X

Reddedilmeyle nasıl başa çıkılır?

Reddedilmek, acı verici bir deneyimdir. İstediğiniz işi alamamak, arkadaşınız tarafından yok sayılmak ve bir etkinliğe davet edilmemek gibi pek çok şey, reddedilmiş hissetmenize yol açabilir. Reddedilmek nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin, hayal kırıklığına uğramanıza neden olarak yeni şeyler denemekten çekinmenize yol açabilir.

Nasıl ve ne için reddedilmiş olursanız olun, bunun öz değerinizi gölgede bırakmasına ve hayatınızı yaşamaktan alıkoymasına izin vermemelisiniz. Aksi halde reddedilmenin kendisi küçük bir olay olmasına rağmen bunun geniş kapsamlı sonuçlarına katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Hatta reddedilmeyle gerektiği şekilde başa çıkamazsanız, ilişkileriniz olumsuz anlamda etkilenebilir ve bazı durumlarda kaygı ve depresyon gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Reddedilmenin hangi şekillerde görüldüğünü, neden acı verici olduğunu ve reddedilmeyle başa çıkmanın yollarını bu yazıda okuyabilirsiniz.

Reddedilme Nedir?

Reddedilme, kişinin dışarıda bırakılması, kabul edilmemesi ve onaylanmaması gibi durumlarda meydana gelir. Sahip olduğumuz ya da istediğimiz bir şeyin kaybı da reddedilmedir. Reddedilme tıpkı terk edilme gibi istenmediğimiz ve yeteri kadar iyi olmadığımız duygularına neden olur.

Reddedilme genellikle aşağıdaki şekillerde gerçekleşmektedir:

Aile tarafından reddedilme

Kişinin kendi ailesi tarafından reddedilmesi genelde ebeveynin reddi, istismarı, terk etmesi, ihmalkarlığı ve sevgiyi esirgemesi ile gerçekleşir. Aile içinde gerçekleşen reddedilmenin etkisi genelde kişinin yaşamı boyunca sürer ve ciddi sonuçlara neden olur.

Sosyal açıdan reddedilme

Bu tür reddedilme her yaşta ortaya çıkmakla birlikte genellikle çocukluk döneminde başlamaktadır. Sosyal açıdan reddedilme, okulda ya da işyerinde zorbalık ve yabancılaştırma olabileceği gibi herhangi bir sosyal ortamda görülebilir. Özellikle toplum içinde normlara aykırı bir şekilde davranan kişiler, sosyal açıdan reddedilmeye daha yatkın olabilir.

İlişki içinde reddedilme

Kişiler, flört ederken ya da ilişki içerisindeyken reddedilebilir. Örneğin, kişinin partneri belli bir deneyimi onunla paylaşmak istemeyebilir, sevgisini veya yakınlığını esirgeyebilir veya ona sanki sıradan bir arkadaşıymış gibi davranabilir. Partnerlerden birinin ilişkiyi bitirmeye karar vermesi de diğer partnerin reddedilmiş hissetmesine neden olabilir.

Romantik açıdan reddedilme

Kişinin beğendiği ve randevuya davet ettiği kişi tarafından kabul edilmemesi sonucu reddedilme meydana gelebilir. Romantik açıdan reddedilme, haftalar ve aylar süren bunalımlara yol açabilir.

Reddedilmenin her şekli acı verebilmekle birlikte sevilen bir kişi tarafından reddedilme, özdeğeri ve özgüveni derinden etkileyebilir. Bu nedenle bazı durumlarda terapiden yardım alınabilir. Terapi, sevilen bir kişi tarafından reddedilmenin acısıyla başa çıkmaya yardımcı olabileceği gibi beğenilen kişinin görüşme teklifini reddetmesi, iş ararken reddedilme ve istenilen okula girememe gibi günlük yaşamda ortaya çıkan reddedilme türleriyle başa çıkmaya da yardımcı olabilir.

Reddedilmek Nasıl Atlatılır?

Reddedilme çok acı verici bir olay olduğundan dolayı insanlar kendilerini gelecekte meydana gelebilecek reddedilmelerden korumak ister. Bunu da duygusal duvarlar örerek ya da sorunları, umutlarını ve hayallerini paylaşmayarak gerçekleştirir. Ancak insanları belli uzaklıkta tutmanın, reddedilme acısını hafifleteceğini düşünmek yanlıştır.

Belli bir konuda reddedilmenin, daha sonra başka şeylerde de reddedilmeye yol açacağı inancına da sıkça rastlanmaktadır. Reddedilmenin kaçınılmaz olduğunu düşünen kişiler, diğerlerini daha önce reddederek tekrar acı çekmek istemeyebilir. Başkalarını reddetmek, kişinin kontrolü kendinde hissetmesini sağlayabilse de daha az acı çekmesini sağlamaz. Bu nedenle duygusal duvarlar örmek ve reddedilmemek için diğer insanları reddetmek, tatmin edici ilişkiler kurulmasını sağlamadığı gibi kişinin reddedilmenin acısından korunmasını da sağlamaz.

Reddedilmenin neden olduğu acı veya üzüntü belli bir süre devam edebilir. Bunlar, hissetmesi hoş olmasa da oldukça normal duygulardır. Önemli olan reddedilmeyle sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmektir.

