar yaratamayabiliriz. Ancak, en azından sabah kahvemizi içer ya da akşam dişimizi fırçalarken aklımızdan geçireceğimiz birkaç soru günü nasıl geçirdiğimize ya da yarından ne beklediğimize dair bir fikir oluşturacaktır.

Sabah soruları şöyle olabilir:

–       Hayatımda memnun olduğum şeyler neler?

–       Hayatta heyecan duyduğum şeyler neler?

–       Şu anda hayatımda gurur duyduğum bir şey var mı?

–       Şu anda hayatımda şükrettiğim bir şey var mı?

Akşam sorularına birkaç örnek ise şöyle: 

–       Bugün ne öğrendim?

–       Bugün dünyaya ne verdim?

–       Bugün hayatıma ne kattı, geleceğimi bir şekilde değiştirecek bir şey oldu mu?

–       Şu an mükemmel olmayan ne var?

–       Bir şeylerin istediğim gibi gitmesi için ne yapabilir ya da ne yapmaktan vazgeçebilirim?

Tıpkı fiziksel gücü artırmak için düzenli spor yapmak ve ağırlık çalışmak gibi, ruhsal gücü artırmak da uzun süren, zorlu bir süreç olabilir. İlerledikçe ağırlık artacağından, zaman zaman yorucu da olabilir. Bu süreci sorular sorarak takip etmek, koyduğumuz hedeflere ulaşmada ne noktada olduğumuzu bilmek açısından önemlidir.

Kaynaklar:

-http://selfcarers.com/2014/04/01/how-to-increase-mental-strength/
-http://advancedlifeskills.com/blog/emotionally-strong-during-adversity/
-http://www.forbes.com/sites/groupthink/2013/12/03/5-powerful-exercises-to-increase-your-mental-strength/

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale