X

Reiki’nin 5 İlkesi: Reiki nedir, Reiki İlkeleri ile daha dengeli bir hayat mümkün mü?

Birçoğumuz farkında olarak veya olmayarak telaşlı, uyumsuz hayatlar yaşıyoruz. Yoğun stres altında, duygusal iniş-çıkışlar ve karmaşık tecrübeler ile duygularımız, sinirlerimiz, bedenlerimiz üzerinde derin izler bırakarak yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Telaşlı yaşamlarımızın içinde bir yandan da hızla değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurmaya çalışıyor, belki de çoğu zaman başarısız olduğumuzu hissediyoruz.

Her geçen gün yakalaması bir önceki günden daha zor olan değişikliklerle uğraşırken karmaşanın içinde kaybolacağımıza dair endişe yaşıyor ya da çoktan kaybolup gidiyoruz. Hal böyle olunca da hayatımızı daha sakin, daha dengeli yaşamamıza yardımcı olacak çözüm arayışlarına giriyoruz ve tam burada belki çoğumuzun daha önce duyduğu belki de çoktan hayatında uygulamaya başladığı “Reiki” ile karşılaşıyoruz.

Reiki nedir?

Reiki “Japonca kökenli, “evrensel yaşam enerjisi” ya da “ilahi yaşam veren güç” anlamına gelen bir kelimedir ve Japon enerji iyileştirme tekniği olarak bilinir. Doğrudan tedavi etmez; olumsuz semptomları kontrol edebilmek ve iyi oluş halini koruyabilmek için kullanılır. Reiki, yaşamın yoğun iniş-çıkışlarını azaltmak, yavaş yavaş dengeli bir yaşam tarzı geliştirmek için ideal bir yol, yöntem, enerji veya sistem olarak değerlendirilebilir.

Reiki, içsel olduğu kadar dış dünyamızla da uyumlanmamızı, dengeli bir hayata kavuşmamızı; en önemlisi stres ve ulaşamama duygusundan uzaklaşmamızı sağlar. Reiki’nin en temel etkileri şunlardır:

  • Derin bir rahatlama duygusu yaşatır.
  • Enerji bariyerlerini ortadan kaldırır.
  • Toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
  • Vücudun titreşim sıklığını arttırır.
  • İyileştirici ve evrensel yaşam enerjisi verir.

Gelelim, ilkelerine… Bu 5 ilkeyi farklı yorumlayanlar olsa da genel hatlarıyla hepsinin odaklandığı nokta aynı: “Bugün”.

Reiki İlkeleri

Dikkatinizi çekecek olan 5 ilkede de “bugün” geçmesinin sebebi, Reiki’nin asıl vurgusunun bugünde olmasıdır. Peki, neden bugün? Şöyle düşünelim;  “Hayatının sonuna kadar şunu yapacaksın.” deseler, nasıl hissederiz? Kendimizi büyük bir baskının, sorumluluğun altında buluruz ama “Bugün yapacaksın.” dediklerinde biraz daha rahatlamaya başlarız. Reiki İlkeleri, bugün vurgusu ile aslında üzerimizde oluşacak baskıyı kaldırıyor ve bizim daha kolay bir şekilde bu ilkeleri benimsememize yardımcı oluyor. Üstelik, bir veya birkaç sefer başaramasak da bize her zaman yeniden ve sıfırdan başlama şansı sunuyor. Ayrıca, farklı bir bakış açısı ile yaklaştığımızda Reiki, bugün vurgusu yapıyor olsa da aslında her güne refer ediyor. Her bir gün zaten “bugün” değil mi?

Her gün içselleştirilerek uyulmaya çalışılan bu bu ilkeler, farklı yöntemlerle de uygulanabiliyor. Örneğin, bir gün boyunca 5 ilkeye uymaya gayret edebilir veya her gün tek bir ilkeye odaklanabilirsiniz. İşte daha dengeli bir hayat için kendinize meydan okuyabileceğiniz o ilkeler:

1. Yalnızca bugün, endişelenme

Yarının kaygısı, geçmişin pişmanlığı derken en sık yaptığımız hatalardan biri kendimizi “endişelenmek”ten alıkoyamamak; sürekli bir şeyler için endişelenmek. Reiki, bize “bugün” endişelenmemizi öğütlüyor. Stresimizi azaltmak, hayatın akışı ile barışmak için uygulayabileceğimiz bu ilkeyi bir gün ile başlayıp her gün benimsemek için çabamızı ortaya koyabiliriz.

2. Yalnızca bugün, öfkelenme

“Öfke”; güçlü bir kelime, güçlü bir duygu, çoğu zaman da güçlü bir davranış… Genellikle bir anda ortaya çıkan ve biz anlamadan benliğimizi ele geçirip sözcüklerimizi, eylemlerimizi etkileyen bu “kötü karakter“i hayatımızdan çıkarmak için bugün kendimize meydan okuyabiliriz: “Öf-ke-len-me-ye-ce-ği-m.” Bırakın, aksın gitsin, derin bir nefes alın ve üzerinizden atın.

3. Yalnızca bugün, minnettar ol

Minnet duymak, sahip olduklarımız için şükrettiğimizi göstermenin yollarından bir tanesi. Tüm imkanlarımızın farkında olmak, hepsinin kıymetini bilmek, hayatımızdaki enerji akışını düzenleyebilmemize, hayata daha pozitif gözlerle bakmamıza, en önemlisi kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olur. İyi bir gün geçirdiğinizi düşünmüyor olsanız da yaşadığınız, nefes aldığınız, öğrendiğiniz her gün için minnettar olun.

4. Yalnızca bugün, dürüst ol

İnsan olmanın en büyük erdemlerinden biri, şüphesiz ki dürüst yaşamak. İşimizi dürüst bir şekilde ortaya koymak, ilişkilerimizde dürüst davranmak, kendimize, çevremize karşı dürüst olmak… Reiki, şartlar ne olursa olsun dürüstlükten vazgeçmeden yaşamamıza devam etmemizi öğütlüyor.

5. Yalnızca bugün, kendine ve diğerlerine karşı merhametli ol

Merhamet, içimizi huzurla kaplayan, insanlığımızı hatırlatan, her canlıya iyi gelen güçlü bir duygudur. Kendimize, etrafımızdaki insanlarla, hayvanlara, bitkilere kısaca tüm canlılara merhamet duyarak huzurlu, dengeli yaşama daha emin adımlarla yaklaşabiliriz.

Belki söylenmeleri kolay, uygulanmaları zor gözükse de her bir ilkeyi her gün uyguladığımızda ve gerçekten “laf olsun” diye değil; hayatımızda bir şeyleri olumlu yönde değiştirmek için çabaladığımızda, tüm ilkeleri benimseyebilir ve çoğu zaman hayalini kurduğumuz stressiz, sakin, dengeli, “koşuşturmasız” bir hayat akışına, “evrensel yaşam enerjisi“ne kavuşabiliriz.

Siz bugün hangi ilke için kendinize meydan okuyacaksınız?

Reiki nasıl yapılır?

Reiki uygulamaya başlamak için ilk önce hazırlık yapmanız gereklidir:

  • Sessiz ve rahat bir ortamda bulunun, konforlu bir pozisyonda oturun.
  • Dilerseniz hafif bir müzik veya doğa seslerinden oluşan bir playlist açın.
  • Sıra geldi ellerle enerji aktarımına. Reiki uygulamasında ellerinizin üzerine odaklanarak enerji akışını başlatabilirsiniz.
  • Reiki’nin en temel kavramı, enerjinin kendiliğinden akması ve yönlendirilmesidir.
  • Ellerinizi bedeninizin üzerine veya vücudunuzun belirli bölgelerine yerleştirerek enerji akışını sağlayabilirsiniz
  • Geleneksel olarak, el pozisyonları 7 ana çakra üzerinde veya belirli bölgelerde kullanılır.
  • Reiki uygularken, ellerinizin üzerine odaklanarak ve enerji akışını bilinçli bir şekilde yoğunlaştırarak verim alabilirsiniz.
  • Zihninizi sessizleştirerek ve pozitif niyetlere odaklanarak enerji akışını güçlendirebilirsiniz.
  • Reiki uygulama süresi kişiden kişiye ve ihtiyaca göre değişebilir. İhtiyaç duyulan süre boyunca uygulamaya devam edebilirsiniz.
  • Reiki uygulamasını tamamladıktan sonra, enerji akışını kesmek için ellerinizi vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz.

Çözümlerin dış dünyada bulunmadığını fark ettiğimizde, hayatın zorluklarına karşı asıl çözümün içimizde yattığını anlayabiliriz. Problemlerin içsel sebeplerinin üzerine gider ve onları ortadan kaldırmayı başarırsak, canlandığımızı, yeni ve işlevsel fikirlerle dolduğumuzu, engellerimizi kaldırdığımızı hissedebiliriz.

Önemli not: Unutmayın ki Reiki, tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir ve herhangi bir tıbbi tedaviyi veya danışmanlığı yerine geçmez. Eğer sağlık sorunları yaşıyorsanız veya tedaviye ihtiyacınız varsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

İlginizi çekebilir: Reiki ayrılık acısıyla baş etmenize nasıl yardımcı oluyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale