X

Rehberiniz bedeniniz olsun: Kendi sağlıklı yaşam dengeniz

5.000 yılda değişen dünyada, değişmeyen tek şey hepimizin sağlıklı olmak istemesi galiba.

Kendi ellerimizle bozduğumuz dünyada, kendimize daha iyi bir dünya yaratmak için kursların, eğitimlerin, kişisel gelişim öğretilerinin peşinden koşuyoruz. Sosyal medya ile gelişen trendleri takip ediyor, yeni gelişen her konuda fikir sahibi oluyoruz. Sokakta koşturan, iş yerinde heyecanlanan, trafikte sıkılan bizden, başka bir biz var buralarda.

Ölçüsünü, kıvamını ne kadar tartıyoruz bilmiyorum ama, hepimiz kendimize yeni dünyalar yaratıyoruz.

Benim hikayem de böyle başladı aslında. Kişisel gelişim hikayesi değil ama bir kariyer gelişim hikayesi baktığınızda. Kendime yeni bir meslek yaratmak, yeni bir yaşam koşulu oluşturmak istedim. Eğer 41 yolun yarısına yakınsa, ben hayatımın geri kalan yarısını metropol hayatında geçirmemeye karar verdim. Mavinin daha mavi, huzurun gerçek huzur olduğu bir yer benim için kafi idi.

Kendi yeteneklerimin üzerine neyi ekleyebileceğime bakarak, insan bedeni üzerine bir şeyler yapmaya karar verdim. Bu süreçte bir arkadaşım sayesinde Ayurveda ile tanıştım.

Kendi hedeflerim doğrultusunda önce istediğim okulu bitirdim. Sonra sadece Ayurvedik beden terapi öğrenmek için yola koyuldum.

Yani bu yola düşerken aklımda bu işin sağlık tarafı, spiritüel tarafı falan yoktu.

Sadece ideallerim ve hedeflerim vardı. Yola bu niyetle çıktım. Yaşamsal deneyimleri cebime koyacağıma çok emindim. Ama hayatımın akışını böyle değiştireceğini, kendimi “Sağlıklı Yaşam” dünyasının içinde bulacağımı hiç düşünmemiştim, kurgulamamıştım.

Geçen sene 35 gün Hindistan seyahatimde önce insanların hayata hiç de benim baktığım pencereden bakmadıklarını gördüm.

Hayatı basitleştirmenin kolay olduğunu anladım. Renklerin gücüne inandım.

Sadeliğin eşya ve kıyafetle olmayacağını fark ettim.

Çaba ve kader arasındaki dengeyi kabullendim.

Bunların bir kısmı çok hızlı gelişirken, bir kısmı zamanla fark ettirdi kendini.

Fakat 35 günlük hikayede iki detay kendini çok hızlı gösterdi:

  1. Renklerin anti depresan etkisi.
  2. Herkesin sözleşmiş gibi “Oooo lütfen bayan, sakin olun, yavaş yavaş hallolur her şey” diyerek telaş havasını yok etmesi (bendeki sadece İstanbul alışkanlığı ile gereksiz telaştı tabii ki).

Sonrasında kendiliğinden gelişti zaten her şey.

Temel eğitimlerimi tamamladım.

Evime döndükten sonra araştırmaya, Ayurveda konusunda kendimi geliştirmeye devam ettim.

Konular derinleştikçe kendimi daha iyi hissettim. İyi hissettikçe daha derinleştirmek için çabalamaya devam ettim.

Tabii ki öğrendiklerim kendi hayatımı da zorlamaya başladı.

5000 yıllık bir bilimin gücüne inandım. Dünya ne kadar değişirse değişsin, insan fizyolojisi ve anatomisi değişmediyse (buna çok emin değilim) o masum insanların bir bildikleri vardı.

Öğrendiklerimi bir anda olmasa da, kendi bedenimi dinleyerek uygulamaya başladım. Coğrafi, fiziki farklılıkları düşünerek kendi doğrularımı bulmaya çabaladım. İyi hissettiğim her şeyi hayatımın merkezine alırken, ‘ehhh işte’leri değiştirerek, daha iyisini bulmaya çabaladım.

Yani kendi sağlıklı yaşam standartlarımı kendim yarattım. Ama tüm bunlarda rehberim yine kendi bedenim oldu.

Her birimizin fiziksel, ruhsal ve spiritüel yapısı farklı ise sağlıklı yaşam bioritmi ve dengesi de farklı olmalı.

Tarifler, formüller aynı olsa bile hangi ölçülerde olacağı, çeşitlemeleri, ayrışmalarını kendinize göre yorumlamalısınız. Kendi bio ritminizi, metabolizmanızı dinlemeli, bedeninizin seslerine yanıt vermelisiniz.

Sağlığınıza böyle bakınca, çok sevdiğiniz bir meyvenin ya da sebzenin sizi ne kadar çok yorduğunu ve size iyi gelmediğini fark edeceksiniz. Yemekten ya da içmekten hiç hoşlanmadığınız ufak bir baharatın ise sizi ne kadar rahatlattığını, hayatınızı kolaylaştırdığını anlayacaksınız. İşte burada denge sizsiniz.

Beden ve zihin kendini iyi hissettiğinde size varlığını mutlaka gösterir.

Bütünsel sağlık; beden, zihin ve ruh dengesi ile gelir. Bu dengenin de ilk anahtarı bedeninizdedir. “Sağlam kafa sağlam vücutta olur” sözündeki gibi, bedenden sonra zihin sağlığı gelir. Mutlu beden, sakin zihin ruh sağlığını da birlikte getirir.

Yaşam koşullarınız, içinde olduğunuz ortam ne olursa olsun eğer kendinizi dinlemeyi öğrenir, size “neyin ve kimin hangi zamanlarda” iyi geldiğini fark ederseniz bütünsel sağlık için ilk adımı atmış olursunuz.

Sindirimi anlattığımız bölümde, sindirimin sadece yiyecekleri sindirmek olmadığını vurgulamıştık. Bedeninize girdi olarak kayıt olan her şey; yedikleriniz, duyduklarınız, gördükleriniz bedeninizde sindirilir.

Bu nedenle sağlıklı yaşam da sadece yedikleriniz içtikleriniz değil, hayatınızdaki tüm detaylardır.

Etrafınıza bu gözle tekrar bakın. Neleri görmek sizi mutlu ediyor? Nelerden yoksun olunca hayatınızda hiçbir şey değişmiyor? Kimlerden vazgeçebilirsiniz, vazgeçemediklerinizle hayat ne kadar kolay?

Tüm bunlar için bedeniniz, zihniniz size rehber olacaktır. Siz sadece dinleyin.

Sonrası sizin el ve gönül becerinize kalmış detaylardır zaten.

Ben Hindistan seyahatimden beri kendimi dinlemeyi öğrendim. “Neyin, kimin, hangi zamanlarda” iyi geldiğini daha iyi biliyorum.

Vazgeçebileceklerimi, vazgeçemeyeceklerimi, vazgeçmem için zaman isteyenleri ölçebiliyorum. Hepsi için kendime zaman tanıyorum.

Her şeyi bir anda değiştirmek için kendimi zorlamıyorum. 

Çabanın kaderle olan dengesini kabullenmiştim, artık uyumuna da inanıyorum.

Siz de sağlıklı yaşam için önce kendinizi dinleyin. Ezberlerinizi bozun.

Kendi farklılığınızı yaratın.

Ama hepsinden önemlisi yeni yazıda buluşana kadar dengede ve mutlu kalın…

 

İlginizi çekebilir: Pitta’dan Vata’ya geçişin önlenemez dengesizliği

Müge Murat: Tüm hikâye her beyaz yakalı gibi “İstanbul’dan gitmek istiyorum” ile başladı. Nereye giderimden önce “gitsem ne yaparım?” endişesi ile etrafı dinlemeye ve araştırmaya başladım. Ayurveda ile bu süreçte bir tanıştım. Hindistan’da bir bilim olması ve beden terapiyi derinleştirmesi nedeni ile dikkatimi çekti. 10 yıldır reiki yapıyorum, 2 yıldır ise yoga. Yoga ile tanıştıktan sonra enerjimin yükselmesinden güç alarak beden terapi üzerine uzmanlaşmaya karar verdim. Maya Akademi’de Türkiye Beden Terapi Derneği başkanı Ayla Örsan’dan anatomi, fizyoloji ve uygulama içeren dersleri aldım ve mezun oldum. Uluslararası 608 sertifikasına sahibim. Üç senedir temmuz ve ağustos aylarında Ayurveda öğrenmek için Hindistan'a gidiyorum. Kuzey ve güneyi olmak üzere 17 farklı şehirde Ayurveda’yı deneyimledim. Puşkar bölgesinde özel bir terapi merkezinde “Beden Terapi”, Kochi’de yağların ısıtılması ve dinlendirilmesi eğitimi ve sertifikası aldım. Kerala bölgesinde özel bir doktor ile beden tipi testleri ve hesaplamalarını çalışarak Ayurveda eğitimimi tamamladım. Geçen sene Bangalore’da özel bir Ayurvedik merkezde pançakarma (detox) programını deneyimledim. Hindistan’dan getirdiğim kitaplar ve yayınlardan Ayurveda bilgimi derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bunların yeterli gelmeyeceğini düşünerek anatomi ve fizyoloji bilgimi derinleştirmek için 2. üniversite olarak Tıbbi Dokümantasyon Yönetimini bitirdim. Ayurveda’nın bir alanı olan beden terapiyi Türkiye’de konumlandırmak ile ilgili sporcular ve beyaz yakalılar ile çalışmalar yapıyordum. Şu anda pandemi nedeni ile odağımı biraz daha okumaya ve araştırmaya ayırdım. Bu dönemde Kemal Hamamcıoğlu ve Özen Yula’da yazarlık ve hikâye yazarlığı eğitimleri aldım. Hem Ayurveda’yı hem de yazmayı seviyorum, bu nedenle de Ayurveda deneyimlerimi ve bana kattıklarınızı sizlerle paylaşıyorum. Bunların dışında bir de profesyonel iş hayatım var. Halen DRD Filo Kiralama şirketinde Kurumsal İletişim Yöneticisi olarak çalışıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale