Shakespeare’in Othello oyununda “yeşil gözlü canavar” olarak nitelendirdiği kıskançlık hayatınızın neresinde? Romantik kıskançlık her duygumuz gibi bize mesaj veren bir duygu olup, yerinde ve dozunda olduğu müddetçe son derece normaldir. Kıskançlık, bizim romantik ilişkide olduğumuz insanla kurduğumuz iki kişilik dünyamıza, bir başkası tarafından sınır ihlali yapıldığını gösterebilir örneğin. Ancak kıskançlık duygusu hayatınızın büyük bir bölümünü ele geçirmişse, vaktinizin büyük bir bölümünü, evliyseniz eşinizi, değilseniz sevgilinizi kıskanmakla geçiriyorsanız alarm zilleri çalıyor demektir.
Bazen romantik kıskançlık, ilişkinize yönelik gerçek bir tehlikeye dayalıdır. Sizin kıskançlığınızın elle tutulur bir nedeni var mı? Örneğin sevgiliniz ya da eşiniz sizin kıskançlık duygularınızı meşru kılacak şekilde mi davranışlar sergiliyor? Karşı cinsten birine gereğinden fazla yakınlık gösterip sizin ilişkinizin sınırlarını ihlal mi ediyor?
Eğer kıskançlık duygunuzun elle tutulur bir dayanağı yoksa bu denli kıskanç hissetmenizin nedeni büyük bir ihtimalle çocukluğunuzda yaşadıklarınızdır. Romantik ilişkilerdeki kıskançlık duygusunun en temelinde yatan şey kaybetme korkusudur. Kıskanan kişi sevgilisini ya da eşini kaybetmekten korktuğu için onu kıskanıyordur. Çocukluğunuzu bir düşünün. Belki anneniz veya babanız sizinle fazla ilgili değildi ve siz sevgiye aç bir şekilde yetiştiniz. Şimdi bir yetişkin olarak bu duygusal açlığınızı sevgiliniz ya da eşiniz üzerinden gidermeye çalışıyorsunuz. En büyük korkunuz da aranıza birinizin girmesi, sevgi kaynağı olarak gördüğünüz eşinizi sizden ayırması. İşte siz tam olarak bundan korkuyorsunuz. Yine çocukken öz güveninizi zedeleyen davranışlara maruz kalmanız da aşırı kıskanç olmanızın nedenlerinden biri olabilir.
Eğer aşırı kıskançlığınızla hayatı kendinize ve eşinize zorlaştırıyorsanız buna artık bir dur demenin zamanı gelmedi mi sizce? Bu dünyada hareketlerini kontrol edebileceğiniz tek kişi kendinizsiniz. Yine ne yapıp ne yapmadığından emin olabileceğiniz tek kişi de sizsiniz. Eşinizin hareketlerini kontrol edemezsiniz, ona nasıl davranması gerektiğini dikte edemezsiniz. Ama kendi davranışlarınızı değiştirmeyi öğrenebilirsiniz.
Kendinize bu soruları sorun: Eşinizi bu kadar kıskanmanızın nedeni ne? Eşinizi kıskanarak ne elde etmeye çalışıyorsunuz? Onu kıskanmazsanız kendinizi nasıl hissedersiniz? Eğer kıskançlık huyunuzdan şu an vazgeçebilseydiniz eşinizi kıskanmakla harcadığınız enerjiyi nerede kullanmak isterdiniz?
Dilerseniz kıskançlığınız hakkında bir çizelge tutabilirsiniz. Bir deftere hafta içinde eşinizi kıskandığınız zamanları yazın. Kıskançlık duygunuzu ne tetikledi? Tüm aklınıza gelen nedenleri ve bu kıskançlık duygusunun size hissettirdiklerini kağıda dökün.
Kıskançlığınızı eşinizle paylaşmadan önce düşünün. Kıskançlık sadece bir duygu. Kıskanç hissettiğiniz zamanlarda bu duygudan yola çıkarak harekete geçmek, eşinizle tartışmak yerine bu duygunuzu kabullenip bir beş dakika kendinizle baş başa kalıp sakinleşmeye çalışabilir misiniz? Siz eşinizin yerinde olsanız sizi sürekli kıskanan bir insanla yaşamaktan dolayı nasıl hissederdiniz bunu düşünün. Burada amaç sizi suçlu hissettirmek ya da kıskançlık duygunuzu bastırmaya çalışmaktan çok, neden bu denli kıskançlık hissettiğinizi bulmak ve kıskançlığı yönetmenizi sağlamak. İsterseniz bu konu hakkında bir psikologla da görüşebilirsiniz.
Evet, yazımızın başında da dediğim gibi kıskançlık dozunda olduğu zaman son derece normal bir duygu. Ama kıskançlık yüzünden hayatı kendinize zehir ediyorsanız bu konu üzerinde çalışma zamanı gelmiş demektir. Sahi değerli vaktinizi abartılı kıskançlık duygusuyla harcamak istediğinize emin misiniz? Kıskançlığa harcadığınız enerjiyi kendinizi her anlamda geliştirmek için kullanmaya ne dersiniz? Gelin kendinize de eşinize de bir iyilik yapın ve aşırı kıskançlığınızı yönetmenin yollarını araştırın.
Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: Psikolojik dayanıklılık: Neden bazılarımız zor koşullara daha kolay uyum sağlar?