X

Romantik ilişkilerde iletişim ipuçları: Partnerinizle ‘itişmeden iletişebilmenin’ 8 yolu

Bazen kişilik çatışması, bazen ailevi konular, bazen plansızlık, bazen düzensizlik… Romantik ilişkilerde yaşanan iletişim problemleri, yaşamımızı belki de en olumsuz etkileyen durumların başında geliyor. Sınırlarımızın net çizgilerle belirli olmaması, duygularımızı kontrol edemememiz, partnerimizi iyi dinlemememiz ya da onun anladığı dilden konuşamamamız ilişkide iletişim problemleri yaşanmasının temelini oluşturuyor.

Partnerimizle nasıl iletişim kuracağımızla ilgili en büyük yanılgımız, iletişimin konuşmak ya da sohbet etmekle aynı şey olduğunu düşünmemiz. İlişkilerde iletişim, özünde, partnerinizin ihtiyaçlarını karşılamak için sözlü, yazılı ve fiziksel becerilerinizi birbiriyle bağlantılı olarak kullanabilmenizle ilgili. Dolayısıyla partnerinizin bakış açısını anlamak, zor zamanlarında destek olmak ve koşulsuz sevginizi gösterebilmek romantik ilişkilerde sağlıklı iletişim kurabilmenin temelini oluşturuyor. Romantik ilişkilerde iletişim kurarken dikkat etmeniz ve farkındalık kazanmanız gereken 8 temel noktayı sizler için derledik: 

1. İletişim stillerinizi tanımlayın

İlişkinizde iletişiminizi nasıl geliştireceğinizi ve iyileştireceğinizi öğrenmeye başlamadan önce, herkesin aynı iletişim tercihlerine sahip olmadığını anlamanız gerekiyor. Bazılarımız konuşarak, bazılarımız dokunarak, bazılarımız duygularımızı dışa vurarak, bazılarımızsa küçük hediyeler aracılığıyla iletişim kurmayı tercih ediyoruz. Kendi iletişim tercihinizin aşağı yukarı nasıl olduğunu bildiğinizi düşünüyoruz. Peki, partnerinizinkini biliyor musunuz?

Her ilişkinin dinamiği birbirinden farklı olduğu gibi, partnerler arasındaki iletişim kanalları da birbirinden farklı olacaktır. Partnerinizle etkili iletişim kurabilmek için öncelikle, bu gerçekliği kabul etmeniz gerekiyor. Partneriniz size tam olarak neye ihtiyacı olduğunu net şekilde söylüyor olabilir, ancak bu ihtiyacı size nasıl aktardığı da en az ilettiği mesajın içeriği kadar önemli. Kurduğunuz iletişim kanalı sağlıklı değilse güven ve samimiyet inşa etmeniz de bir o kadar zor olacaktır ve ilişki iki taraf için de hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir.

Partnerinizle aranızdaki iletişimi güçlendirmenin yollarını araştırırken, ilk aşamada birkaç gün boyunca çevresel uyaranlara nasıl tepkiler verdiğini gözlemlemeye çalışın. Görsel uyaranlara karşı mı sözel uyaranlara karşı mı daha duyarlı? Dokunmaktan ve dokunulmaktan ne kadar hoşlanıyor? Örneğin, iletişim kurarken kullanılan dile, üsluba, vurgulamalara duyarlı olan, işitsel ipuçlarına odaklanan bir partneriniz varsa göz göze bakışmak, beden dilinizi doğru kullanmak ya da hediyeler vermek istediğiniz mesajı iletmeniz için doğru iletişim kanalları olmayabilir. Bu yollar aracılığıyla gönderdiğiniz sinyaller karşı tarafa ulaşmayabilir. Diğer yandan, kinestetik ve dokunsal uyaranlara karşı hassas olan bir partneriniz varsa sadece ‘Seni seviyorum.’demenin yeterli olmayacağınızı aklınızda bulundurun. 

2. Partnerinizin ihtiyaçlarını keşfedin

Dünyaca ünlü yaşam koçu Tony Robbins’e göre her insanın 6 temel ihtiyacı bulunuyor: Tutarlılık çeşitlilik, önemsenme, bağlanma, gelişme, katkı sağlama. Ancak her birimiz bu 6 temel ihtiyacın hangisinin bizim için öncelikli olduğuna, kendi değerlerimize göre karar veriyoruz. Partneriniz için hangi temel ihtiyaçların öncelik sırasında en üstte olduğunu keşfettiğinizde, onunla nasıl iletişim kuracağınızı ve ilişkinizden karşılıklı tatmin sağlayabileceğinizi kolaylıkla keşfedebilirsiniz.

