X

Ringlerin ve kafeslerin imaj mücadeleleri

Ringlerin ve kafeslerin imaj mücadeleleri

Geçmişten günümüze, hangi daldan olursa olsun profesyonel sporcuların ve atletlerin süperstar veya süperkahraman gibi algılanması / algılatılmasında imajın görevi yadsınamaz. Popülerleşen her şeyde olduğu gibi, dövüş sporlarında da başarılı bir kariyer için yetenek kadar etkili tanıtım ve pazarlama stratejileri gerekli.

Mücadelenin ringin veya kafesin içindeki performans kadar, dışında da sporcunun imajı üzerinden yaşandığı bu alanda da durum farklı değil. Hatta son bir senedir ana akıma yakın bir çizgisi olan Nike’ın MMA (Mixed Martial Arts / Karma Dövüş Sanatları) pazarına açılarak UFC (Ultimate Fighting Championship) dövüşçüleriyle sponsorluk anlaşmaları yapmaya başlaması, bunun önemli bir göstergesi sayılabilir. Dövüşçünün imajı için yumruk atarken (veya yerken) giyim-kuşamı kadar, akılda kalıcı ve imajı tamamlayıcı takma ismi de bir o kadar önemli. İşte size kurabiyelerden lokumlara, buldoglardan aslanlara, hortumlardan tayfunlara, ortaya karışık bir takma isimler seçkisi.

Öncelikle dövüşmesini bilen bir kadının aynı zamanda dişi ve çekici gözükmesiyle ilgili herkesin bildiği ama yazılı olmayan bir kural varmış gibi, kadın dövüşçülerin ortak tercihlerinin “Çekici ve Tehlikeli” kombinasyonlarından seçildiğini söylemeye gerek bile olmayabilir. Ayrıca bu listede bulunan atletlerden birçoğu Maxim ve GQ gibi çeşitli “uzman” yayınlarca dünyanın en çekici kadınları arasında gösterildiler. Ne diyorduk: başarılı marketing!

Bu kuralı en iyi yansıtan dişilerden bazıları Belaruslu Ekaterina “Barbie” Vandaryeva, A.B.D.’li Michelle The Karate Hottie Waterson ve UFC’de dövüşen Miesha “Cupcake” Tate (yine de aldanmayın, eski nick’i “Takedown”imiş). Cupcake Miesha’nın ise şu sıralar ezeli rakibi dünyaca ünlü Ronda “Rowdy” Rousey. Bir de saymadan edemeyeceğim, Hollanda’da yaşayan Türk asıllı Hatice “The Turkish Delight” Özyurt bu kategoriye dahil edilebilir.

“kabadayı” Rousey ve “tatlı mı tatlı” Tate çekişmesinin dünyada kadın MMA liglerine ve maçlarına artan ilgide önemli bir payı var.

Bizim “Zeyna” olarak bildiğimiz “Xena”ya gönderme yapan Zoila “The Warrior Princess” Frausto-Gurgel,  eskilerden Ilonka “Killer Queen” Elmont ve Julie The Queen of Muay Thai Kitchen (bu takma ismi hayranlarının seçtiği söyleniyor) ve onun bir dönemki ezeli rakibi Miriam The Queen of Mean Nakamoto ise ring ve kafeslerin kraliyet soyunun temsilcileri. En yaramaz olanların aralarında ise MMA’ci Felice “Lil Bulldog” Herrig, Joanne “Dr. Knee-vil” Calderwood, Tecia “The Tiny Tornado” Torres ve Carla “Cookie Monster” Esparza geliyor.

Felice “Lil Bulldog” Herrig yalnızca kadınların MMA dövüştüğü Invicta 7 turnuvasında basın önünde yapılan tartı için seçtiği, A.B.D.’nin II. Dünya Savaşı sırasında fabrikalarda çalışan kadınlarını temsil eden “Rosie The Riveter” imajıyla

Bir diğer kategori ise tehlikeli ve hatta acımasız tarafı ağır basanlardan oluşuyor: Ukraynalı Lena “Hunter” Ovchynnikova, Muay Thai’nin gelmiş geçmis en iyi 3 kadınından biri sayılan Kırgız asıllı Perulu Valentina The Bullet Shevchenko, Fast and Furious 6 dahil pek çok filmde izleme şansı elde ettiğimiz Gina “Conviction” Carano (en üstte GQ dergisi için gerçekleştirilmiş fotoğraftaki kişi ta kendisi), UFC’nin TUF18 programında Team Rousey için yarışan Jessamyn The Gun Duke ve gerçekten ürkütücü Brezilyalı Cris “Cyborg” Santos.

Genç jenerasyonun belki de en başarılı Muay Thai temsilcisi ise İngiltere’den 20’lik Iman “Pretty Killer” Barlow; 4 yaşından beri dövüşerek takma isminin hakkını veriyor.

httpv://www.youtube.com/svkBBGSJtiU

Kasım 2013’te Londra’da gerçekleştirilen Enfusion Live#8’da Iman, Portekiz’den Filippa Correia’ya karşı

Oysa eski jenerasyon boksörlerinin tercihleri gibi, günümüzde erkek sporcularda daha klas ve 1800’erin romantizm akımını çağırıştıran takma isimlere de rastlamak mümkün. Mesela yakın geçmiş efsaneleri Lennox “The Lion” Lewis ve Mike “Kid Dynamite” Tyson’dan bahsetmemek olmaz. Dünyaca ünlü boksör Floyd Mayweather ise bir süre önce yaşının ilerlemesinden dolayı terk ettiği nickname’i “Pretty Boy”du. Ünlü K-1 dövüşçüleri Remy The Flying Gentleman Bonjaski, Albert “The Hurricane” Kraus, takma ismi “Silverwolf” olmasına rağmen “Charisma” olarak da bilinen Japon Masato ve ringdeki başarısı kadar öfke kontrolü sorunları ile tanınan Badr “Golden Boy” Hari. Erkek dövüşçülerin günümüzdeki en belirgin tercihi olan “Bad Boy” imajının en iyi temsilcilerinden bir diğeri ise, Hollanda’da yaşayan ve bu sene İstanbul’da Glory 6 turnuvasında maçını TKO ile kazanan Gökhan The Rebel Saki tabii ki.

Son olarak, amatör olarak hayat boyu sürdürdüğü boksu, hapis yıllarında zihnini ve bedenini uyanık tutmak için daha da sıkı bir şekilde yaptığı bilinen, dönemimizin belki de en önemli bilgelerinden Nelson Mandela’nın şu sözlerini paylaşmak istiyorum:

“Boks eşitlikçidir. Ringde statü, yaş, renk ve servet konu dışıdır.”

Anısına saygı ve sevgiyle.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale