X

Ruha huzur arayanlara bir birim klasik müzik

Eminim bu başlığı görünce; ‘Klasik müzik insanı nasıl huzura boğar? Ben piyanodan huzur bulmuyorum, dinleyince sıkılıyorum’ diyeceksiniz, biliyorum ama önce bir okuyun derim yine de.

Özellikle günde bir kere Mozart dinlemek beyin fonksiyonlarınıza olumlu etki ediyor.

Mozart Etkisi

Öncelikle bilimsel veriler üzerinden gideceğim; uzmanlar günde en az bir tane Mozart dinlemenin beyin fonksiyonlarına katkıda bulunduğunu belirtiyor. Gerek beyinde imgeleme çalışmalarında ve gerekse de matematik, satranç ve hesaplama gibi işlemler için önerilerin en başında geliyor.

Hatta bir adım ileriye giderek California Üniversitesi tarafından yapılan çalışmaların sonucunda Mozart’ın etkisi o derece açık ortaya çıkıyor ki; bu duruma ‘’Mozart Etkisi’’ adı veriliyor. Yine Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan çalışma sonuçlarında uzmanlar, klasik müziğin belirli matematiksel dizeler oluşturduğunu, bu dizelerin beyin dalgalarını uyumlandırdığını, bu şekilde kişi sakinleşip gevşerken, aynı zamanda öğrenme kapasitesinin de arttığını belirtiyor. Klasik müziğin etkileri bununla da sınırlı değil! Beynimizin ve ruhumuzun keyif hormonu endorfinin klasik müzik ile tetiklendiği ve böylece anne karnında da dahil olmak üzere pek çok yararlı etkiye yol açtığı da kanıtlanmış durumda.

Klasik müzik, endorfin hormonunu tetiklediği için özellikle hamile kadınlara tavsiye ediliyor.

Karakterinizin uygun olmadığını düşünseniz bile kendi tecrübelerimden yararlanarak paylaşacağım bazı öneriler bir göz atmalısınız:

Mozart:

Özellikle sabahları çalışmayı seviyorsanız, çok fazla hesaba dayalı bir proje üzerinden çalışıyorsanız, gününüzün büyük kısmını hesap yaparak harcıyorsanız ve karışık yoğun dikkat gerektiren bir işiniz var ise, Mozart dinleyebilirsiniz.

Schubert:

Özellikle öğle arası sonrası dikkatinizi bir işe toplamanız gerekiyorsa, Schubert’in en ünlü eserlerinden Serenade ile başlayabilir ve bu muhteşem besteciyi keşfedebilirsiniz. Ayrıca Schubert, haftasonu ya da pazar öğleden sonralarınızın en yakın arkadaşı da olabilir.

Bach:

Gece geç saatlerde çalışmanız gerekiyorsa, ertesi güne bir proje tesliminiz var ise, ben bittim ne yapacağım noktasındaysanız, özellikle Air adlı eserinden başlayabilirsiniz. Önce kuş gibi olacak ve gerçek bir konsantrasyon ile projenizi tamamlayacaksınız.

Vivaldi:

La Stravaganza ve La Follia eserleri, eğer çok enerjik, çok önemli, çok ‘’özellikli’’ bir proje yapmanız gerekiyor, yaratıcılığı yüksek bir süreç yaşıyor veya sizden çok değişik fikir veya sunumlar isteniyorsa muhteşem tercihler, şiddetle tavsiye ederim.

Bu liste tabi ki çok çok daha uzun, bu hafta bitmeden hangi besteci sizin favoriniz, hangisi sizin ruh halinizi en iyi okumuş bir deneyin.

Ben klasik müzik dinleyemiyorum, beğenmiyorum, sevmiyorum demeyin, keşfedilecek o kadar çok matematik var ki…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.
İlgili Makale