Romalıların medeniyete yaptığı katkıları asla göz ardı edemeyiz. Şu an yaşadığımız modern dünyadaki yansımalarını halen gördüğümüz Romalılar, çağının çok ötesinde bir uygarlık kurmuş olsalar da bazen işe yaramayan buluşlara da imza atmaktan geri durmamışlar. İşte antik Roma döneminde en çok rastlanan hastalıklar ve bu hastalıklar için uygulanan yalan yanlış tedavi yöntemleri 🙂
Akne
Haliyle her Romalı ergenin başına gelen akne sorunu, o devirde timsah eti ve mazı yağı ile iyileştirilmeye çalışılıyordu. Sivilcelerin üstüne pırasa yaprakları ve ekşimiş peynir koymak da diğer işe yaramayan çözümlerdendi.
Siğil
Roma döneminde siğiller patlamış nohutla ya da deniz suyu ile tedavi ediliyordu. Parası olanlar ise siğil tedavisinde altın kullanmanın daha etkili olduğuna inanıyorlardı.
Baş ağrıları
Baş ağrısının tarihte bilinen binlerce tedavi şekli olsa da Roma döneminde bulunan ve pek de işe yaramayan bu yöntem bir hayli ilginç: İçinde bir bukalemunun bekletildiği şaraptan içmek! Eğer bu yöntem işe yaramazsa başvurdukları yöntem ise bir filin hortumuyla başı ağrıyan kişinin başına dokunmasını sağlamaktı.
Kabızlık
Romalıların kabızlığa bulduğu çözümlerden bazıları, olgunlaşmamış ayva yemek ve taze pancar kökü suyu içmekti.
Bulantı
Roma’da birinin midesi bulandığında ona önerilen şey -sabah daha beter olması pahasına- içebildiği kadar şarap içmesiydi! Hamilelere ise nar yemeleri öneriliyordu. Anne sütü içmek de, Roma döneminde bulantıya karşı bulunan ilginç ve işlevsiz tedavi yöntemlerinden biri.
Gaz ve şişkinlik
Asırlardır insanların çare aradıkları sorunlardan biri olan gaz ve şişkinlik, antik Roma’da kuşkonmaz, kimyon ve bolca tavuk suyu tüketerek giderilmeye çalışılıyordu.
İdrar kaçırma
Romalıların idrar kaçırma sorununun çözümü için başvurdukları yol biraz rahatsız edici. Çünkü tedavi amacıyla şarabın içinde bekletilen ve daha sonrasında içilen şey bu kez bir sırtlanın mesanesi!
Epilepsi
Günümüzde gelişen modern tıbbın bile hala tam olarak ortadan kaldıramadığı bir rahatsızlık olan epilepsi, Roma döneminde “şeytani güçler”den kaynaklanan bir lanet gibi görülüyordu. Bu yüzden epilepsi nöbeti geçiren kişilere, şifalı olduğuna inanılan bir pınardan gelen su, insana ait bir kafatasına konarak içiriliyordu.
Kaynak:
Listverse.com