  • Tutarlılık:  6 temel ihtiyaçtan birincisi olan tutarlılık, bizi zevk aramaya ve acı, stres ve duygusal risklerden kaçınmaya iten ihtiyacımız olarak biliniyor. Kendinize şu soruyu sorarak ilişkinizde karşılıklı olarak bu ihtiyacın karşılanıp karşılanmadığını anlayabilirsiniz: Partnerim ilişkimizde kendini ne kadar güvende hissediyor? Hepimiz güvenliği ve rahatlığı farklı şeylerde buluruz. Partnerinizin kendini güvende hissetmesini sağladığınızdan; ilişkinizde, davranışlarınızda ve tutumunuzda istikrarlı hissettiren şeyleri sağlayabildiğinizden emin olun.
  • Çeşitlilik: İlişkide kurulan iletişimi etkileyen bir diğer ihtiyaçsa çeşitlilik ihtiyacı. Partnerinizle nasıl iletişim kuracağınızı biliyorsanız, belirsizlik aslında her zaman korkutucu olmayabilir. İlişkiler, iki tarafın da birlikte büyümesine ve gelişmesine izin veren, ‘sağlıklı zorluklar’a ihtiyaç duyar. Nasıl daha iyi iletişim kuracağınızı öğrendikçe, bu çeşitliliğin ve farklı şeyler deneyimlemenin partnerinizle birlikte her şeyi eğlenceli ve heyecan verici kıldığını göreceksiniz.
  • Önemsenme: Hepimiz benzersiz ve özgün olduğumuz gibi, bu eşsizliği hissetmek için de içsel bir dürtü taşıyoruz. Sahip olduğumuz özgün karakter ve kişilik özellikleri nedeniyle takdir görmek, beğenilmek ve önemsenmek istiyoruz. Özel ve önemli hissetmek, ilişkide sağlıklı bir iletişimin en önemli gerekliliklerinden biridir çünkü partneriniz ona ihtiyaç duyduğunuzu, bazı ihtiyaçlarınızı ancak onun varlığıyla karşılayabileceğinizi hissetmek isteyecektir. Partnerinize, ona değer verdiğinizi ve sizin için önemli olduğunu hissettirmek için bunu söylemenin yanı sıra dokunuşlarınızla, ihtiyaç duyduğu zamanlarda yanında olarak ve birlikte kaliteli zaman geçirmek için planlar yaparak gösterebilirsiniz.
  • Bağlanma: Her insanın başkalarıyla bağlantılı hissetmesi, sevme ve sevilme ihtiyacını karşılaması gerekir. İlişkilerde etkili iletişim, sevildiğimizi bilmemizi sağlar, buna karşın ilişkide sevginin olmaması ya da sevildiğimizi hissetmemek o ilişkinin devam etmemesi için en önemli sebeplerin başında geliyor. ‘Seni seviyorum.’ diyerek sevgimizi ifade etmek tek başına yeterli olmadığı için, sevgimizi göstermenin somut yollarını da öğrenmemiz gerekiyor. Partnerinizin iletişim şekline, kişisel tercihlerine ve ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde, onu her gün sevdiğinizi bilinçli bir şekilde göstermeyi deneyin. İlişkide iletişimi nasıl geliştireceğinizi öğrenmek, partnerinizin hangi “dili” en iyi anladığını bilmeyi ve ona sevginizi bu dille göstermenizi gerektirir.
  • Gelişim: Hepimizin deneyimleri, ihtiyaçları, ilgi alanları ve potansiyelini gerçekleştirme şekli her geçen gün değişim gösterebiliyor. İlişkide de kişisel olarak gelişmek, ilişkinin monotonlaşmaması ve her iki tarafın da birbirini ileriye taşıması açısından son derece önemli. Duygusal, entelektüel ve manevi yönlerden kendimizi geliştirdiğimiz gibi, partnerimizin de bu gelişime ve kendini gerçekleştirmeye ihtiyacı olabileceğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. İlişkide iletişiminizi nasıl güçlendirebileceğinizi öğrendiğinizde, birlikte nasıl büyüyebileceğinizin ve birbirinizi nasıl geliştirebileceğinizin yollarını da keşfetmeye başlayacaksınız.
  • Katkı sağlama: Kendimize olduğu kadar içinde yaşadığımız dünyaya ve diğer insanlara katkıda bulunabilmek de en temel insani ihtiyaçlarımızdan biri. Yaşamımızı anlamlı kılan, hedeflerimize yön veren, hayatın zorlu yollarında ilerlememizi sağlayan, dünyadaki rolümüzü belirleyen ve kendimizi tanımamıza aracı olan en önemli şey başkalarına destek olmak, yardım etmek ve katkı sağlamak. Partnerinize ne vereceğinizi ve nasıl daha fazlasını verebileceğinizi düşünün. Zamanınız, dikkatiniz, sevginiz, ikinci bir şans, belki de kendisi küçük ama anlamı büyük hediyeler… İlişkilerde iletişim güçlü olduğunda, her iki taraf da sürekli olarak diğerinin mutluluğuna katkıda bulunmanın yeni ve daha iyi yollarını bulabilir.

3. İhtiyaçlarınızın ne kadarının karşılandığını belirleyin

İlişkinizde bu altı temel ihtiyacın karşılanıp karşılamadığını bilmenin kesin ve pratik bir yolu var: Doğru soruları sormak ve bu sorulara aldığınız yanıtları çok iyi analiz etmek. Partnerinizin sorularınıza verdiği cevapları detaylı olarak düşünün ve ne demek istediğinden emin değilseniz, anlaşılır olmayan noktaları yeniden gündeme getirerek ya da anladıklarınızın doğru olup olmadığını test ederek netleştirmeye çalışın. İlişkide iletişimi güçlendirmek ve daha sağlıklı hale getirmek için sadece ne söylendiğine değil, söylenenlerin ne kadarını dikkatle dinlediğinize ve anladığınıza da dikkat etmeniz gerekiyor.

Partneriniz ya da siz rahatsız olduğu noktaları ve sorunları olduğu şekilde, net ve açık bir biçimde anlatıyor olabilir ancak karşı taraf anlatılanları dinlemediğinde, açıklamaların ne kadar iyi olduğu önemini yitirecektir. Sakin, açık fikirli bir şekilde dinleyin ve size söylediklerini gerçekten olduğu gibi duymaya çalışın. Aktif dinleme sadece nasıl daha iyi iletişim kuracağınızı öğrenmenize yardımcı olmayacak, aynı zamanda partnerinizle daha derin bir düzeyde bağlantı kurmanızı da sağlayacaktır.

4. Açık ve dürüst olun

Dürüst ve açık olmak, ilişkide iletişimi geliştirmenin en temel adımlarındandır. Ne demek istediğinizi dolandırmadan, imalardan uzak, sade ve net bir dille karşı tarafa aktarın. Sadece düşüncelerinizi değil, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı da net olarak iletebildiğinizden emin olun. İlişkide çatışmadan kaçınmak en güvenli ve rahat seçenekmiş gibi görünse de, çatışmasız bir iletişim sağlıklı iletişim kurmak anlamına gelmez. Çatışmadan kaçınmak, süregelen bir iletişim problemiyle başa çıkmanın geçici bir yoludur ve kalıcı çözüm sağlamayacaktır. Dolayısıyla partnerinizle aynı fikirde olmadığınız zaman, söylediklerinizin duyulacağına ve saygıyla karşılanacağına güvenebilmeniz gerekir.

Siz veya partneriniz (ya da her ikiniz) çatışmaya karşıysanız, birbirinizi memnun etmek ve sorunlardan kaçınmak için duygularınızı baskıladığınızı fark edebilirsiniz. Bu geçici yara bandı, iki yönlü olması gereken iletişiminizi tek yönlü bir yola dönüştürür ve sürdürülebilir bir çözüm sağlamaz. Paylaştığınız mutluluk ve samimiyet yavaş yavaş zedelenir ve aranızdaki bağ zayıflar. Sorunları görmezden gelmek yerine, ikinizin de birbirinizle daha iyi iletişim kurmayı öğrenmesi çok önemlidir.

5. Her zaman yanında ve onunla olduğunuzu hissettirin

İlişkilerde iletişimi geliştirmek ve partnerinizin size ne söylediğini gerçekten anlamak için orada, o anda, onun yanında olun. Zaman kısıtlamalarını bir kenara bırakın ve zihninizi % 100 partnerinizle iletişim kurmaya odaklayın. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, gerçekten tüm dikkatinizi ona verdiğinizi ve önceliğinizin sadece o olduğunu bilmeye ihtiyacı olacaktır.

Kızgın ve stresli olduğunuzda ya da diğer sorumluluklarınız üzerinde çalışırken tam olarak anda, farkında ve dikkatli olmanız zor olabilir. Sorumluluklar hayatın ayrılmaz bir parçası olsa da, ilişkinizde iletişimi ihmal etmenizin bir bahanesi olamayacaklarını anlamanız son derece önemli.

Samimiyetin, sevginin ve güvenin en zor zamanlarda inşa edildiğini unutmayın. Çatışmayla ve stresle sağlıklı bir şekilde nasıl başa çıkılacağını öğrenmek için bu zorlayıcı fırsatları değerlendirin ve bu deneyimlerin partnerinizle birlikte gelişiminize nasıl katkı sağladığını gözlemleyin.

6. Akışına bırakmayı öğrenin

Zaman zaman yaşadığınız basit tartışmaların, partnerinizle şimdiye kadar yaşadığınız her problemi, yapılan her yanlışı tekrar gündeme getirmesine izin vermeyin. Sevgi dolu ve sağlıklı iletişim kurulan ilişkilerde bunun tam tersine, basit tartışmaların daha da büyümemesi ve çok fazla uzamadan çözümlenmesi ön plandadır. Küçük tartışmalarda eski konuları açmak ve yangına körükle gitmek yerine, mevcut durumu değerlendirin ve şu anda sadece o durum özelinde neler yapabileceğinizi belirleyin. Neden konuştuğunuzu, tartıştığınızı, iletişim kurduğunuzu hatırlayın ve amacınızdan sapmayın. Nihai hedefinizin kavga etmek ya da birbirinizi kırmak değil ilişkinizi güçlendirmek, yakınlık kurmak ve mutlu olmak olduğunu unutmayın.  Hiçbirimizin geçmişte yaşananları tersine çevirmek gibi bir becerisi yok. Bu nedenle geçmişte yaşananları geçmişte bırakmaya gayret edin.

İlişkide iyi iletişim kurabilmek, doğru şeyleri söylemekten çok daha fazlasını içeriyor. İletişiminiz sırasında ayrıca vücut dilinizin de farkında olmalısınız. Partnerinize dünyadaki tüm sevgi dolu ve destekleyici kelimeleri söyleyebilirsiniz, ancak kollarınız göğsünüzün üzerinde çapraz ise ve kaşlarınız çatıksa, partnerinizin söylediklerinize olumlu yanıt vermesi olası değildir. Partnerinize doğru eğilin, yüzünüzü gevşetin ve açık tutun, ona nazikçe dokunun. Çatışmada olsanız bile ona tüm sözlerinizle, hareketlerinizle ve ifadelerinizle sevginizi göstermekten çekinmeyin.

7. Kalıplaşmış olumsuz inançlarınızı ve düşüncelerinizi kırın

Tüm bu adımlardan sonra artık partnerinizin neye ihtiyacı olduğunu biliyorsunuz ve iletişim tarzına dair bir fikriniz var. Ancak ilişkilerde iletişimi etkileyen başka bir şey daha var: Nasıl konuştuğunuz. İletişim uzmanları konuşma şeklimizi konuşma hızı, ses yüksekliği ve ses tonu olarak üçe ayırıyor. Partnerinizle anlaşmazlık yaşadığınız durumlarda, konuşma tarınıza dikkat edin ve konuşma hızınızı, sesinizin yüksekliğini ve tonunu değiştirmek için bilinçli bir çaba gösterin.

Aşırı yüksek bir ses tonu, savunmacı bir tutum izlediğiniz mesajı taşıyabilir. Mesajınızı iletmek için sakin ve anlaşılır bir şekilde konuşun. Ses düzeyine, özellikle sesinizin düşük tonda olmasına dikkat edin ve duyulmak için bağırarak konuşmaktan kaçının. Daha yüksek sesle konuşmak, söylediklerinizin daha iyi iletilmesine ve ciddiye alınmasına, dolayısıyla daha iyi iletişim kurmanıza yardımcı olmayacaktır.

Konuşmanızın kontrolden çıktığını hissettiğiniz ve negatif bir yere doğru evrildiğini fark ettiğiniz noktada konuşmaya müdahale edin. Küçük espriler yapmak, mizahi bir dil kullanmak ya da gülümsemek gibi küçük dokunuşlarla ortamın havasını yumuşatmaya çalışın. Ayrıca konuşurken ‘ben’ dilinden çok ‘biz’ dilini kullanmak ilişkide yaşanan problemlerin sorumluluğunu sadece tek tarafın üstlenmesini engelleyecektir. Olumsuz örüntüleri kırmak, tartışmaları yeniden çerçevelendirmenin ve amaçladığınız noktaya geri getirmenin etkili bir yoludur.

8. Yeniden başlama cesareti gösterin

İlişkide iletişiminiz ne kadar iyi olursa olsun, tartışma kaçınılmazdır. Negatif düşünce kalıplarınızın farkında olmanız ve bu kalıplar ilişkiniz için yıkıcı hale gelmeden yeniden başlayabilme cesareti gösterebilmeniz iletişiminizi sağlıklı kılmanın en etkili yollarından biri olacaktır.

Birbirinizi gülümsetebildiğiniz, birlikte büyüyebildiğiniz, birbirinizi destekleyebildiğiniz ve koşulsuzca sevebildiğiniz için birlikte olduğunuzu unutmayın. Sorunlar, aşılması gereken engellerdir ve vazgeçmek kolay olsa da gerçek şu ki, ilişkinizi güçlü hale getirecek olan, zor zamanlardan birlikte nasıl çıktığınız olacaktır.

İlginizi çekebilir: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale