Ritüeller performansımızı ve kaygılarımızı nasıl etkiliyor?
İş yapış şekillerimizin, ortaya çıkardığımız ürünün, hizmetin ya da üretimimiz her ne ise onun kalitesini etkilediği aşikâr. Bu düşünceden yola çıkarak ortaya koyduğumuz işin kalitesini artırmanın, motivasyonumuzu güçlendirmenin yollarından birisi olan ritüeli ele alacağım. Ritüelin ne olduğundan, belirli bir ritüeli uygulamanın işimize nasıl etkisi bir olduğunundan ve bu konuda yapılan bir deneyden bahsedeceğim.
Ritüel için, belirli aralıklarla tekrarlanan, bir düzen silsilesi içinde gerçekleştirilen davranış biçimleridir diyebiliriz. Ancak ritüel denince pek çok kişinin aklına direkt olarak birtakım dini uygulamalar gelebilir. Bunun sebebinin dinlerin, inançların ortaya çıktıkları andan günümüze değin uyguladığı ve insanların kutsal kabul ettiği dini ritüellerdir dersek yanılmış olmayız. Fakat bu, ritüellerin kullanılageldiği alanlardan sadece birisidir. Bunun dışında pek çok kültürün kendisine ait ritüelleri mevcuttur ki bu sayede insanlar daha huzurlu, güvenli bir yaşama sahip olacaklarını düşünürler. Bu bir yanılgı değil, aksine araştırmayla kanıtlanmıştır.
Toronto Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada –çalışmayı incelemek isterseniz, buradan bakabilirsiniz– ritüellerin kaygımızı kontrol ederek ve beynin kişisel başarısızlığa karşı duyarlılığını en aza indirgeyerek daha iyi performans göstermemize yardımcı olduğu varsayımından yola çıkılmış. Bunu test edebilmek için deneyin bir hafta öncesinden başlayarak katılımcılardan üç dakikalık bir ritüel uygulamaları istenmiş. Ritüel, ellerini farklı pozisyonlarda tutarak, her bir pozisyonda üç derin nefes alıp verme şeklinde tekrarlanan düzenli eylemler silsilesi olarak belirlenmiş.
Katılımcılar bir hafta sonra, beyin aktivitelerinin ölçüldüğü laboratuvara giderler. Ölçüm cihazına bağlanmış haldeyken katılımcılara birisi ritüelden önce, bir diğeri ritüeli uyguladıktan sonra olmak üzere yapmaları gereken görev verilir. Daha iyi yaparlarsa daha fazla para kazanacakları söylenir. Ancak, görev araştırmacılar tarafından zor olacak şekilde tasarlanır. Yaptıkları her hatada katılımcılar para kaybedeceklerdir.
Katılımcılar verilen görevi yerine getirirken, özellikle bir performans başarısızlığına tepki olarak, para kaybettikleri andaki beyin aktiviteleri izlendi. Bu izlemede beynin tepkisini kaydederken, performans kaygısı ve başarısızlık deneyimiyle ilgili sinirsel sinyaller saptandı. Ancak katılımcılar bu ritüeli tamamladıktan sonra verilen görevi yaptıklarında, zor görevde başarısız olsalar bile, ölçümlerde beynin bu kişisel başarısızlıklara yanıt olarak azalmış aktivasyon gösterdiği görüldü. Başka bir ifadeyle, ritüelin, beynin anksiyeteye bağlı hataya gösterdiği tepkiyi ve kişisel yaşamın olumsuz deneyimini hafiflettiği tespit edilmiş. Bu deneyden yola çıkarak bizler de yaşamlarımızda kendimize uygun bazı ritüeller geliştirerek daha üretken, işlevsel bir üretim şekline geçebilir miyiz?
Bunun için çok basit bazı eylemlerle başlayabilir, geliştikçe daha derin dikkat seviyelerini, yüksek konsantrasyonu ve hatta uzun süreli odaklanmayı geliştirebiliriz diye düşünüyorum. Aklınıza gelecek şeyler bazen ihtimal veremeyeceğiniz kadar basit ve sıradan şeyler olabilir.
Örneğin çalışmaya başlamadan önce hızlı bir duş almak, masanızı düzenlemek, kalemlerinizi hizalamak, masada boş alan açmak, sizi yükselten müzikler dinlemek, sevdiğiniz bir çay hazırlamak, tuhaf hareketler yapmak gibi herhangi bir şey zihninizi yapacağınız şeye hazırlanmanıza yardımcı olabilir. Bazılarımız bu anksiyetenin aşılması zor başka parametreleri de olduğunu düşünebilir. Buna kesinlikle katılıyorum. Elbette başarıyı etkileyen farklı parametreler de mevcut ancak -ritüller gibi- fark ettiklerimizi uygulamaya koya koya daha başka muhtemel parametreleri uygulama konusunda da güçlenebiliriz. Bunu uygulamaya almak ve almamak bizim seçimimiz.
İlginizi çekebilir: İrade gücüyle özgürleşmek: Meditasyonla iradenizi güçlendirin