Reddedilmeyi atlatmak için kullanabileceğiniz başa çıkma stratejileri şu şekildedir:

1. Reddedilmenin acısını kabul edin

Reddedilme, sahip olduğunuz ya da sahip olmayı istediğiniz bir şeyin veya birinin kaybıdır. Reddedildiğimizde genelde utanır ve bunu arkamızda bırakmak isteriz. Ancak reddedilmenin acısını bastırmak ve acıyı inkar etmek, çok fazla yemek yemek ve çok fazla alkol tüketmek gibi zarar verici davranışlarla sonuçlanabilir. Bu nedenle reddedilmenin ardından duygularınızı bastırmak yerine hissetmeyi denemelisiniz. Bunu yaparken ağlayabilir, günlük tutabilir, terapi alabilir, egzersiz yapabilir veya kişisel bakımınıza ekstra adımlar ekleyebilirsiniz. Duygularınızı işlemek için kendinize zaman tanımalısınız. Hissedeceğiniz acının süresinin ve yoğunluğunun, kaybınıza bağlı olarak bir saat sürebileceği gibi aylarca sürebileceğinin de farkında olmalısınız.

2. Kendinizi suçlamayın

Reddedilmenizin nedenini bilmek istemeniz oldukça normaldir. Ancak reddedilmenin her zaman net bir nedeni yoktur. Bu nedenle reddedilen kişi genelde kendini suçlar ve yetersiz olduğunu düşünür. Reddedildikten sonra bunun sizin yetersiz olmanızla ilgili olmadığını kabul etmeli ve kendinizi suçlamamalısınız. Reddedilmenin potansiyel pek çok nedeni olduğunu ve en zeki, en çekici ve en başarılı insanların dahi reddedilebileceğini unutmamalısınız. Bununla birlikte reddedilme sonrası davranışlarınıza ve kendinizi nasıl gösterdiğinize bakmanız faydalı olabilir. Ancak başvurduğunuz pozisyon için patronun kendi yeğenini işe alması ya da hoşlandığınız kişinin buluşma sonrası kendisine güvenmediği için sizi aramaması gibi kontrolünüz dışında olan faktörler olabileceği için reddedilme nedeniyle kendinizi suçlamamalısınız.

3. Dayanıklılığınızı arttırın

Dayanıklılık, başarısızlık sonrası toparlanma yeteneğidir. Dayanıklılık, öğrenebileceğiniz bir şeydir. Açık fikirli olmak, ya hep ya hiç düşüncesinden uzak durmak, çözümlere ve deneyimlere odaklanmak, destek aramak, güçlü yönlere önem vermek ve hataları başarıyla giden yolda gerekli adımlar olarak görmek gibi şeyler, dayanıklılığı arttırmaya yardımcı olur.

4. Reddedilmenin üzerine düşünmeyin

Reddedildikten sonra kendimizi sık sık işler başka şekilde nasıl sonuçlanabilirdi diye düşünürken buluruz. Reddedilmenin nedenleri üzerine düşünmemiz, kendimizi daha kötü hissetmemize yol açar. Bu nedenle reddedildikten sonra olumsuz düşünceleriniz oluştuğunu fark ediyorsanız, bunların gerçek olmadığını ve yalnızca düşünce olduğunu kabul etmelisiniz.

5. Bir uzmandan ya da sevdiklerinizden destek alın

Reddedilme sonrası unutmamanız gereken en önemli şey, hayatınızın bu reddedilme ile sınırlı olmadığıdır. Kendinize, tüm dünyanın sizi reddetmediğini hatırlatmak için arkadaşlarınıza ve ailenize dönün ve etrafınızdaki diğer insanlarla hala gerçek bağlarınız olduğundan emin olun. Şu anda sevdiğiniz biriyle vakit geçirme imkanınız yoksa dahi hayatınızda önemi olan birini düşünün. Bu sayede yalnızca zihninizde bu kişiyi hayal etmiş olsanız dahi kendinizi daha rahat hissetmeye başlayabilirsiniz.

6. Günlük alışkanlıklarınıza dikkat edin

Reddedilmeye verilen tepki, günlük hayattaki alışkanlıklardan etkilenebilir. Örneğin, son zamanlarda yeterince uyuyamadıysanız veya yeteri kadar yemek yiyemediyseniz, reddedilmeyle başa çıkmakta zorlanabilirsiniz. Bu nedenle sağlıklı beslenmeye odaklanmalı, düzenli egzersiz yapmalı ve vücudunuzu susuz bırakmamalısınız. Yaşam tarzınız ne kadar sağlıklı olursa, reddedilme gibi zor durumlarla başa çıkmak için o kadar dayanıklı olursunuz.

7. Geri çekilmeyin

Başarılı insanlar, defalarca reddedilmelerine rağmen geri çekilmemeleriyle ünlüdür. Bunu yapmak için reddedilmenin, sürecin bir parçası olduğunu kabul etmelisiniz. Geri çekilmeyerek ve kendinizi ortaya koymaya devam ederek reddedilmenin acısını azaltabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çevrimiçi flört uygulamalarında sorulacak sorular ve dikkat edilmesi gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale