X

Rezonans kanunu 4: Kendinle ne kadar gurur duyuyorsun?

Geçen gün bir arkadaşımla sohbet ederken anlattıkları karşısında dedim ki: “Seni çok takdir ediyorum, bravo!

O da bana şöyle karşılık verdi: “Biliyor musun Gamze, uzun zamandır kimse beni takdir etmemiş. En son ne zaman takdir gördüm hatırlamıyorum bile; senden duyunca duygulandım.

Bunun üzerine tek bir soru sordum: “Peki sen kendini takdir ediyor musun?” Cevap belliydi: “Hayır.” Kendi yaptıklarını ne görüyor ne de takdir ediyordu ve bunu çevresinden bekliyordu. Hep söylediğim gibi eğer kişi kendisini görmezse çevresi de o kişiyi göremez. Eğer kişi kendi yaptıklarını takdir etmezse, başkaları da onu takdir etmez. Rezonans Kanunu’na göre yine aynı noktaya geldik: Sadece rezonans alanında var olan titreşimlerle uyumlanabilirsin! Kaldı ki dışarıya bağlı/bağımlı olmak kadar da özgürlük kısıtlayıcı, sınırlayıcı hiçbir şey yok!

“En uygun rezonans alanını oluşturmanın en hızlı yolu, kendini takdir etmektir!” (s:195)

Kendimizdeki negatif alanları, olumsuz özellikleri görmekte çok hızlıyız ama pozitif özellikleri görmek maalesef pek o kadar kolay olmuyor çünkü bu şekilde eğitilmişiz her birimiz. Kendi kendimizi övmek korkunç bir şeymiş gibi nakledildi bize hep ama aslında bunun da bir sınırı vardı, olmalıydı. Ne zaman yaptığımızı beğensek kendini beğenmiş, yaptığımızla övünsek hava atıyor olduk. Yetmedi kibirli diye de mimlendi birçoğumuz. Ve biz bu şekilde büyürken yaptığımız güzel şeyleri göremez olduk, kendimizdeki takdir edilecek özellikleri mütevazılık adı altında gizler olduk. Gizleye gizleye sonra da sahip olduklarımızı unuttuk…

“Sözün kısası şu ki, kendimizi takdir etmek, alışık olduğumuz bir şey değil. Kendimizi eleştirmeye o kadar alıştık ki, artık başkaları bizi övdüğü zaman onlara bile inanmıyoruz.” (s:196)

Neyse ki iyi haber şu ki: Bu durumu fark ettikten sonra değiştirmemiz mümkün! Kendimize dolu dolu, sınırsız övgüler serbest!

İlk adımı Rezonans Kanunu kitabının önerdiği aktiviteyle atabiliriz. O da şöyle:

Kendinize 1 dakika boyunca neden sevilmeye değer olduğunuzu ve özel olduğunu anlatın.

Bunu ister yazılı olarak yapın ya da arzu ederseniz aynaya bakarak da kendinize söyleyebilirsiniz ki ayna karşısında tekrar etmek enerjiyi epey yükselten bir şey. Başta tuhaf gelebilir, saçma gelebilir, utanabilirsiniz çünkü yaşınız kaç ise o kadar yıllık sağlam bir kalıbı kırma yolunda adım atmış bulunuyorsunuz ve o kalıp o kadar sertleşmiş oluyor ki kırmak bir anda çok kolay olmuyor. Fakat pes etmeyin. Zamanla kendinize hatırlattıklarınızın, kendinizde gördüklerinizin sizi ne kadar yükselttiğine tanık olacaksınız. Heyecanlanacak, mutlu hissediyor olacaksınız. Bu hisler içinizde hep vardı fakat siz kendinize sesli söyleyerek bu enerjileri serbest bırakmış oldunuz. Ve böylelikle; yüksek titreşim alanı bölgesine hoş geldiniz!

Aynaya bakma kısmında zamanında yaşadığım ilginç bir anım var. Hocamla seans yaparken dedi ki aynaya gözlerinin içine bak. Ve biliyor musunuz ki o an bakamadım hemen çektim gözlerimi. Kendime o kadar öfkeliydim ki aynadaki beni öfkeden parçalayabilirdim! Resmen aynaya bakamamıştım. Ne tuhaf… Nasıl kuvvetli bir öfke enerjisiymiş. Nasıl sert, nasıl tahrip edici bir alan…

Zamanla kendi gözlerimin içine baka baka, konuşa konuşa, anlayış ve şefkat göstere göstere o öfke enerjisini yumuşak bir enerjiye; sevgiye dönüştürmeyi başarmıştım. Kişinin kendi gözlerine aynada şefkatle, aşkla, anlayışla bakabilmesi o kadar önemli ki. Şimdi ise her sabah yüzümü yıkarken yaptığım günlük rutin bir aktivite haline geldi. Siz hayal edin her sabah kendimi ne kadar sevdiğimi, değerli olduğumu, her şeyin en güzeline layık olduğumu hatırlatarak başladığımda günüme nasıl başlamış olduğumu… Hiçbir farkımız yok. Aynı şeyi herkes rahatlıkla yapabilir. Kendi kendine konuşanlara deli derler denir ama bence kendi kendisine konuşanlar aksine müthiş derecede kendisiyle iletişimde olan, bağ kuran insanlar bence.

Yukarıda saygı ve takdirle dolu bir rezonans alanı oluşturmak için bahsettiğim alıştırmayı adım adım, detaylı aktarmak isterim ki herkes için daha kolay olsun:

  1. Bir kağıda veya bir deftere, içten içe nelerle gurur duyduğunu yaz.
  2. Başardığın onca şeyi düşün.
  3. Bütün meziyetlerinin altını çiz.
  4. Sonra dikkatle tekrar düşün. Kendini kısıtlamasan başka nelerle gurur duyardın?
  5. Derin bir nefes al ve yaptığın listeyi yavaş yavaş oku.
  6. İçinde oluşan duyguları hisset.
  7. İçindeki gücü hisset. Kısıtlanamayan gururunu hisset. Kendinle gurur duymanın ne kadar mutluluk verici bir şey olduğunu hisset. Bu kadar çok şey başarmış olmak harika bir şey.
  8. Bu listeyi istediğin zaman genişletebilirsin. Onu yanından ayırma ve aklına bir şey geldiği anda listene ekle. Onunla ne kadar meşgul olursan, önümüzdeki günlerde aklına o kadar çok şey gelecektir.

“Hayatta ne kadar çok şey başardığını görünce şaşıracaksın. Aklına ne kadar çok şey gelirse o kadar iyi. Çünkü farkına vardığın tüm bu ayrıntılar senin bugünkü ve yarınki potansiyelini gösterir. Her şeyi başarabilirsin hala. Bunu unuttun sadece. Başarılarını hatırlayıp onlarla tekrar iletişime geçtiğin zaman potansiyelinle tekrar iletişime geçmişsin demektir.”  (s:199-200)

Bu noktada benden size not: Lütfen yaptıklarınızı basit, kolay diye görmezden gelmeyin. En en küçük şeyi bile görün, yazın, üzerinde durun! Size hiçbir şey gelmeyen o şey aslında ilerlediğiniz başarı basamaklarından bir tanesi!

O zaman şimdi hep beraber yüksek sesle: CANIM KENDİM! SENİ ÇOK FAZLA SEVİYORUM! İYİ Kİ VARSIN!

İlginizi çekebilir: Rezonans kanunu 3: Çevremiz hayatımızı ne kadar etkiler?

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale